Odama doğru gittim ve camdan gizlice dışarı baktığımda Justin aynı şekilde durmuş kapıya bakıyordu. Dalmıştı. Cebinden paketini çıkarttı, bir tane sigara yaktı, hala evi izliyordu. Arabaya yaslanmış sigara içerken evi izliyordu. Biz sevgiliyken sigarayı bırakmıştı yine başlamış. Salak. Her neyse, gerçekten çok karizmatik.
Sigara yarıya gelmeden yere attı, hızlıca arabasına bindi ve gitti. Ben ise olanları düşündüm. Tekrar gizli numaradan yazmak istedim. Ağzını arayacaktım.
Bilinmeyen numara: selam
Justin: selam
Bilinmeyen numara: konser gerçekten çok güzeldi, etrafta beni aradın, ama bulamadın. Bulman imkansızdı.
Justin: kimsin sen ?
Bilinmeyen numara: bu konuyu kapatmıştık diye hatırlıyorum.
Justin: tamam.
Bilinmeyen numara: neden kısa cevaplar veriyorsun moralin mi bozuk?
Justin: hem bozuk, hem de değil.
Bilinmeyen numara: nasıl yani?
Justin: sanırım aşık oluyorum.
Bilinmeyen numara: nasıl yani ?
Justin: basbaya, kendime yeni bir sayfa açtım artık.
Bu mesajdan sonra daha bir şey yazamadım. Kendisine yeni sayfa açmış, eski sayfaları kapatmış. Justin başka birisina aşık ve benim ortaya çıkmam onun kafasını karıştırmış. Moralinin hem bozuk hem de iyi olmasının sebebi buymuş demek.
Telefonu kapatıp komidine koydum. Gözlerimi kapattım. Uzun uğraşlar sonunda düşünmeyi kestim ve uykuya daldım.
Sabah uyandığımda saat 7 ydi, gerçekten neden bu kadar erken uyandığıma ben de anlam veremedim. Genelde en erken 10 da uyanırdım. Heyecanla telefonuma baktım. Mesaj yoktu. Gizli numaradan yazdığım hattı çıkartıp kendi hattımı taktım. Onda da mesaj yoktu. Bayağı yalnızım gerçekten he.
Justin'in dün mesajlaşırken söylediği sözler aklıma takıldı. Yeni birisine aşık olmuş. Benim de onu unutmam lazım artık o kendi hayatını, kendi yolunu çizmiş. Onun kafasını daha fazla karıştıramam.
Aşağı salona indim. Kendime mutfakta bir şeyler hazırladım ve salona gelip televizyonu açtım. Bir yandan da hazırladığım şeyleri atıştırıyordum. Televizyonun yanındaki küçük sehpadaki kağıt gözüme takıldı. Gidip baktım. Damon. O gün bana not bırakmış, numarasını yazmış. Ama ben 3 gün sonra görüyorum...
Justin'i unutabilmek için başkalarıyla takılmam gerektiğini düşündüm. Gerçekten bu düşünce aklıma nerden geldi anlam veremiyorum. Hiç düşünmeden kağıttaki numarayı aradım.
"Alo?"
Uykulu sesiyle alo diyen Damon'du.
"Alo, Damon?"
Damonun paniklediğini buradan hissettim resmen.
"Ah, Rosanna? Sen misin? Gerçekten mi?"
"Evet bu kadar şaşırma sebebin ne?"
"Ben bu notu 3 gün önce bırakmıştım, sen aramayınca da ben şey sandım..."
"Ney sandın?"
"Şey işte, kağıdı yırtıp attın sandım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATIENCE
FanfictionMerhabalar! Uzun süredir aklımda buradan hikaye yazıp yazmamak vardı ama sonunda kararımı verdim. Birçok arkadaşım ve takipçilerim de istedikleri için başlamaya karar verdim. Şimdilik bu kadar umarım seversiniz! Keyifli okumalar..