Unuttun mu beni?

370 34 12
                                    

Selam uzun zaman sonra tekrar sizlerleyim. Biliyorum çok uzun zaman oldu ama inanın ne yazmaya fırsatım vardı ne de ilham geldi. Telafi olarak bu bölümü biraz uzun tutmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar:)

"Justin!"

Diye bağırdıktan sonra Justin de hızlı adımlarla basamakları indi ve yanıma geldi.

"Bu senin için daha iyi olacak Rosanna."

Justin'e gözlerim dolu dolu bakıyordum.

"Nasıl yani Justin?"

Justin yavaş adımlarla yanıma yaklaştı ve bana belimden sarıldı başını kulağıma doğru yaklaştırarak

"Böylesi daha iyi olacak."

Ona acı acı baktım ve arkamı dönüp bizi bekleyen arabaya bindim.

Justin de yavaş adımlarla gayet sakin bir şekilde arka koltuğa yanıma oturdu. Araba o kadar sessizdi ki nefes alışverişlerini duyuyordum. Onu o kadar iyi tanıyorum ki nefes alışverişinden bile nasıl hissettiğini anlayabiliyorum. Gergindi. Hem de çok gergin.

Farkında değil miydi bilmiyorum ama sol bacağını sürekli sallıyordu ve bu beni çok rahatsız ediyordu.

"Justin!" Diye bağırdım. Bağırmam saçma olmuştu. Ama ona sinirliydim. Susuyordu. Madem o konuşmuyordu daha fazla daha dayanamayıp söze ben başladım.

"Justin beni neden buraya getirdin sence şu an burası doğru yer mi ailem beni istemiyor ve benden nefret ediyorken buraya gelip ne yapmamı bekliyorsun? Beni rahatlatacak mutlu edecek bir yere götüreceğini düşünüyordum."

"Rosanna." dedi sert bir sesle.

"Mutlu olacağın yer burası. Ailenin yanı. Ailen beni affetmeyecek. Ama seni affederler çünkü sen onların kızısın, sana dayanamazlar elbette sinirleri geçecektir."

"Peki ben seni de affetmelerini istiyorsam?"

Sert bir sesle devam ettim.

"Ya ikimizi de affedecekler ya da ikimizi de affetmeyecekler. Sensiz ben, Bensiz de sen diye bir şey olamaz"

"Justin kafasını cama doğru yasladı ve hiçbir şey demeden sustu, sadece sustu."

Ona bir şey  diyemesem de beni bırakacağından  deli gibi korkmuştum.

Ben de sustum ve önüme baktım. Yolu izledim. Arada Justin'e baktığımda o sarı, alnına düşmüş saçları ve uzun kirpikleriyle karşılaştım. Ona aşığım. Gerçekten aşığım. Haksız olsa dahi onun en iyi şeyi yapacağını bildiğim için sarılmak istedim ve ona sarıldım. Sonra başımı dizine koydum ve onu seyrettim o da saçlarımı okşuyordu. Ama bana bakmıyordu. Düşünceliydi. Çok fazla düşünceli.

JUSTİN'İN AĞZINDAN

Onu çok seviyorum ama ailesiyle arasını açamam. Şuan dizlerimde bir melek uyuyor sanki. Ona çok aşığım. Ama onu üzemem. Ailesine çok bağlı. Yapamam.

Geldiğimizde onu nasıl uyandıracağımı bilemedim. Uzun uzun inceledim. Burnu çok güzeldi. Parmaklarımı saçlarında gezdirdim. Yasemin kokuyordu. Elimi saçlarından çektim ve uyandırdım.

"Rosanna, hadi uyan geldik."

Zaten 10 dakika önce uyanmıştım. 10 dakikadır uyuyo numarası yapıyordum. Neden bana bu kadar soğuk davranıyordu? Benim haberimin olmadığını düşünürken gayet normaldi ama ben uyandığımda değişti. Uyandım ve ona tepkili bir şekilde arabadan indim. O da yavaşça indi ve iki arkadaş gibi evin bahçesinde yürüyerek kapıyı çaldım. Kapıyı annem açtı ve bizi görünce bayağı şaşırdı ama ikimize de içeri aldı. Babam bizi gördüğünde çok şaşırmıştı. Ama beni o kadar çok özlemiş olmalı ki hemen bana sarıldı. Justine döndü. Ona da sarıldı. İkimize de tepkiliydi ama ikimizide seviyordu, sanırım.

Hiç beklemediğim bir anda Justin konuşmaya başladı.

"Rosanna, sen ailenle biraz vakit geçirsen iyi olacak. Ben sizi yalnız bırakayım."

Bu sözleri duyar duymaz şok oldum. Ama o an ailemden önemli kimsem yoktu. Şaşkın bir ifadeyle Justin'e cevap vermek için kafamı çevirdiğimde Justin yoktu. Gitmişti. Umursamadım ve babama sarılmaya devam ettim.

Tüm gün ailemle geçirdim ve gece geç saat olduğunda odama çıktım. Yatağıma uzandım ve olanları düşündüm.

Güneş doğarken uyandım.  Aslında düşünmekten tam da uyumuş sayılmazdım. Heyecanla telefonuma uzandım.

"0 mesaj 0 arama"

Harika!

Justin'e ne olmuştu? Benden bu kadar kolay mı vazgeçti yani?

Bir saniye bile düşünmeden Justin'i aradım, açmadı. Duyduğunu biliyorum. Bilerek açmadı. Mesaj attım.

"Justin, unuttun mu beni?"

Günler geçti. Ama Justin telefonunu hiç açmadı.

Bir gün hiç beklemediğim bir anda telefonuma bir mesaj geldi.

"Unutamadım."

PATIENCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin