- Amy -
“Aman Tanrım!” Diye fısıldadım. Bailey tamamen dağılmış haldeydi.
Siyah saçları – ve erkekliği – özgürlüğünü ilan etmişti. Yüzünün halini söylemeye gerek yoktu. Harikaydı ama seks ve testosteron izleri taşıyordu.
“Kapıyı açacak mıyım?” Diye tekrar fısıldadım. Bailey bana değil başka bir yere bakıyordu. Çenesi kaskatı kesilmişti. Gözlerini kısarken “Bir şeyler düşünüyorum ama…” Dedi.
Hemen atıldım. “İstersen git, ben hallederim. Arka kapıdan çıkabilirsin.”
Bailey tekrar bana baktı ve yoğun bakışları altında resmen eridim. O gözler her zaman içime işliyordu.
“Ama gitmek istemiyorum.” Ona şaşkınca baktım. Kalbim fısıldadığı cümleyle beraber yerinden oynamıştı. Gitmek istemiyordu! Burada benimle kalmak istiyordu! Buna itirazım yoktu. Hem de hiç.
Saçlarını parmaklarıma dolayıp onu kendime çektim ve küçük bir öpücük kondurup geri çekilmeye çalıştım. Fakat Bailey beni sıkıca sardı ve dudaklarıma saldırdı. Tekrar zil çalınca ondan kıvranarak ayrıldım. Arkadan telefonumda çaldı.
“İnatçı sikici.” Diye kapıya söylendi.
“Ya onun gitmesini sağla ya da git.” Dedim. Kulağıma gelince sözlerin ne kadar kaba olduğunu fark ettim. Bailey kaşlarını çattı. Ne yapabilirdim ki? Onun gitmesini istemiyordum ama onunla gözükmekte istemiyordum. Onun koşulları altında, hayır.
“Sadece senin için.” Diye homurdanıp içeriye koştu. Tekrar geri geldiğinde telefonu kulağında, birisini arıyordu.
“Alo, Mary?” Bailey’nin sesi flörtçü geliyordu. Kıskançlığımı bastırmaya çalıştım ama kaş çatışımı saklayamadım.
Bailey uzanıp kaşlarımı okşarken güldü. “Evet, benim, Bailey.”
Bir süre dinledi. “Sana bir teklifim var.” Dediğinde kıskançlığıma hakim olamayıp homurdandım. Bailey üstüme üstüme gelmeye başladığında geriye doğru yürüdüm.
“Seni beceririm ama bir şartla.” Koltuğa çarpınca durdum. Bailey bacaklarımı aralamaya çalışınca eline vurdum. Fakat bana öyle korkutucu bir bakış gönderdi ki bacaklarımı açmak zorunda kaldım ama yine de suratımı astım ve başımı başka yere döndürdüm.
Kıkırdarken elinin üstünü orama hafifçe sürtmeye başladı. Tanrım.
“Kabul. İstediğim lanet olası abini arayıp hemen gelmesini söylemen!” Gerçekten mi! En yakın arkadaşlarından birinin kardeşini mi becerecekti? Lanet. Sonra tabii dayak yerdi!
Bir parmağı içime girdiğinde dudağımı ısırarak ses çıkarmamaya çalıştım. Bailey daha sıkı bastırdığında başım arkaya düştü ve boğazımdan çok hafif bir ses yükseldi.
“Bir ara uğrarım.” Dedikten sonra telefonu kapattı.
Bailey başımı tuttu ve yavaşça kaldırıp ona bakmamı sağladı.
“Şimdi seni becerebilir miyim?”
------------------------------------------------------------------------------------
“Seni emmek istiyorum.” Dedim ve onu ittim. Yatağa çıplak olarak yayıldığında yüzünden başlayarak onu tamamen inceledim. Erkekliğine geldiğimde gözlerimin kocaman olduğunu görünce güldü. “Ah, hadi ama korkma.” Dedi. “İçine giren şeyi ağzına da alabilirsin.”
“Bunu biliyorum.” Dedim gözlerimi devirirken. Fakat o kadar devasaydı ki ona 'Bailey iki’ muamelesi yapabilirdim.
Yatağa tırmandım ve bacaklarının üstüne oturdum. Penisini ellerimle kavradım. Bailey gözlerime meydan okur gibi bakıyordu. Tanrım! Bunu yapabileceğimi ama o kadar dayanamayacağımı düşünüyordu! Hadi bakalım…
Sert ve uzun organının ucunu öpmek için başımı eğdim ve hafifçe dudaklarımı değdirdim. Bailey nefesini tuttu. Onu sıktım ve elimi aşağı yukarı hareket ettirmeye başladım. Bailey inleyince başımı daha çok eğdim ve onu ağzıma aldım.
Bailey anında yatağın direklerini kavradı ve kasıldı. Başımı aşağı yukarı hareket ettirirken dilimi çevresinde dolaştırdım. Dilimin altında sert ama tatlı bir şey vardı.
Bailey tam kendini kaybedip “Amy, ahh, evet!” Demeye başladığında hareket etmeyi bırakıp başımı sabitledim ve sıkıca emdim.
“Siktir.” Boşalmamak için kendini sıkarken söylemişti bunu.
Kalçalarını yukarı aşağıya oynatmaya kalktığında etini ısırdım. Bayılıyordum erkekliğine. Orada onu emerken ıslanmış hatta çıkardığı sesler yüzünden orgazmın kıyısına gelmiştim.
“Boşalacağım, Amy.” Kendini çekmeye çalıştı ama ona kendimi kanıtlamak için sıkıca penisini tuttum. Başımı hızla aşağı yukarı oynatırken çok fazla baskı uygulamaya çalışarak emdim.
“Amy! Siktir!” Diye bağırıp ağzıma boşalırken orgazmın beni de ele geçireceğini zannedip gözlerimi kapattım ama olmadı. Ağzıma gelen sıvısını yuttum ve onu serbest bıraktım.
Ben tam yataktan kalkacakken Bailey beni birden yakalayıp yatağa geri çekti. Ufak bir çığlık attım.
“Hop hop hop… Orada dur bakalım. Nereye gidiyorsun? Daha seninle oynamadım.”
Güldüm ve beni yatağa yatırmasına izin verdim. “Ama ben seninle oynadım, Bailey ve tadı hala damağımda. Tekrar ister misin?”
Sırıttı ama alaycıydı. “Bebeğim, sultanlığın bitti. Ağzına boşalmak ne kadar hoşuma gitse de, şimdi sıra bende.”
Dudaklarıyla dudaklarımı örttü. Yumuşak, çatlak ve cehennem kadar sıcak dudakları… Seks isteyen dudaklar.
Bedenimin hazır olduğunu söylememe gerek var mıydı? Bailey için her zaman hazırdım. Ne zaman isterse o zaman alabilirdi beni. Onun karşısında o kadar acizdim ki. Hele çıplakken. Giyinik olursa karşı koyabilirdim belki ama çıplak bir biçimde bana bayıldığım gözlerinin eritici bakışlarıyla bakarsa, hayır, karşı koyabileceğimi zannetmiyordum.
Ben daha ne olduğunu anlamadan içimdeydi. “Merhaba ıslak Amy!” Diye neşeyle fısıldadı şiş dudaklarıma. Gözleri gözlerime kilitlendi. Bacaklarımı rahat hareket edebilmesi için iyice açtım.
İçimden çıkıp öyle bir hızla girdi ki başım yatağın başlığına çarptı. “Uf!” Dedim. Harikaydı, Bailey! Beni nede güzel beceriyordu…
“Üzgünüm.” Dediğini işittim. Yüzüne baktığımda ise yine kötü çocuk sırıtmasıyla bana baktığını gördüm.
“Üzgün değilsin.” Dedim sırıtarak.
“Ah, hayır değilim, Bebeğim.” Tekrar yaptığında başım yine yatak başlığına çarptı. “Ah!” Ağzımdan zevk ve acı inlemesi çıkarken yatağın direklerini kavradım.
“Elinden gelenin en iyisi bu mu, Bailey? Deden bile beni daha fazla bağırttırırdı.” Hırlamasını duyduğumda sevinçten takla atabilirdim. Onu gaza getirmek kolay ve eğlenceliydi. Ah, birde hırlaması beni azdırıyordu.
“Pozisyon değiştiriyoruz. Sen bağırmak istiyorsan, ben de seni bağırttırırım. İstediğin bağırmak olsun.”
İçimden çıktı ve sağ yanıma uzandı. “Yan dön.” Dediğinde emrine uyarak ona arkamı dönerek yan tarafıma yattım.
“Şimdi sağ bacağını diz arkandan tut ve havaya kaldır.” Hayııııırr! Bu pozisyonu duymuş ama hiç denememiştim. Çünkü Marc bana en çok acıtan ve zevk veren pozisyonlardan olduğunu söylemişti. Tabii ben acı tarafıyla ilgilenip yapmak istememiştim. Hay, lanet.
Tabii Bailey’ye küçük bir kız gibi korktuğumu söylemedim.
Dizimi kavradım ve havaya kaldırdım.
Bailey arkamdan bir kolunu belime atıp “Hadi başlayalım.” Dediğinde neredeyse titreyecektim.
Birden içime girdiğinde öfkeyle haykırdım. Aman Tanrım! Vajinamda alan fazla olmadığı için penisi kendine yol açmaya çalışarak duvarları itiyor ve bana fena halde zevk veriyordu.
Zevk baştan çıkarıcıydı farkında olmadan dizimi havada tutmadığım elimle göğsümü kavrayıp sıktığımı fark ettim.
“Ah, evet, ben de bundan bahsediyordum.” Diye kulağıma hırladığını duydum.
İçimde hızlıca gidip gelmeye başladığında etime vuran etinin çıkardığı ses, sırtımda hissettiğim kaslar, benim inlememe karşılık onun hırlaması beni fena halde kıyıya sürüklüyordu.
Göğsümde duran elimi oramın üstüne koyup, Bailey hareketlerine devam ederken üstten oynamaya başladım.
“Kendinden geçiyorsun…” Bailey kulak mememi ısırdı. “Ve bu seksi Amy. Hem de çok.”
Boşalmamak için kendimi tutuyordum. Hayır! Lütfen daha değil!
“Hadi Bebeğim, bırak kendini. Bu, bu gece ki son orgazmın olmayacak korkma.”
Eli uzandı ve göğsümü buldu ucunu çekti, uzattı, kıvırdı ve ben orgazmın kollarına düştüm.
Arkamdan Bailey kudretle boşaldı. Dizimi bıraktım ve ona döndüm.
“Seni piç herif…” Bailey beni öpmeye başlayınca susmak zorunda kaldım. Tekrar ayrılınca “Hoşuna gitti kabul et!” Dedi gülerek.
“Seninle olan her şey hoşuma gidiyor erkek orospusu.” Güldü ve beni tekrar altına çekti.
---------------------------------------------------------------
Tam iki saat sonra her yerim ağrıyordu. Gözlerimi açamıyordum ve Bailey bu halime kahkaha atıyordu.
“Ah hadi ama Amy! Daha sadece sekiz orgazm yaşadın!” Bazılarına bu az gelebilir ama emin olun ki pozisyonlar çok fenaydı! Ve artı olarak beni neredeyse dört kere orgazm kıyısında bırakıp ona yalvarmamı sağlamıştı.
“Sakın dokunma bana! Of ya… Uyumak istiyoruuuuuummmm…”
Ona arkamı döndüğümde tekrar beni kendine çekmesini bekledim ama çekmedi. Rahat bir nefes aldım çünkü gün boyunca ne zaman bunu yapsam ne olduğunu anlamadan yine içimde oluyordu.
Bana arkadan sarıldı. Kaşık pozisyonuna geldiğimizde o kadar mutluydum ki yüzümde güller açıyordu. Seks sonrasında bana sarılmıştı! Hem de başını çok tatlı bir biçimde boynuma koymuş ve kokumu içine çekmişti!
Fakat bu anının tadını uzun süre çıkaramadan uykuya dalmaya başladığımı fark ettim.
-------------------------------------------------------------------------
- Sarışın -
“Alo?” Sarışın telefonu heyecanla açtı. Dün gece ondan haber alamamıştı ve bu yüzden uyuyamayıp bütün gece aramasını beklemişti.
“Gece orada ol.” Onun sesini duyunca içindeki her şey tekrar canlandı. Gözleri doldu. Bir gecedir haber alamamıştı ama bir buçuk haftadır da göremiyordu. Onu çok özlemişti. Onunla seksin acı tarafını yaşamayı özlemişti. Kurallara göre efendinden başka kimseyle yatamıyordun. Eğer yatarsan… Düşünmeye bile korkuyordu, Sarışın.
“Tamam, efendim.” Dedi. Sesinin titreyerek çıkması umurunda değildi. Bu gece onu görecekti. Sevgilisini, gerçek aşkını, tek aşkını, efendisini…
------------------------------------------------------------------------
- Yazar -
Sean, Izzy’nin kaldırımda kalçalarını sallayarak ilerleyişini izledi. Kıskanmıyordu onu. Yani aslında çok kıskanıyordu ama böyleyken değil. Zevkle küçücük şortunun içindeki kalçalarını izliyordu. Erkekliği yürümesini zorlaştırıyordu. Izzy’yi bir an önce eve götürüp onunla aşk yapmalıydı. Çok fazla aşk yapmalıydı. Çok çok fazla.
Izzy ona bakarak dil çıkardı ve eliyle poposuna vurdu. Sean kahkaha atarken karısı olacak kadının hareketlerini çocukça buldu. Onu bu yüzden seviyordu ya. Çocuktu o. Umursamaz, yaramaz ve seksi bir çocuk.
Erkeklerin Izzy’ye aç bakışlarla baktıklarını gördüğünde koltuk altları kabardı. Evet, erkekler Izzy’e böyle bakmalıydı. Onu istemeliydiler. Poposunu seyretmeleri ve onu becermenin hayalini kurmalıydılar. Fakat Sean onu becermemeliydi. Izzy’le aşk yapmalıydı. Onu çok sevdiğini her fırsatta söylemeliydi.
Ve işte tam zamanıydı. Bazı erkeklere sırıtırken Izzy’ye yaklaştı ve poposunu hafifçe avuçlarken omzunu öptü.
“Seni seviyorum, Sevgilim.” Izzy’nin kıkırdayıp poposunu onun kasıklarına sürttüğünü hissettiğinde aklını kaçıracaktı.
“Izzy!” Dedi gülerek.
“Ne! Sen popomu avuçluyorsun ama!” Sean güldü ve onun yan tarafına geçerek elini tuttu.
“Şimdi neden beni bu lanet alışveriş merkezine getirdiğini söyle, aşkım.” Dedi Izzy, orta parmağını Sean’ın avuç içine sürterken.
“Gelinlik bakmak istersin diye düşündüm.” Dedi Sean. Izzy’nin yüzüne dikkatle bakıyordu. İfadesini görmek istiyordu.
Izzy dönüp ona baktı ve çığlık attı. “Gerçekten mi!” Sean başını sallayınca tekrar çığlık attı.
“Parayı nereden buldun?” Deyince Sean ona döndü.
"Gelinliği seç. Bedenine göre falan dikilsin. Sonra annemler gelecek, onlar parayı verecekler.”
“Ailenle mi tanışacağım?” Izzy’nin yüzü düştü.
Sean güldü. “Tanışmadan evlenmeyi mi düşünüyordun?”
Izzy kekeledi. “Ha… Hayır ama…”
“Korkma, seni yemezler.” Dedi, Sean sırıtırken. “Sen onların biricik gelinisin. Seni yerlerse ben kimi severim?"
------------------------------------------------------------------
- Amy -
Yatakta gerindim ve mutlu bir şekilde iç çektim. Saat beşi gösterse de o kadar yorgunluğun üstüne az bile uyumuştum.
Arka tarafımda kimsenin olmadığını fark ettiğimde hemen ayağa kalktım ve “Bailey!” Diye bağırdım. Bir süre bekledim ama ne Bailey’nin sesi geliyordu ne de duş sesi.
Tuvalete doğru koştum ve Bailey’yi aramadan önce çişimi yaptım. İlk önce kendi düşünmeliydim.
Tam elimi yıkıyorken diş macunlarının arkasına sıkıştırılmış kağıdı gördüm. Ellerimi hızla havluyla kuruladım.
Kağıdı hemen açmaya çalıştım ve Bailey’nin kıvrım kıvrım yazılarını gördüm.
“Bebeğim, borcumu fazla ertelemeyi sevmem. O yüzden, sen içinde hala beni hissederek uyurken borcumu ödemeye gidiyorum. Ama akşam yemeğine sendeyim. Neden bilmiyorum ama hiçbir kadını bu kadar arzulamamıştım. Sen ilksin ve vajinan erkekliğimi ne zaman sıkıştırsa bakire bir erkek gibi heyecanlanıyorum. Sanki ilk defa bir kızla sevişiyormuşum gibi. Ve bugün için sana teşekkür ederim. Ama gerçek teşekkür akşama. O yüzden yemekle fazla uğraşma. Yemekle fazla ilgileneceğimi düşünmüyorum.
Sevgiler, Senin Seksi Erkek Orospun. Xxx…”
Söylediği şeyler içimi kaynatsa da fark etmeden yanağımdan bir damla yaşın süzüldüğünü hissettim. O, benim değildi. Bunu bilsem de, aldatıldığımı hissediyordum. Onu kıskanıyordum. Beni becerip gitmişti. Kendimi… Orospu gibi hissediyordum. Bu yola, bunları bilerek girsem de canım çok acıyordu.
“Sakin ol, kızım.” Dedim aynadaki yansımama bakarak. “Bailey’yi istiyorsan, elde edeceksin.”
------------------------------------------------------------
İki saat sonra masa bitmişti. Makarna, et ve şarap.
Ah, tabii bir de Bailey’nin şarabının içindeki hap vardı.
---------------------------------------------------------------
Kapıyı açtığımda Bailey sırıtarak bana bakıyordu. Kafamı çevirdim ve içeriye girdim. Yine de Bailey’nin yüzündeki şaşkınlık ifadesini yakalamıştım.
“Amy, sen iyi misin?” Bailey, onu her gördüğümde ıslanmamı sağlıyordu.
Tabaklara makarnayı koyarken “İyiyim, neden sordun?” Dedim. Yüzüne bakmamaya çalışıyordum çünkü dilini peercinginin üstünde gezdirmesi beni delirtiyordu.
“Hiç iyi görünmüyorsun.” Dedi ve masanın etrafında dolaştı. Arkamda durdu ve kollarını belime doladı. Hafifçe doğrulduğum anda başını boynuma yaklaştırdı. Dilini kulağımın altındaki hassas noktada gezdirdiğinde inleyerek ona yaslandım ama Bailey beni kendime getirdi. “Beni kıskanıyor musun?”
Hızla ellerini belimden çektim ve ondan uzaklaşmaya çalıştım ama beni tuttu ve kendine geri çekti.
“Amy, sana soru sordum.”
“Ve bende cevaplamak istemiyorum.” Diye meydan okudum.
“Amy, ben senin değilim.” Bunu onun ağzından duymak beni derinden yaraladı ve kalbimin kırılma sesini duydum sanki.
“Bunu biliyorum…”
“Sadece benden de duymanı istedim. Bana bağlanma, Amy. Bana bağlanırsan seni bırakmak zorunda kalırım.” Bunu söylemek için geç kalmıştı.
Yemeği yemeye başladığımızda, gözleriyle beni soyarken şarabından birkaç yudum almasını izledim. Makarnayı keyifle çiğnedim. Bailey’nin gözleri kaymaya başladı. “Amy sen şarabıma…”
Yanına gittim ve onu düşmemesi için tuttum. Bilincini kaybetmeden önce kulağına şöyle fısıldamayı da unutmadım.
“Düşündüm de,Bailey, teşekkürünü benim istediğim şekilde ödemen daha çok hoşuma gider.”
Küfür savurarak bayılırken ona sırıttım…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bedenim
Ficción GeneralOnu her gördüğümde içimde bir şeyler oluyor. Ne olduğunu bilmediğim, tarifi imkansız şeyler. Dudağının kenarları her yukarı kıvrıldığında, kaşlarını çatıp bana baktığında, o baştan çıkarıcı sesiyle her adımı fısıldadığında başka bir dünyada gibi his...