ŞG/8

356 38 12
                                    

+Multimedya Alya

+İyi okumalar

•"Alya dudaklarını ısırıp kanatmak yok."

"Tamammm."

"Ya da birisini ısırıp kanının tadına bakmak."

"Tamammmm."

"Birisi düşünce veya kan görünce tadına bakmak yok."

"Ama yetey!" Gülüp kucağıma aldım. "Senin iyiliğin için." Sütüne biraz kan damlatıp ona verdim. Bir dikişte bitirmişti. "Birdaha-"

"Hayır." Uflayarak koltuğa oturdu. Şeytan Alya doğduktan bir hafta sonra gitmişti ve bir daha onu hiç görmemiştim. Tam tamına dört sene olmuştu ve hala onu görmüyordum. Alya onu görmeden büyümüştü.

Gözleri hala kırmızıydı ve kan içiyordu. "Alya buraya gel." Lens suyuyla ıslatığım lensleri gözlerine takıcaktım. "Bıktım bıktım ben leşnlerden!" Gözlerini havaya kaldırdığında lensi gözüne taktım, diğerinede aynı işlemi yaptığımda yanağımı öptü. "Hadi Lydia'nın yanina gidelim!" Sırt çantasını ona taktıktan çantamı ve telefonumu alınca hazırdım.

"Gidelim annecim."

"Tatil günlerini seviyorum." Bebek koltuğuna onu oturturken durmadan yanağımı öpüyordu. "Ne yaptın Alya?"

"Dudağımı kanatım."

"Bir daha yapma tamam mı?"

"Tamam!" Alya çok zekiydi, o diğer çocuklara oranan daha güçlüydü. Hareketleri, davranışları sanki büyümüşte küçülmüş gibiydi. Saç rengi, yüzü, gamzesi, hareketleri Batuydu. Bazen onunla konuşurken Batuyla konuşuyor gibi hissediyordum.

"Lydia kendine sevgili yapmış. Hani o beni seviyordu anne? Birde sana bebek alıcam diye söz vermişti pislik."

"Bu kelimeleri sana kim öğretiyor Alya?"

"Biraz Lydia biraz da babam."

"Babanla nerede buluşuyorsun Alya?"

"Sen işdeyken."

"Peki nereye gidiyorsunuz?"

"Evine anne!"

"Evinin yolunu biliyor musun."

"Evet."

"Babanın yanına gidelim mi Alya?"

"Olabilir,"

"Bana yolu söyleye bilir misin?"

"Okulun yanındaki ev." Kafamı onaylarcasına salladım. Demek ki sadece bana görünmüyordu şeytan.

<•>

"Süpyizzzz babbaa!" Kapıyı açtığı an içeri girmiştik. "Tişörtünü ters giymişsin, galiba yanlış bir zamanda geldik. Ama umrumda değil."

Alya babasına sarılıyordu, "Lensimi çıkartıcak mıyız?"

"Hayır Alya."

"Kim geldi?"*İ*

"Seni ilgilendirmez."*İ* dedi Batu. "Onu gönder konuşmamız gereken konu var."

"Bu kadın kim baba."

"Babana yardımcı olan abla Alya." Bana dik dik baktığında kahkaha attım. İçeri geldiğinde üzerinde sadece bir elbise vardı. "Bu bebek nereden geldi?"*İ*

"Leylekler getirdi."*İ*

"Kimin çocuğu bu!"*İ*

"Kes sesini o benim babam!"*İ*

"Alya buraya gel!" Kafasını eğip yanıma geldi. "Sen İngilizce konuştun." Kızıcağımı sanıyordu, "Birazcık biliyorum," gülümseyip anlını öptüm. "Artık onu göndericek misin?"

"Buradan git."*İ* kadın birşey demeden içeriden birşeyler alıp gitti. "Alya hadi sende odana git kızım." Dediğinde ona dik dik bakmaya başladım. "Oda?"

"Benim bir odam var burada anne!"  Gülümseyip bebek mavisi renginde olan kapıyı açıp içeriye girdi. Batu tişörtünü çıkartıp düz giydi, kaslarını geliştirmişti.

Ne diyordum ben?

"Alyayı okuldan neden gizlice alıyorsun? Eğer düzgünce evime gelseydin sana onu gösterirdim."

"Arya daha ona babanın kavramını bile öğretmemiştin!"

"Sen bizi o doğduktan bir hafta sonra gittin! Hani tek başıma büyütemezdim! Sana tekrardan güvenmek aptalıktı." Alya bağırınca odası olan yere hızlıca gittim. Bir tavşanı çekip duruyordu, "Alya onu çekmeyi kes dolap üstüne düşer!" Dediğimi yapınca ona tavşanını çıkartıp verdim." Yatağının karşısındaki küçük duvar aynayla kaplanmıştı ve Alya esnesin diye demir koymuştu.

"Ben burda bale okulunda yaptıklarımı çalışıyorum."

"Aferin sana hadi gel lensleri çıkaralım." Yanıma geldiğinde eğilip ikisinide çıkardım. Yanağını öpüp içeri geçtim. "Ona burada kan veriyor musun?" Lensleri kutusuna koyup çantama attım.

"Veriyorum."

"Bizim bir düzenimiz var. Sabahları sütle birlikle bir bardak ve yatmadan önce bir bardak daha."

"Yorgun oluyor."

"Onun normal insanlarla büyüdüğünü unuttun galiba."

"Peki onun normal olmadığını unuttun galiba." diye cevap verdi.Gözlerimi devirdim. "Bu yüzden onu normal bir hayat sunmam lazım."

"Arya-" Alya çığlık attığında ikimizde aynı anda kalkıp odasına doğru gittik. "Onun yaşamaması gerek!"

"Anne!"

"Yaren onu bırak!"

"Sakin ol Alya o sana birşey yapmaz." Ağlamamak için elimden gelen herşeyi yapıyordum. Alya'nın irisleri dahada kırmızı oluyordu. "Yaren istediğin benim bebeğimi bırak!"

"Sana  acı çektirmek istiyordum ama fiziksel acıdan çok ruhsal acı seni daha da etkiler." Alya dudağını kanatmıştı. "O silahı bırak!"

"Niye? Ben sizin artık sağ kolunuz değilim!"

"Alya dudaklarını ısırma!"

"O silahı bırak yoksa seni öldürüm!" Silahı Alya'nın yanağına sürttü, "Yalvarırım onu bırak! İstediğin benim!"

"Sana hiç benzemiyor Arya."

"Yüzü, saç rengi, gamzesi aynı Batu."

"Benim hayalini kurduklarımı sen yaşadın!" Silahı bana doğrultuğunda rahatlamıştım, "Ben her gece bunların hayalleriyle yaşadım!" Alya Yaren'in koluna dik dik bakıyordu. "Alya hayır." Nerdeyse tüm gözü kırmızı olmak üzereydi. Bana baktığında gülümsedi.

"Hala bir şansın var Yaren."

"Farkındaysan ben Aryayı sevmiyorum." Alya ona dik dik baktı.

"Ve sadece onun yanında durmamın sebebi Alya."

"Onu sevmiyorum ve seninle yeni bir başlangıç yapabiliriz." Batu onu dedikten sonra Alya ağlamaya başlamıştı. Silahını yere doğrultuğunda Alya kolunu ısırıp onun elinden kurtulup bana koştu, onu hemen arkama aldım. Batu onun elindeki silahı almaya çalışırken silahın çıkardığı tok ses duyuldu.

+Bölüm sonu

+Vote ve yorum yapmayı unutmayın.

+Sizce kim ölmeli?

+BENCE BATU!

Xx

ŞEYTANIN GÖZÜ Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin