'Flashback'
'Kaza gecesi'"Kim koydu bu çöp kutusunu buraya!" diye gürledi Tae. Vurduğu ayağını tutarak olduğu yerde zıplıyordu. Koşarak içeriden gelen Jennie onun ayağıyla ilgilenmeye uğraşırken Yoongi bakıp içeri geçmiş, Hoseok kollarını bağlayıp tepkisizce Taehyung'a bakıyordu.
"Ne? Ne var? Ne bakıyorsun öyle?" diye diklendi Tae. "Hiç söylediğin şeyde mantık arıyorum." diye omzunu silkerek oda Yoongi'nin yanına gitti.
O gece hepsi sık sık yaptıkları gibi beraber zaman geçirmek için sözleşmişlerdi. "Jennie, acaba ayağımı bırakır mısın?" telaşla ayağının bir sağına bir soluna bakan Jennie'ye seslendi.
Hızlıca ayağa kalkan Jennie konuşma çabasına girdi. "Bende vurmuştum da çok acımışta hatta bak burası kanamıştı." kendini kanıtlamak için ayağını göstermeye çalışıyordu. "Tamam miniğim bana bi şey olmadı. Senin ayağında geçtiyse problemimiz yok. Öyle değil mi? Hadi bunları götürelim." diye hazırladığı abur cuburları işaret etti.
Ona her miniğim diye seslenişinde kalbi olması gerektiğinden hızlı atıyordu Jennie'nin. Bunu yok saymaya çalışarak arkasından tabakları götürdü.
*******
"Yah! İki de bir aynı şeyleri yaptırıp şu kıza mesaj attırma!" Hoseok sinirliydi. Doğruluk ve cesarette sürekli cesaret dediği için ona inat olarak sürekli gıcık olduğu kıza mesaj attırıyorlardı. Kız Hoseok'u ondan hoşlanıyor sanıp rahat bırakmıyordu. "Eh sende doğruluk de artık.Yoksa bilmediğimiz şeyler mi var?" diye söylendi Jennie. "Tamam attım mesajı." diyince herkes hep bir ağızdan "Ne yazdın?" diye sordu.
Daha cevap vermeden Jennie telefonunu kaptı. "Dinleyin okuyorum,
H:Selam Hae Ji.
HJ: Selam Hoseok. Bir şey mi isteyecektin?
H: Hayır sadece.. (ikinci kez cesaret der) diyecektim ki, böbreklerin ne durumda?
HJ:Bu derece merak mı ediyorsun beni?"Gerçekten aptalsın Hoseok." diye telefonu ona attı. "Görürsünüz, bir sürü mesaj atacak şimdi." dedi umutsuzca Hoseok. "Kızın iç güzelliğiyle ilgileniyorsun demek."dedi Tae. "Çapkın olmayı sana öğreteceğim ancak..." Saatine baktı. "Jennie sana bir şey göstereceğim. Arkandaki ceketimin cebine bakar mısın?"
Jennie elini ceketin cebine soktu. Eline çarpa kutuyu heyecanla kavradı. "Aç bakalım." hızlıca ortadaki masanın üzerine koyduğu kutuyu açtı Jennie. Yarın zaten onun doğum günüydü. Saatin 12'yi geçmesine bir kaç saat vardı. Bir kolyeydi. Ufak bir taşı olan kolye.Jennie'nin dükkanda görüp alamadığı, almalarını diğerlerinden isteyeceği kolye."Bu çok güzel.." dedi bir çırpıda. Çünkü onu kendisine aldı sanıyordu.
"Teşekkü-" Tae'yle aynı anda başlayan cümlesi yarıda kesildi. "Bunu Na Yeon'a aldım. Bugün 6. ayımız ve beğenip beğenmeyeceğini bilemedim." Yutkunmakta zorlandı Jennie.
"Beğenmene sevindim. Umarım o da beğenir. Ben çıkıyorum!" diyip kutuyu Jennie'nin önünden aldı. Yaşlı gözlerini nasıl saklayacağını bilemeyen Jennie sesli bir şekilde esnedi.
"Benimde uykum gelmişti. Eve geçelim mi Hoseok?"
**********
Heyecanla motoruna atlayan Taehyung, sevgilisine süpriz yapacaktı. Süprizleri sevdiğini çok iyi biliyordu.
Haber verme gereğini duymamıştı. Kızın yaşadığı binaya girdi. Elleri heyecandan terlemişti. Telefonundan son kez saçını düzeltip zile bastı.
Açan olmamıştı. Birkaç kez daha çaldıktan sonra kendi kendine güldü. Evin şifresini zaten biliyordu. (Anahtar da varsayabilirsiniz.) Bunu tamamen unutmuştu.
İçeriye girdi. (Y/N: suspicious partner ilham verdi galiba slslalsöşa) Ortama yüksek sesli bir müzik hakimdi ama yinede kızın uyuyabilmiş olma ihtimalini göz önünde bulundurarak sessiz adımlarla yatak odasına ilerledi.
Konuşma sesini duyunca duvarın arkasına saklandı. "Duşa giriyorum sevgilim." Sevgilim mi? Duyduğu sesle olduğu yere saplandı. İçindeki acı mı yoksa sinir mi bilmiyordu.
Banyo kapısı kapandıktan sonra sesin geldiği yatak odasına geçti. Na Yeon yarı çıplak şekilde yatakta uzanıyordu. "Ben geldim sevgilim." Dedi. Son kelimeyi vurgulayarak.
Na Yeon telaşla ayağa kalktı. "En azından aldatacaksan, kapının şifresini değiştirmeliydin." Dedi sakince. Odanın içindeki banyoya yöneldi.
Na Yeon konuşacak gibi olunca onu sessiz ol işareti yaptı. "Seninle sonra görüşeceğim."
Banyonun kapısını açtı. "Burda da mı beni istiyorsun sevgilim?" Diye sordu arkası dönük olan adam. "Gel buraya, sana istediğini vereceğim."
Adam arkasını dönmesiyle yumruğu suratına yemesi eş zamanlıydı. "Öyle mi şerefsiz? İstediğimi verecek misin?" Hala açık sudan dolayı sırılsıklam olmuştu ama adama aralıksız vurmaya devam ediyordu.
Sinir krizi geçiriyordu. Son yumruğunu vuracakken Na Yeon onu durdurdu. "Yeter! Vurma artık." Adamın yüzünden akan kanlarının suya karışmasına baktı Taehyung.
Daha sonra ağlayan Na Yeon'a döndü. "Bunu bana neden yaptın? Ben bunu hak edecek ne yaptım?" Dedi dolan gözleriyle.
"Ben, ben çok özür dile-" Yanağında hissettiği acıyla yere çöktü. Taehung ilk defa bir kıza vurmuştu. Hemde bu sevdiğiydi.
Na Yeon eliyle yanağını tutarken burnundan akan kanı gördü Taehyung. İçi bir anlık acısa da kendine hakim olmaya çalıştı. "Sen, bunu hakkettin."
İçinde bir yerlerde Na Yeon'unun açıklama yapmasını bekleyen bir taraf vardı. Ama sinirden titriyordu. Motoruna atladığında bir süredir tuttuğu gözyaşlarını serbest bıraktı.
Bu onun ilk ağlayışı değildi elbet. Annesini her hatırlayışında ağlardı. Na Yeon'un annesine bu denli benzemesinin çok büyük payı vardı ona verdiği değerde.
İçki almak için bir yerde durdu. Titreyen telefonuna baktığında Jennie arıyordu. "Alo?" Bir süredir ağladığı için sesi titrek çıkmıştı. Jennie'nin bunun üzerine bir sürü soru sormasından dolayı ona anlatmak istedi.
"Minik, ben aldatıldım." Bir süre konuştuktan sonra telefonu kapattı. Eve gelmesi için Jennie onu ikna etmişti. İçkileri alıp motoruna atladı.
Hız yapmak onu iyi hissettirsede yan yoldan çıkan arabanın ışıkları önünü görmesini engellemişti. Kaskı bile olsa kafasının inanılmaz sarsıntı yaşadığını hissetti.
Yere yığıldığında gözlerini kapatmamak için büyük çaba göstersede, dayanamamıştı.
Yazdığım en uzun bölüm!
Sonunu pek bağlayamadığımı düşünüyorum ama beğenmenizi umuyorum. Bu flashbackler ilerideki bölümlerde de sık sık olacak gibi çünkü en baştan değil kaza sonrasından başladım.
Beğendiyseniz vote+yorum yapmayı unutmayın! ❤️🎈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remember | Kim Taehyung-Jennie Kim
FanfictionBir kazayla tüm hayatı alt üst olup hafızasını kaybeden Kim Taehyung. Geçmişten ona kalan 3 kişilik bir aile. Jennie Kim, Min Yoongi ve Jung Hoseok. Peki şimdi ne olacak? Her şeyi tekrar hatırlamaya mı çalışacak yoksa yaşadığı anın tadını mı çıkar...