10.Bölüm: ''İTİRAF''

234 40 22
                                    

Multimediada,henüz hikayeye dahil olmayan Derin var. Umarım beğenirsiniz. Hikayenin adını değiştirdiğimden beri bana birkaç mesaj geldi.O konuya da açıklık getireyim. Evet,hikayenin adını açıkçası pek beğenmiyordum ve hep değiştirmek istiyordum ama aklıma güzel bir şey gelmiyordu. ''FALL IN LOVE'' ismini de bir arkadaşım tavsiye etti :) 

Geçen bölümün yorum ve vote sayısı gayet iyiydi umarım bu bölümde de aynısı olur. Keyifli okumalar ^^

Bölüm şarkısı: Zara Larsson - She's Not Me

**

Dakikalardır aynı yerde Yağmur'u beklemek hiç hoş değil.Evet,tam 27 dakikadır ayakta dikildiğim için artık insanlığımdan şüphe duyuyorum. Yağmur alışveriş sevdalısı olduğundan dolayı beraber AVM'ye geldik. Aslında sadece çanta almaya gelmiştik ama o sırada Yağmur'un gözü döndü ve neredeyse tüm kıyafetleri kucağına toplayıp kabine girdi ve hala kabinde. Ben mi? Ben sadece Yağmur'un çıkmasını bekliyorum o kadar...

''Duru!! Bu nasıl olmuş?'' Yağmur bağırarak konuştuğu için istemeden de olsa etraftakiler bize baktı. Üzerindeki mini elbiseye göz gezdirdikten sonra dudağımı büzdüm. Elbise çok miniydi ve açıkçası yakışmamıştı. ''Off,sana da bir şey beğendiremiyoruz ya!'' Sinirle tekrar nefesini dışarı verdi ve tekrar kabine girdi. Şuan utanmasam elimdeki çantaları altıma koyup yere otururdum ama etraftaki meraklı bakışlar altında bunu yapmam imkansızdı. 

Yağmur ''Bu çok güzel oldu.'' diyerek kabinden çıktığında  yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. Bu sefer ben de beğenmiştim kıyafetini,artık gidebilir miyiz?

Elindeki kıyafetlerle birlikte kasaya yöneldiğimizde bacaklarımın hala kullanılabilir olduğunu fark ettim. Parayı ödedik ve yürüyerek eve gitmek için yola koyulduk. Aslında Yağmur'a çok kızgındım,gözlerimin önünde Berk'e sarılmıştı. Ama yüzsüz gibi yine Yağmur'un yanındayım.

Eve geldiğimizde kapının önünde Berk'in arabasının olduğunu gördüm. Midemde kelebekler uçuşuyor,Berk gelmiş!!! Aceleyle zile bastığımda,Yağmur bu heyecanıma şaşkın bir şekilde bakıyordu. Kapı açılınca heyecanımı biraz koruyarak içeriye girdim. Berk koltukta oturuyordu ve beni görünce göz kırptı. Ben de gülümseyip başımı yere indirince utançtan kızardığımı hissedebiliyordum.

''Sana güzel bir haberimiz var Duru.'' derken anneme bakmıştı. Ne olabilirdi ki? Anlamayan gözlerle Berk ve anneme baktığımda ikisinin de yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Başımı hemen yanımda duran Yağmur'a çevirdiğimde ise gözlerinin Berk'e takılı olduğunu gördüm. Bak işte,katil olmam için bir sebep daha! 

''Haftaya tedavi oluyorsun Duru! Artık konuşabileceksin.'' Annemin yüksek sesle söylediği bu cümle,belki de hayatta duyduğum en güzel cümleydi. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken ben anneme ,annem Berk ve Yağmur da bana bakıyorlardı. Yüzüme aptal bir gülümseme yayılırken koşarak Berk'in boynuna atladım.Neden anneme değil de Berk'e sarıldığımı bilmiyorum ama şuan konumuz bu değil. Kafamı kaldırıp anneme baktığımda ağladığını gördüm.Bunlar mutluluk gözyaşlarıydı sanırım. Kollarımı Berk'ten çekip annemin yanına geldiğimde sıkıca bana sarıldı. Haftaya tüm duygularımı dile getirecektim. Bundan daha güzel bir şey var mı? 

Yağmur bize doğru yaklaşırken ''Kıskandım ama bana da sarılın!'' diye söyleniyordu. Gülümseyip ona da sarıldım. 

Berk bizi ayırıp ''Sonra uzun uzun sevinirsiniz ama şimdi Duru'nun dinlenmesi gerek.Malum yarın yola çıkıyor.'' dedikten sonra gözlerim yerinden fırlayacakmış gibi oldu.Ne,yarın mı? Annem ''Hiç öyle bakma Duru.Sen de istemez misin bir an önce tedavi olmayı?'' diyince şaşkınlıktan açılan gözlerim eski haline geri dönmüştü.Evet,aslında bana kalırsa hemen şimdi konuşabilmeyi çok isterdim ama ne bileyim şuan Berk'ten ayrılmak hiç de cazip gelmiyordu. Sonra Berk ve Yağmur gitmek için hareketlendiler. Yarın beni almaya geleceğini söyleyip çıktı. Yağmur da akşam yemeğini bizde yedi. Sonra da ısrarlarıma dayanamayıp bizde kaldı. Gece sarmaş dolaş,rahatsız bir uyku çekeceğimi biliyordum ama şimdiden Berk'i,annemi ve Yağmur'u özlemiştim. Yanımda olan insanları nasıl özlediğimi ben de bilmiyorum ama özlemiştim işte.Hatta onlardan ayrı geçireceğim günler aklıma geldikçe bu özlem daha da çok artıyordu.

**

Sabah evde en erken uyanan ben olmuştum.Normalde iki sülalem bir araya gelse beni o rahat uykumdan uyandıramazlar ama konuşabilmenin verdiği mutlulukla sabah ezanı okunmadan ayağa dikilmiştim. Kısa bir duş aldıktan sonra bavulumu hazırladım. Hazırlanırken çıkardığım seslerden dolayı Yağmur da uyanmış,ses çıkarmadan yatakta beni izliyordu. Onun bu halini görünce kıkırdadım. Yarım saat sonra da annem uyandı ve ilk kez tam anlamıyla kahvaltımı yaptım.Yok mu bana bir alkış?

Ben heyecandan yerimde duramazken zil çaldı ve tahminlerime göre Berk'ciğim geldi. Kapıyı açtığımda ''Selam'' dedi.Evet tahminlerimde yanılmamıştım gelen Berk'ti. Gülümseyerek ona karşılık verdim.''Eğer hazırsanız vakit kaybetmeden çıkalım?'' dediğinde art arda başımı salladım.Komik bir hareket değildi yaptığım ama yine de Berk'i güldürebilmiştim.Bir alkış daha alabilir miyim?     Annem de çıkabileceğimizi söyledikten sonra arkamı dönüp son kez evime baktım. Ne maceralar yaşamıştım ben burda. Şu koltukta oturduğum günler en güzeliydi hatta. 

Annem kapıyı kapatıp kilitlemeye başlayınca ben de yerde duran bavuluma uzandım ama benden önce Berk'in eli olduğunu görmediğim için ellerimiz öpüştü. Ay,çok romantik! Utançla elimi çekip cebime soktuğumda Berk'in gülümsediğini gördüm. Sonra bavulu kaldırıp arabanın bagajına koydu.Biz de teker teker arabaya bindik.

**

Havaalanı,evimize biraz uzak olduğundan dolayı yolculuğumuz uzun sürmüştü.Ama sonunda havaalanına ulaşmıştık. Arabadan indiğimizde ailesiyle vedalaşan onlarca insan gördüm ve birazdan ben de bunların arasına katılacaktım. Uçağımın kalkmasına 10 dakika falan vardı. İlk önce anneme sarıldım. Ağlamaktan harap olmuştu kadıncağız. Yüzümü boynuna saklayıp ben de ağlamaya başladım. Uzun bir süre öylece kaldık. Sonra Yağmur'a sarıldım.Hayatımda edindiğim tek ve gerçek arkadaşım. Başka birisi olsa şimdiye kadar benimle konuşmayı bırak,yüzüme bile bakmazdı ama Yağmur diğerleri gibi değildi. Yağmur kollarını boynumdan çekince bende sarılmayı bıraktım. Berk'e baktığımda bana bakıyordu. Boynuna atlamak gibi bir planım mı vardı benim? EVET! Sımsıkı sarılmak istiyordum ve bırakmayı da düşünmüyordum. Sanki...Sanki Türkiye'ye tekrar geldiğimde onu göremeyecekmişim gibi kötü bir his vardı içimde ama kötü düşünceleri beynimin en derin köşesine kaldırdım ve yavaş adımlarla Berk'e yaklaştım. Sanki benim adım atmamı bekliyormuş gibi hızla bana doğru yaklaştı ve boynuma atladı. İnanamıyorum! Gözlerimden yavaş yavaş yaşlar boşalırken ağladığımı belli etmemek için direniyordum ama sonunda pes ettim ve sesli bir şekilde ağlamaya başladım. Berk ağladığımı duyunca saçlarıma küçük bir öpücük kondurdu. Kulağıma doğru iyice yaklaşıp bir şeyler fısıldadı.

''Seni seviyorum.''

FALL IN LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin