Adım Duru.
18 yaşındayım. Küçükken yaşadığım bir olay yüzünden konuşamıyorum. Annem de ayrıntısıyla anlatmıyor zaten...
Babam ben çok küçükken ölmüş. Annemle yaşıyorum yani.
Annemin zoruyla işaret dilini öğrendim. Ama fazla inatçı olduğum için bu pek kolay olmadı.
***
Hava o kadar soğuktu ki soğuk adeta iliklerime işlemişti.
Ne zaman kendimi kötü hissetsem evden kaçıp deniz kenarına gelirdim. Burası benim sığınağımdı sanki. Bambaşka bir yolculuğa çıkıyordum burada. Dalgaların sesi,martıların sesi bana huzur veriyordu. Aslında duyduğum tüm sesler güzeldi benim için. Belki de kendi sesimi duyamadığım için tüm sesler bana güzel geliyodur,bilmiyorum.
Yaklaşık 1 saattir buradayım. Burası zaten güzel ama akşamları bambaşka bir güzellik sunuyor insana.
Annem çoktan evden çıkıp beni aramaya başlamıştır bile. Ama burayı bilmiyor.
Annemle tartıştığım için burdayım şuan. ''Dilsiz bir kız annesiyle nasıl tartışır ki?'' demeyin. Eğer bu benim annemse Dünya'da ki herkesle tartışabilir. Benimle bile...
Sebep şu; Annem benim normal okula gitmemi söylüyor ama ben, benden farklı olan o iğrenç öğrencilerin bulunduğu, iğrenç okula gitmeyi istemiyorum.
Kendi kendime içimden konuşurken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum.
Kolumdaki saate baktım. Yine aynı şey olmuştu. Oysa ben en fazla 2 saat burada durarak annemi telaşlandırırım diye düşünmüştüm. Tam 4 saattir burdaydım. Annem belki polise bile gitmiştir. Yapar mı yapar benim annem. Sonuçta dilsiz bir kız gecenin bu saatinde sokakta tek başına ne yapar ki ?
Eve geldiğimde saat çok geç olmuştu ama annem hala beni bekliyordu. Ben hiçbir tepki vermeden odama gittim ve annemin yarın tüm gün söylenmesini düşünerek uykuya daldım.
Kendi sesimi çok merak ediyorum.
Ses tonum nasıl merak ediyorum.
Şarkı söylerken sesim nasıl oluyor merak ediyorum...
Dünden beri annem söylenip duruyor.
''Beni meraktan öldürmek gibi bi planın mı var Duru ? Dün gece seni çok merak ettim. En azından evden çıkarken haber verseydin.''
İfadesiz bir şekilde annemin yüzüne baktım bir süre. Ama bu annemi daha da çıldırtmama sebep oldu.
''Biraz sosyalleş lütfen. Okula da gitmiyorsun zaten. Boş vakitlerinde oyalanman için sana bir hobi bulmamız lazım tatlım.''
Annem gerçekten çok fazla üzerime geliyor. İşaret diliyle konuşmak nedense bana zor geliyor. Onun için yanımda hep bir defter ve kalem taşıyorum. Annemle bile böyle konuşuyorum çoğu zaman.
Masanın üzerinde duran defteri ve kalemi aldım. Yazmaya başladığımda annem gözlerini ayırmadan beni izliyordu.
''Anne beni fazla sıkıyorsun. Sence de dilsiz bir kızın sosyal olması anormal değil mi ? Boş vakitlerinde oyalanman için sana bir hobi bulmamız gerekiyor dedin ama benim hayatım her zaman boş değil miydi ? Çevremde kimsem yok. İğrenç bir yaşantım var. Herhangi bir hobi bulsan bile benim yapmayacağımı bilmiyor musun ? ''
Annemin gözleri dolmuştu. Ne zaman hayatımdan şikayet etsem hep böyle olurdu.
''Duru.''
Sesi ağlamaklı çıkmıştı. Tekrar yazmaya başladım...
''Özür dilerim anne ama sen de çok fazla üzerime geliyorsun !''
''Biliyorum bitanem. Ama sende şunu bil ki, benim tek sebebim sensin. Sen kendinden nefret ettikçe ben daha çok üzülüyorum. Senin bu hayatından kendimi sorumlu tutuyorum.''
Annem bana ilk defa ''Senin bu hayatından kendimi sorumlu tutuyorum.'' demişti.
Gözyaşlarıma yine hakim olamadım. Evet hayatımdan memnun değildim ama bunun sorumlusu annem değildi ki..
Daha fazla uzamasını istemiyordum bu tartışmanın ve hızlı adımlarla odama gittim. Hemen kendimi yatağa attım ve gözlerimi tavana diktim. Aslında odam benim dünyamdı. Her şeyden uzak. Sessizliğin hakim olduğu, karanlık bir dünya...
Annemin bazen haklı olduğu konular var. Mesela sosyalleşme konusu. Ben de isterim bir sevgilimin veya arkadaşımın olmasını ama karşıma bu kadar salak kişiler çıkmadı ne yazık ki...
Kim ister ki benimle olan bir dostluğu ?
Kendi kendime düşüncelerimin içinde boğulurken gözlerim uykuma yenik düştü ve gözkapaklarım kapandı.
Ne kadar uyuduğumu bilmiyorum ama uyandığımda saat gece 03:10'du. Uyursam çok derin bir uykuya dalarım genelde. Başka yapıcak bir şeyim yok çünkü.
Uyku sersemliğiyle yataktan kalktım. Salonda televizyon sesi geliyordu. Annemi uyandırmamak için parmak uçlarımda salona kadar gittim. Ama annem koltukta uyuyakalmıştı. Üzerini örttüm.
Canım annem. Benim için kendini harap ediyor. Ama benden sosyalleşmemi beklemesin çünkü o konuda inatçı bir keçiden daha kötü olabiliyorum...
Televizyonu kapattım ve annemi öptüm. Neden sonra aklıma geldi de uzun zamandır annemi öpmemiştim. Hatta ona sarılmamıştım bile. Bunun farkındadır belki o da ama bundan sonra bunu ihmal etmeyeceğime söz veriyorum !!
Lütfen okuyup oy verin :')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FALL IN LOVE
Novela JuvenilHayatı sessizlikten ibaret olan bir kız... Şimdiye kadar hiç aşık olmamış bir erkek... İlk görüşte aşk olur mu sizce? Bence olur. Çünkü Duru,Berk'i ilk gördüğü andan itibaren seviyor.