Good Girl Gone Bad 5

362 14 2
                                    

Eve geldiğimde, merdivenlerden çıkıp. Odama attım kendimi. Evde kimse yoktu. Beni eve Justin bırakmıştı. Arabadan inerken Anna ile bu konuyu halledeceğine dair birşeyler mırıldanmıştı ama kulağımda sadece uğultu vardı. Onu duyamamıştım çünkü o anda düşüncelerimle savaş açmıştım. Evet! artık onundum, istediğimde buydu zaten. Tamamen onun olmak. Tabi bunun için ilk önce Anna'dan kurtulması lazımdı. Justin'ın ben ve Anna arasında kalmasını istemiyordum. Çünkü tam anlamıyla onun olmamı istiyorsa hayatında sadece ben olmalıydım. Hayır! egoistlik veya ben merkezcilik ile alakası yoktu. Hayatımın merkezinde sadece ona ihtiyacım vardı. Bu yüzden beni korumasına sadece hayatında ben olduğumda izin verebilirdim. Doğru olanda buydu zaten. Sadece onun olduğumu bilmeme ihtiyacım vardı. Artık rol yapmak istemiyordum, bundan bıkmıştım artık. Sadece o ve ben olduğunda kendimi daha iyi hissedeceğimi biliyordum. Ben bunları düşünürken telefonumun sms sesiyle irkildim. Yattığım yerden doğrulup, komidinin üzerindeki telefonuma uzandım. Mesajın kimden geldiğine bakınca, Cara'dan olduğunu gördüm. "Akşam parti var. HAZIRLAN!". Aklımdaki düşünceleri şimdilik bir rafa kaldırıp. Dolabımın kapaklarını açtım ve ne giyeceğime karar vermeye başladım.

......

Genellikle partiler Hip-Hop tarzı olduğu için. Herkes süslenmek yerine eline geçeni giyer. Ya da en azından ben böyle yapıyordum. Altıma deri dizimin on parmak yukarısında bir etek giydim. Üstüme'de Parental Advisory'nin sembolünün bulunduğu transparan bir Alexander Wang tasarımı olan siyah bluzumu giydim. Ayakkabı olarak seçtiğim siyah spor Christian Louboutin'larımı giydim. Başımada kıyafetime uygun siyah Supra caplerimden birini taktım. Makyaj yapmama gerek yoktu. Sadece neon pembe rujum ve mat siyah ojelerim dışında. Çizgimi pek aşmadın aynı ben işte siyahı seviyorum. Ayna'ya bakma gereği bile duymadan. Komidinin üzerinde duran telefonumu ve araba anahtarlarından birini elime aldım. Evden çıktım sonra garaja gidip. Rujumla aynı renk olan açık Pembe Lamborghini'ye bindim. Arabada her zamanki gibi Tupac'ın sesi kulaklarımı doldururken. Lily'nin bana partinin gerçekleşeceği evin adresini attığını gördüm. Kimin partisine gittiğimi bile bilmiyordum. Sadece biraz eğlenmeye ve düşüncelerimden uzaklaşmaya ihtiyacım vardı. Partinin olacağı eve doğru arabamı sürerken. Bir yandan Tupac'a eşkik ediyordum.

"Heeyyy, to my nigga 'Pac..

So much trouble in the world, nigga

Can't nobody feel your pain

The world's changin everyday, times moving faaast "

Şarkıya eşlik etmeye devam ederken, Lily'nin bana attığı adresteki evin önüne arabayı park ettim. Araba'dan indikten sonra, kapıları kapatıp, Evin girişine doğru ilerlemeye başladım. Evden gelen müzik sesi tüm sokağı kaplıyordu, birkaç kişinin selamına karşılık verdikten sonra, bizim kızları bulmak için evin açık kapısından içeri girdim, çok fazla insan vardı. Ama ev hepsini içine alabilecek kadar büyük ve genişti. Birbirine sürtünen bedenler, ellerinde alkol bardaklarıyla dans edenler, kenarda köşede yiyişen insanlar, grup halinde ot çekenler, striptizci kızlar ve benim beyaz zencim kendine özgü hareketleriyle elindeki Marijuana ve JD viski bardağıyla dans ederken, ışıkların altında çıplak bedeniyle tüm gözleri üzerine çekiyordu. Ve tabii ki Anna ve sürtükleri, Justin'ın grubuyla oturuyordu, yanlarında tanımadığım bir çocuk daha vardı. Yeşil, dumanlı gözlerini ve belirgin kaslarını uzun ve ince vücudu tamamlıyordu, dikkat çekici siyah saçlara sahip ve oldukça seksi duruyordu, ağız sulandıracak kadar iyiydi, düzgün ve ince parmaklarıyla bir viski bardağı tutuyordu elinde. Siyah kaslarını belli edecek kadar dar kısa kollu bir tişört ve altına deri Armani Jeans pantolonlarından giymişti, ayakkabı olarak sade siyah botları vardı.Baştan ayağa siyah giyinsede üzerine çuval geçirse bile dikkat çekici erkeksi güzelliğiyle bir seks tanrısı gibiydi.

Good Girl Gone BadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin