BERABER UYUMUŞTUK! Hatırladığım tek şey, tüm gece boyunca belimi kavrayan kollarını biran olsun beni bırakmadığı ve sıcak nefesini boynumda hissettiğimde mayışmama sebep olduğuydu.
Sabahın ilk ışıkları gözlerimi açmam için diretirken, hafifçe kıpırdandım. Gözlerimi kırpıştırarak açtığımda odada tek başıma olduğumu fark ettim 'Justin nerede acaba?' diye düşünürken, odanın kapısı açıldı ve Justin yüzündeki gülümsemeyle bana doğru yöneldi gülümsemesine karşılık verip olduğum yerde gerindim, sırtım yay gibi gerindikten sonra birden çiğerlerimdeki tüm nefesi burnumdan verdim. Justin benim olduğum tarafa yatağa oturdu ve üzerime eğilip ilk önce burnumu öptü sonrada, dudaklarıma kuş tüyü kadar hafif dudaklarını bastırdı. Gülümsemem daha çok yüzüme yayılırken 'Dün gece rahat uyuyabildin mi?' diye sordu. Başımı salladım ve 'Evet' dedim, dün gece Justin'ın kolları arasında uyumak beni rahatlatmıştı. 'O zaman kalk sana kahvaltı hazırladım elini yüzünü yıkayıp aşağı in bebeğim' dediginde, tekrar burnumu öptü, onu onayladıktan sonra odadan çıktı, bende yataktan kalkıp banyoya doğru yürüdüm, yüzümü yıkadıktan sonra aynada kendime bakmıştım, berbat gözüküyordum, ağzımdaki o kötü tadı aldığımda koktuğunu hissetmem zor olmamıştı, nefesimi kontrol ettikten sonra, Justin'ın diş fırçasına uzanıp dişlerimi 5 dakikaya yakın fırçaladım ve fırçayı yerine koydum. Merdivenlerden aşağı kata indim, mutfağa doğru yöneldiğimde burnuma enfes kokular geliyordu. Mutfağa girdim ve belimde hissettiğim kollarla yerimde sıçradım, Justin burnunu boyun girintime gömdü ve kokumu içine sesli bir şekilde çekti. 'Korkuttum mu?' dedi, yandan yüzüme bakarken. Başımı onu görmek istercesine arkaya çevirdiğimde burun buruna geldik, dudaklarının üstünde gezdirdiği dili dikkatimi dağıtsada, benim için hazırladığı kahvaltı sofrası aklıma gelince inanamaz bir şekilde sorumu yönelttim 'Hepsini sen mi hazırladın?' dedim. 'Evet, senin için....sevgilim' demişti, aklımda bastırarak söylediği 'sevgilim' kelimesi yankılanırken, zihnimin bir oyunu olduğunu veya yanlış anladığımı sandım ama tınısı o kadar güzeldiki kesinlikle gerçekti yoksa neden kalbim bu denli çarpmaya başlasın ki? ne diyeceğimi bilemeden sadece ona baktım, yüzümdeki şaşırmış ifadeyi görünce keyiflendiğini sırıtışından anlamıştım, beni sandalye'ye oturttu, kendiside karşıma oturdu ve kahvaltımızı yapmaya başladık, omletimden yerken aklım hala 'sevgilim' kelimesinde takılı kalmıştı. Nefes al Blaire! Nefes.
Kahvaltımızı bitirdikten sonra film izlemeye karar verdik çünkü ikimizinde öğleden sonraki 3 saatlik dersimiz vardı. Justin mutfağa gidip patlamış mısır yaparken bende DVD seçiyordum en son 'The Pursuit of Happyness' filmini seçip yerime oturdum ve filmi başlattım Justin'da yanıma gelip oturdu ve ona sokuldum beni daha çok kollarının arasına çekerken başımı gögsüne yasladım, izlediğimiz bir Will Smith filmiydi aslında çok romantik değildi sadece pes etmemeyi ve bir baba-oğul ilişkisini anlatıyordu, filmi izlerken birden kapının açılma sesiyle Justin'la başımızı girişe yönelttik, karşımda Jesse'yi görünce hala Justin'a gerçekleri anlatmadığım aklıma geldi, kahvaltıdan sonra ona olup bitenleri anlatacaktım ama unutmuştum. Justin yanımda hızla kalkıp abisinin karşısına dikildi ve kükremeye başladı "Defol evimden!" dedi, kapıyı göstererek. Jesse şişmiş dudağıyla konuşup "Burası sadece senin evin değil" dedi, umursamayarak. Yerimden kalkıp olaya müdahale etmeye karar verdim "Justin aslın..." diye lafıma başlayacakken. "Sen karışama Blaire!" dedi, elimi tutup beni arkasına çekti ve "Sevgilimden uzak dur, bir daha onun yanında seni görmeyeyim kötü olur ona sakın yaklaşma, ona zarar verirsen seni öldürürüm" dedi, tehdit kar bir sesle. Öne atılıp "Jesse'nin hiçbir suçu yok o sadece beni korumak istedi sen yanlış anladın" dedim aralarına girip. Jesse "Ben yukarı çıkıyorum" dedi, umursamayarak. Ona bakıp dün gece yapamadığım şeyi yaptım ve "Teşekkür ederim" dedim. Jesse "Unut gitsin" dedi ve göz kırptı, yorgun gözüküyordu dün gece bana yaptığı iyilikten sonra bir 'Teşekkür' basit kalmıştı. Justin sinirle "Sevgilimden ne olursa olsun uzak dur, onu ben koruyabilirim" dedi, tıslayarak. Jesse saçlarını karıştırıp, merdivenlerden yukarı çıkarken "Dün gece yaptığın gibi mi? Senin yaptığın şeyi yapmam merak etme sevgilini benden korumana gerek yok" dedi. Justin'ın kasları gerilirken ona bakıp "Buda ne demek oluyor?" dedim. Justin'a baktığımda 'Boşver' dedi yanıtlamaktan kaçmıştı ama bu iş burada bitmez bunu öğrenmeden içim rahat etmiyecekti iki kardeş niye birbirlerinden nefret etsin ki çok saçma aralarında olan şeyi gerçekten öğrenmek istiyordum ve öğrenicem de bu konuyu şimdilik kapatsam iyi olur çünkü Justin sinirli gözüküyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Good Girl Gone Bad
Fanfiction'JLAİRE' Aşkın, Tutkunun ve Heyecan'ın ismi burası çok karışık okuldaki heyecanlı günler, sırlar, gençlerin yaptığı saçma şeyler, partiler, yeni aşklar, dedikodular ve herşey burada burası 'Pacific Academy College' bu lise çok değişik öğrencilerin d...