Karanlıktan Gelenler |Bölüm 1|

779 29 9
                                    

Gözlerime vuran güneşığıyla uyandım demeyi o kadar çok isterdim ki... Ama malesef Günışığı'nın çığlığı ile uyandım. Ah! hadi ama bu sefer neden çığlık attı? Lütfen instagramda takipçi sayısı düştü diye değil veya çok sevdiği bir ünlü buraya gelecek diye olmasın. Eğer böyle bir sebepse cidden katliam çıkartabilirim. Harika bir rüya görüyodum ama şuan ne gördüğümü hatırlamıyorum. İçimden "Offf! Allah'ım benim günahım neydi???" dedikten sonra Günışığı'na dönerek "Ne var yine ne bağırıyorsun?" dedim. Ama bayan hanımefendi sorumu yanıtlamak yerine gözlerini devirdi. Bende bir bok var sanmıştım yani. Kendimi tam uykunun huzurlu kollarına bırakacakken "Böcek vardı ondan bağırdım. Sanki fobim olduğunu bilmiyorsun Gece."dedi. Tamam burda iş değişirdi. Çünkü kızın fobisi vardı. Ben nasıl kapalı bir alanda veya karanlık bir ortamda kaldığımda kriz geçiriyorsam aynı şey Günışığı içinde geçerliydi. Tek fark o kriz geçirmiyodu. Benim kriz geçirmemin sebebini herkes biliyordu zaten. "Neyse konumuz bu değil."dedim kendi kendime. Hemen Günışığı'nın yanına ilerleyerek "Göster bakalım şu böcek nerdeymiş."dedim. Böceğin olduğu yeri eliyle gösterdi ve biraz daha geri çekildi. Böceğin olduğu yere ilerledim ve kahkahayı bastım. Çünkü böcek sandığı şey ikizinin geceleri yatmadan önce günlük yazarken kullandığı tüylü kalemdi. Kahkaha attığımı gören Günışığı yanıma gelerek "Neye gülüyor hatta kahkaha atıyorsun sen? Adın Guinnes Rekorlar Kitabına altın harflerle yazılmalı. Çünkü tam 3 dakikadır gülüyor, kahkaha atıyorsun."peşpeşe bu gibi cümleler kurdu. Harbiden o kadar süredir gülüyor ve hatta dediği gibi kahkaha mı atıyorum ben? Vay be! Gerçekten adım yazılmalıymış. Onu bunu geçtim de diğerleri nasıl uyanmadı? Günışığı'nın çığlığına uyanmamak imkansızdı. Kızların yanına ilerlemeye başladım ve ilk kurbanımı seçtim: Karanlık. Çook yazık olcak kendisine. Hemen yanında bulunan suyu aldım ve üstüne döktüm. Dökmemle sıçraması bir oldu. Yaşasın kötülük! "Ya Gece napıyorsun ya! Olmayan sevgilim ile akşam yemeği yiyorduk. Tam bana evlenme teklifi edicekti. Ya ufff! Allah kahretsin seni!"dedi. Ohoo bu devam ederdi. Sırayla aynı işlemi Ayışığı ve Derin'e de uyguladım. Karşılarına geçerek "Siz nasıl uyanmadınız Günışığı'nın sesine? Ah! Pardon çığlığına?"dedim. Ben uyandıysam onlarda uyanacaklardı. Yüzüme aval aval bakarak kulaklarındaki tıpaçları çıkardılar. Derin tıpaçları göstererek "Bunlardan dolayı olabilir mi?"dedi. "İnsan banada verir vicdansızlar."dedim. Hemen ardından da Günışığı ile aynı anda "Hainlerrrr!" diyerek kızları gıdıklamaya başladık. O kadar çok eğleniyorduk ki... Taki Gül teyzenin yanımıza gelip bana dönerek:"Seval Hanım seni çağırıyor." demesiyle son buldu. Açıkçası tedirgin olsam da belli etmedim. "Tamam" diyerek Seval Hanım"ın odasına ilerledim. Kapıyı çaldım ve odaya girdim. Oda da iki kişi duruyordu. Hayır! Lütfen düşündüğüm şey olmasın. "Gece kızım. Bu beyefendi ve hanımefendi seni evlatlık almak istiyor. Sen ne dersin?" Ben kardeşlerimi bırakıp gidemezdim. Tamam belki öz kardeş değildik ama kardeş olmak için kan bağına gerek yok. Onlar benim en zor zamanımda yanımdaydılar. Şimdi ben onları bırakıp gidemezdim. Eğer illa ki gideceksek beraber giderdik. "Tamam ama yanımda Karanlık, Derin, Ayışığı ve Günışığı da gelicek yoksa ben kabul etmiyorum." Beyefendi bana dönerek "Bizim için sıkıntı yok."dedi. Eşi de onayladı ve yarın saat 17.30da bizi almak için geleceklerini söylediler. Kızlara bunu söylemek için can atıyordum. Hemen merdivenlere doğru koştum...

Karanlıktan Gelenler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin