'Gece'den'
Ya o gerizekalı kim oluyordu da benim hayatıma müdahale ediyordu? BENİM HAYATIM! Seni resmen gözleriye becerdiler diyor ya sanane oğlum sanane! Tamam itiraf etmek gerekirse biraz sevinmiştim çünkü hoşuma gitmişti bu ilgi. Kendi öz ailem bile benimle -ablam hariç- bu kadar hatta hiç ilgilenmemişti. Kızların ilk aşkları babaları oluyormuş, en çok babalarına kırılıyorlarmış. Ben hiç baba sevgisi tatmadım ki... Bana ilk vurduğunda bir an için ölmeyi istedim. 5 yada 6 yaşındaydım o zamanlar ve ölmeyi istedim... Nerdeyse her gün vurdu bana. Belli bir süre sonra ağlamamaya başladım dayak yedikten sonra, zaten daha sonra hiçbir şey hissetmedim. Ağlamak istedim sesim çıkmadı, hissetmek istedim hissedemedim... Şimdi sadece 1 saattir tanıdığım birinin böyle beni koruması evet birazcık da olsa hoşuma gitmişti ama asıl canımı sıkmıştı. Sonuçta hayatımın her anında o yanımda olmayacaktı. Ben kendi başımın çaresine bakarım. Gerçekten sinirlenmiştim ve temiz hava almam lazımdı. Bahçeye çıktığımda bir kaç yüz bana dönsede umursamadım bile. Boş bir bank bulunca oraya doğru ilerledim ve direk oturup telefonumu ve kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım. Uzun bir süre kendimi kaptırmış, sanki burda ben dışında kimse yokmuş gibi hissederken yanıma birinin oturmasıyla bu dünyadan uçup gittim. Yandan kim gelmiş diye bakınca gelenin Uzay olduğunu anladım. "Ya bela mısın nesin? Ben sana demedim mi sakın yanıma bile yaklaşma?!"diye sinirle soludum. "Bak ben öyle davranmak istememiştim ama napayım benim olan birine bu şekilde bakmaları sinirime batıyor!"diye yumuşak bir sesle konuşunca nerdeyse yatışacaktım ama bir dakika o az önce "benim olan birine" mi demişti? "Oha yavaş gel. Kağan Öztürk burda olsa ağzını burnunu kırardı ben onunum. Ayrıca Kağan Öztürk olmasa bile ki var ben senin olmazdım hele 1 saat önce tanıştığım biriyle nah yani. Anladın mı?"diye yine o buz gibi sesimle konuşup banktan kalkmaya yeltendim. Yeltendim diyorum çünkü bileğimden tutup geri oturttu. Bildiğin buz gibi hatta benim sesimden bile buz gibi bir sesle "Daha lafım bitmedi Gece! Otur şuraya!"dedi. Tamam biraz tırsmıştım. Bende bir yere kadar "umursamaz kız" havalarındayım yane! "Özür diledik işte uzatma kızım!"dedi ürkütücü bir sesle. Derince yutkundum. "Ee oldu o zaman ben gideyim. Derste görüşürüz."dedim ve ayağa kalktım ama kalkmamla oturmam yine bir olmuştu. Cidden sinirleniyordum ama! "Cumartesi günü saat 18.00'da bizim evin ordaki parkta buluşuyoruz. Itiraz istemiyorum. Yoksa canın fena sıkılacak güzelim."dedi ve sakince banktan çıktı. Tamam gidecektim korkudan ama onların evini bilmiyordum ki... "Heyy! Eviniz nerede?"diye bağırdım duyması için. "Hemen çapraz villanız."diye sakince konuştu ve uzaklaştı. Ne!? İşte şimdi sıçtın diyen iç sesime hak verdim ve sınıfa doğru yöneldim...
.....................
Sonunda cumartesi günü gelmişti be saat şuan 17.00. Rengin ablalardan da izin aldım. Ayağıma bir şort, üstüme de bir tişört geçirdikten sonra saçlarımı dağınık bir topuz yaptım. Spor ayakkabılarımı giydikten sonra hazırdım. "Bu malın ne yapacağı hiç belli olmaz."diyerekten parkın yolunu tuttum. Ve bingo! Erken gelmişti. "Oo hanımefendi sonunda geldiniz."dedi alayla. "Acaba sen hiç saate bakıyor musun? Saat 17.45 çünkü sen 18.00 demiştin. Senin ruh halin belli olmaz diyerekten erken geldim."dedim bende. "Neyse ya kısa kes!"dedi. Incinmişlikle gözlerimi kırpıştırdım. Buraya beni "O" çağırmıştı. "Gerizekalı sen kendini ne sanıyorsun? Beni buraya "SEN" çağırdın. Inan sana meraklı değilim."diye bağırdım ve bağırmamla birlikte bir şimşek çaktı ve bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı. Hiçbir halt söylemeyince konuşmaya devam ettim. "Sen benimle bu şekilde konuşamazsın anladın mı beni? Yeter artık ya! Gidiyorum ben."dedim ve yürümeye başladım. Daha şimdiden sırılsıklam olmuştum ve bu beni daha çok öfkelendiriyordu. Tam o sırada Uzay kolumdan tutup kendisine çekti ve göğüslerimiz birbirine çarptı. Allah kahretsin! Çok yakındık. Yüzünü yavaşça yüzüme doğru yaklaştırmaya başladı. Tam dudakları dudaklarıma değecekken kendimi ondan uzaklaştırdım ve hemen eve doğru koşmaya başladım....
Öpüşücekler sanan derneği? Djdjdk. Yağmur altında öpüşmek mi? Bu çok klişe değil mi? Bizimkiler klişenin k harfinin çizgisinden nefret ediyorlar. Bu yüzdeğn öpüşmeleri başka bölüme dmxksks. Şimdi sizinle kısaca bir sey konuşmak istiyorum. Yazı yazmak bemi gerçekten rahatlatıyor. Ben taa 2.dönemden beri bu kitap için uğraşıyorum. Kapağıydı, konusuydu vs.. Kitabı yazmayı bırakmak istemiyorum ama okuyanlar sadece o miniminnacık yıldıza dokunmayı çok görmesinler bana. Bunu işte oy veya yorum yapın diye demiyorum. Beni tanıyanlar var onlar biliyorlar. "3 yorum 5 vote gelmezse bölüm yok!" Gibi şeylerle sizi kısıtlamak istemiyorum ama o miniminnacık yıldıza dokunmayı çok görmeyin veya fikirlerinizi yazmayı. Eğer bu böyle devam ederse çooğk üzülerek söylüyorum az önce yazdığım şeyi hayata geçireceğim. Neyse size iyi okumalar❣
Oy ve yorum lütfen!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Gelenler
Teen FictionSevme beni işte benim sevilecek bir yanım yok. ~Gece Soylu Benimde yok güzelim gel biz sevelim birbirimizi. Hiç kapanmayan o yaranı, yaralarımızı beraber saralım. ~Uzay Altıner "Uzay gerçekten isminin hakkını veriyorsun."dedim gözlerine bakarak. "B...