Karanlıktan Gelenler

Karanlıktan Gelenler |Bölüm 10|

'Gece'den'

Eve gidine dek koşmaya devam ettim ve ardıma hiç bakmadım daha doğrusu bakamadım. Eve vardığımda kapıyı çaldım ve dosdoğru odama çıkıp duş aldım. Pijamalarımı giyip Muhittin'i de yanıma alınca buluşmamızı düşünmeye başladım. Beni nerdeyse öpüyordu. Ö-PÜ-YOR-DU! Omen yarappa! Daha doğru düzgün tanışmışlığımız bile yokken beni nasıl öpmeye cesaret edebilirdi?  Hala aklım almıyordu. Ne yapacaktım ben okuldayken? Üstelik sıra arkadaşımdı. Ne arkadaş ama(!) Herif bildiğin seni öpüyordu lan! Diyen iç sesime hak verdim. En iyisi onu yok saymak diye karar verdim vermesine ama ben o yahuşuhluyu nasıl yok sayacaktım? O tapılası ilahtaki yaldızları andıran gözlerin olduğu yahuşuhluyu yani. Dur en iyisi ben böyle bir olay olmamış gibi yapayım. Evet evet en mantıklısı buydu. Biraz kitap okuyup biraz da Kağan Öztürk'ü kestikten sonra uyudum...

'Uzay'dan'
Buluşmaya aslında biraz erken gelmiştim. Kafamı toplamam lazımdı. Ona bir böyle bir öyle davranıyordum. Kaba davranmıştım en kötüsü! Fakat bu benim elimde olan bir şey değildi. Geçmişte yaşadığım olaylar bugünümde bana sürekli etken oluyordu. Her ne kadar sakin kalmaya çalıştıysam da bazen olmuyordu. Bu yüzden parka biraz erken gelmiştim ama kafamı kaldırınca tek erken gelenin  ben olmadığını farkettim. Gecem'de gelmişti. Bir dakika ben az önce 'Gecem' mi demiştim? Eğer bağlanıyorsam bunu en başından söküp atmak en iyisiydi. Ona nedem geç kaldığını falan sorunca hiddetli bir şekilde o benden daha fazla öfkelenerek bağırmaya başladı. Bir şey demediğimi görünce son bir kez daha bağırdı ve gitmek için arkasını döndü. Zaten yağmurdan sırılsıklam olmuştuk ve bir anda kendimi onu kolundan tutup kendine çevirirken buldum. O hızla dönünce göğüslerimiz birbirine çarptı ve suratıma bakmaya başladı. Yavaşça yüzümü yüzüne yaklaştırdım. Dudaklarım sanki o an dudaklarına muhtaçtı. Tam öpecekken arkasını döndü ve koşmaya başladı. Bense öylece orda kalmıştım. Şaşırdığımdan falan değil ama onu öpmeyi hiç beklemiyordum. İşte bu yüzden olduğum yerde öylece kalmıştım...

'Gece'den'
Pazar gününü full kitap okuyup müzik dinleyerek geçirdim ve şimdi sınıfıma doğru ilerliyordum. Allahtan derse daha 15 dakika vardı ve ben buna rağmen geç kalacaktım sanırım.  Allahım burası ne kadar büyük bir okul! Koridordan tam dönecekken Uzay'la burun buruna geldim ve birbirimize bakmaya başladık. Aramızda sanki çok güçlü bir çekim vardı ve ben bunun nedenini anlayamıyordum. Tam ağzını açmış bir şey diyecekken hemen arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım. Alt kata geldiğim de bu kez bir kızla çarpıştım. Bu neydi böyle? Kızı incelerken farkettim kız gerçekten güzeldi. Kapkara saçları omuzlarına dökülüyordu. Masmavi gözleriyse siyah saçlarına tezat oluşturmak istercesine parlıyordu. Bir dakika ya ben bu kızı bir yerden tanıyordum. Nerden ama? Kız da bana gözlerini dikmiş bakıyordu. Sonunda birimiz konuşmayı akıl etmiştik "Pardon. Bir şey olmadı ya?" "Ah! Önemli değil asıl ben özür dilerim."dedim. Kocaman gülümsedi ve ekledi "Acaba ben seni bir yerden tanıyor olabilir miyim? Okulda yeni misin? Ya bende salak gibi ayakta soruyorum gel bahçeye gidelim."diye hızlı hızlı konuştu. Gülümseyerek başımla onayladım ve bahçeye gittik. "Ismin ne? Okulda yenisin değil mi? Çünkü mutlaka seni görürdüm."dedi. "Ismim Gece ve evet okulda yeniyim."dedim ve hemen ardından ekledim "Senin ismin?" "Şeyda Efken."dedi. Şeyda, Şeyda, Şeyda. Kimdi bu kız? Ben bunları düşünürken Aras yanımıza geldi ve hemen kolunu Şeyda'nın omzuna attı. "Ooo potanın kraliçesi! Sen nerdesin kızım kaç gündür yarın maç var bizim kraliçe ortadan kayboluyor."dedi. "Potanın kraliçesi mi?"dedim şaşırarak. Şeyda gayet doğal bir şekilde "Evet benim lakabım."dedi. "Peki ya maç? Yani kız basketbol takımında değil misin?"dedim. "Hayır. Erkek takımdayım."dedi. Aras bana dönüp "Gece sende yarın ki maça kızları alıp gelsene."dedi. "Sizin takımda sizin kadro full var mı?"dedim. "Evet."dedi. Of ya! Uzay neden vardı? "Geliceksiniz dimi?"masum masum bakan Aras'ı onayladım. "Ya bir şey dicem ben acıktım."dedim. Sabahtan beri ağzıma hiçbir şey sürmemiştim ve birazdan midem guruldardı. "Oha bende acıktım. Bak Gece kanka sana bir şey diyim mi hamburger alalım arasına pizza koyalım yiyelim. Ne dersin?"diyen Aras'ı onaylamak ve onaylamamak arasında kalmıştım. Midesiz biriydim ama sabah sabah. "Eveğt yiyelim. Ilk defa yicem güzel dimi?"dedim. "Müthiş bir şey bekle ben hemen alıyorum."dedi ve gitti. Şeyda "Aklına uyduğuna pişman olacaksın."diyip sırıtmaya başladı. "Neden ya? Höröködör bence."dedim. "Hörökö?"diyip şaşkın bir suratla bana bakan Şeyda'ya açıklama yapmak zorunda kaldım. "Harika yani."diyip resmen kahkaha attım.
"Ya Gece benim kalkmam lazım antrenman yapayım bari biraz."diyen Şeyda'yı onayladım. Tam kalkarken yanımıza bir kız geldi ve kızın gelmesiyle Şeyda'nın kısık sesle bir küfür mırıldanması bir oldu. Bense şaşkın şaşkın bakıyordum. "Aa! Sen okulumuza yeni gelenlerdensin sanırım. Ben Efsun. Bence bu ezikle takılma senin yanın benim yanım olmalı."diye resmen şakıdı. Öğğkk! Kusucam galiba bu nasıl bir kız? Yüzünde badana mı yok, dudaklarında estetik mi? "Sensin lan ezik!"adeta kükreyerek Efsun'un üstüne atlayan Şeyda'yı kolundan tutup çektim. "Efsun kızım hadi siktir olup gitsene. Bak ordaki erkekler bir taraflarına bakıyor. Ne zaman altlarına gireceksin? Ah! Pardon unutmuşum. Bu senin iki dakikanı almaz değil mi?"diyen Şeyda'ya hayretle baktım. Oha şimdi cidden kusabilirim. Bu kız resmen... "Efsun musun nesin her ne haltsan Şeyda'nın da dediği gibi siktir olup gider misin?"dedim. "Bunu söylediğine pişman olacaksın. Yanımda olmak için yalvaracaksın."dedi parmağını bana doğru sallayarak. "Evet canım aynen rüyanda kesin öyledir."dedim. Bir ton tehdit ettikten sonra gitti. "Oha kızım ne dişli çıktın sende!"diyen Şeyda'ya döndüm. "Eh öyleyimdir."dedim. Bu sırada Aras elinde hamburger arası pizza ile gelmişti. "Al kankacım."diyerek hamburger arası pizzayı uzattı. Hemen bir ısırık aldım. "Oha hörökö hatta mötöş."dedim ve ardı ardına ısırmaya başladım. "Aras canım kankam arada yapalım bunu."dedim. "Ben her gün bir tane yemeden kendime gelemiyorum. Sen takıl benle daha neler yicez. Bak benim bir tarifim var o da harika yani senin deyiminle hörökö. Pizzanın üstüne döner. Hörökö bir şey. Kesinlikle denemelisin."dedi. Ben bu çocuğu baya sevmiştim. "Olur kanka."dedim. O sırada ısırmaya devam ediyordum. Ve benim sıçılası şansım yine kendini gün yüzüne çıkartmıştı. Istemediğin ot burnunun dibinde biter misali Uzay yanımıza geldi. Bir kolunu Aras'ın omzuna atıp "Pezevenkçiğim burda Gece'yle napıyorsunuz? Ah! Pardon pezevenk olan senin ikizindi. Ama neyse sıkıntı yok. Sonuçta sende o pezevengin ikizisinin"dedi ve bir kahkaha patlattı. Sen gülme zalımın oğlu diye düşünsemde hemen o düşünceyi kafamda attım. Ve benlik bir durum yok diye bitirdiğim o hörökö yemeğin üstüne su içiyodum. Ta kii Aras'ın "Gece kankamla hamburger arası pizza yiyoruz."demesine kadar. İçtiğim suyu püskürttüm resmen. Ağğhk! Rezillik! Uzay gülerek "Helal helal. Hamburger arası pizza mı dokundu yoksa?"dedi. "Ay nalakası var beh! Boğazıma şaapınca şaaptım bende. Allah Allah!"dedim. Aras sanki bir şey hatırlamış gibi Uzay'a döndü "Bizim potanın kraliçesi az önce burdaydı. Sahi Gece nereye gitti?"dedi. Bende "Çalışmaya."diye kısaca yanıt verdim. "Ha bide Uzay Gece ve kızları bizim yarın yapılacak olan maça davet ettim. Haberin olsun."diye de ekledi. "Tabiki de gelsin pezevenkçiğim."dedi ve bana bakarak sırıtmaya başladı...

Selöğğm! Şimdi bu en mi en uzun bölümüm oldu. Ve üzülerek söylüyorum ki 5 Vote 3 Yorum gelmeden yeni bölüm yok! Üzgünüm ama benide anlayın. Emek veriyorum ama bölümlerimde adam akıllı yorumu geçtim oy bile yok. Neyse size iyi okumalar! O kalın yazıyıda dikkate almayı unutmayın💜💜💜