1. GÜN - Seçilenler
Sabah olmuştu ve karnım gurulduyordu açlıktan. Rüyada gibiyim sanki. Odamın ilerisindeki yemekhaneye gidip kahvaltılık bir şeyler aldım tepsime ve masaya geçtim. Burası kalabalıktı. Kimlerin seçilenler olduğunu bilmiyordum ve etrafımdakilere aldırmaksızın sadece kahvaltıma odaklanmıştım. Yalnız olmaktan nefret ediyorum! Çok zaman geçmeden yanıma biri geldi ve jet hızıyla tanıştık. İsmi Ben ve çok sıcakkanlı biri. Muhtemelen benim yaşlarımda, kahverengi gözleri ve kumral saçları var. Galiba yanımdaki bu insan benim buradaki en yakın arkadaşım olacak. Bunu hissetmiştim. Yaklaşık bir ay önce buraya geldiğini ve eğitimlere başlamak için diğer seçilenleri beklediğini söyledi. Galiba ben sonuncusuydum çünkü önümüzdeki hafta eğitimlerin başlayacağı söylenmişti. Ben, kahvaltımız bittikten sonra beni diğer seçilenlerle tanıştırmak istedi.
Çok fazla seçilen vardı. Ben bu kadar beklemiyordum açıkçası. Bu kadar kalabalığı görünce kendimi anlamsız biçimde güvende hissetmiştim. 48 kişiyle birden tanışmak sıkıcı olacaktı. Ben, beni en samimi olduklarıyla tanıştırdı. Aurora, Betty, Max, Olly, Chris ve devasa Paul'la tanıştım. Hepsi birbirinden farklı karakterler gerçekten. Aurora'nın neden ve nasıl seçildiği hakkında hiçbir fikir yürütemiyorum. Prenses gibi hassas ve çok tatlı birisi o. Dilemma burada önceden hemşire olarak çalışmış birisi. Hastanede ne yaşadı da Mars'a gelmeyi kabul etti bilmiyorum ama kıvırcık saçlarıyla gayet anaç ve sevecen görünüyor. Ayrıca kalıplı da. Becca siyah kıyafetleriyle uzaktan korkunç görünebilir ama kalbi iyi birisi. Tarzı gotik. Havalı bence... Max'i çözemedim. Galiba benden 5-6 yaş büyük ve çok dengesiz birisi gibi. Ya da öyle gözlemledim. Aralarından en soğuk hissettiğim Otis oldu. Selamı bile ağzının ucuyla verip gitti. Onu sevmemiştim. Mavi gözleriyle beni yiyordu resmen. Chris isminden ve boynundaki haçtan anladığım kadarıyla oldukça inançlı birisiydi. Onu da neden seçtiklerini çözemedim. Mars'a ibadethane de yapıldı acaba? Hayden'ın hareketleri enteresandı ama iyi birisine benziyordu. Diğer seçilenlerle mutlaka eğitimler sırasında tanışacaktım o yüzden hiç diğerlerine selam vermek istemedim. Onlar da gelmemişti yanıma zaten.
7. GÜN - İlk Yardım
Böylesine oldukça lüks bir yerde tam bir haftam geçmişti. Arkadaşlarımla iyice kaynaşmıştım ve her zaman bir takım gibi hareket ediyorduk. Çok havalı! Eğitimlerin başladığı gün gelmişti ve hepimiz heyecanlıydık. Tüm seçilenlerin aynı yerde eğitim görebilmesi için yüksek teknolojili özel bir sınıf oluşturulmuştu. İlk eğitimde bize ilk yardım ve dayanışmanın önemini uygulamalı olarak gösterdiler. Bunların hepsini yapabilirim!
66. GÜN - Beslenme
Bina biz gitmeden çok önce eğitmenler tarafından kurulduğu için bina kapsülleriyle beraber tonlarca da konserve yiyecekler ve içecekler götürülmüş. Büyük bir buzdolabı odasında hepsi muhafaza ediliyormuş. Ayrıca tarım yapabileceğimiz yerler bile varmış binada!
93. GÜN - Uzaylılar
Tam 93 gündür buradayım ve her gün eğitimin olmasından gerçekten bıktım ama diğerleri gibi vazgeçmeyeceğim! ilk günden bu yana tam 6 kişi buraya dayanamayıp firar etti. Neyse ki hiç birisiyle samimi değildim. Bugün için heyecanlıyım çünkü sıkıcı eğitimlerden sonra ilk kez uzaylılardan bahsedilecek! Hem de 4 uzman girecek bugünkü eğitime.
Eğitimde uzaylıların hala açıklanamadıkları ve Mars'ta hiç uzaylıya rastlanmadığı söylendi. Bu konunun en heyecanlısı olması gerekiyordu!
100. GÜN - İletişim
Bugünkü eğitimimiz iletişimdi. Buraya geldiğimden beri dış dünyayla hiçbir şekilde kuramadım. Mars'a gittiğimizde de "acil durum butonu" dışında dış dünyayla iletişim kurmak kesinlikle yasakmış.
168. GÜN - Silahlar
Koskoca 48 kişiden geriye sadece 32 kişi kaldık. Burası yüksek güvenlikli bir yer olmasına rağmen firar edenler büyük bir kaçış planı yapıp firar etmiş olacaklar ki kaçmaya kalkışan hiç kimseye ulaşılamadı. Hayden ile Becca da firar edenlerdendi. Bize hiçbir şey söylemeden gitmişlerdi. Biz bir takımdık oysa ki!
Bugünkü eğitimimiz silahlardı. Gemide bizimle beraber her ihtimale karşı gönderilecek olan lazer silahlar olacakmış ve eğitmenler dışında yerini hiç kimse bilmeyecekmiş. Judi'yi öldürmek için harika bir fırsattı bu benim için. Eğitmen olmak vardı...
248. GÜN - Hava Şartları
19 gönüllü kaldık. Yarın son eğitimimizi alıp ertesi gün büyük yolculuğa çıkacağız. Bugünkü eğitimimiz daha önce de üzerinden geçilen Mars'ın sert hava şartlarıydı. "Güvenliğiniz için Mars'tayken bina dışına çıkmak kesinlikle yasak. Çıkanlar yok edilir." Diye oldukça sert bir kural var. Mars çok büyük ve gizemli bir gezegen olduğu için hava şartları da oldukça fantastikmiş. Devasa mor şimşekler, asit yağmurları ve cam fırtınaları gibi olağanüstü doğa olayları oluyormuş. İlk duyduğumda firar etmeyi düşünmedim değil ama asla pes edemezdim!
249. GÜN - Oksijen
En önemli konuyu en sona bırakmış olacaklar ki bugün Mars'ın oksijen oranı en detaylı biçimde anlatılacak. Mars'tayken binanın dışına çıktığımızda nefes alabilmemiz imkansız. Hayatımızın geri kalanının geçeceği bina tamamen biz insanlar için yapılmış. İçinde astronot kıyafetleri olmadan rahatça nefes alınabiliyormuş ve herhangi bir oksijensizlik durumunda da her odada üçer tane oksijen maskesi bulunuyormuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLONI PROJESI
Science Fiction250 günlük zorlu eğitimin ardından bir daha Dünya'ya dönmemek üzere Mars'a, ilk insan kolonisini oluşturmak için gidiyorsunuz. Bu kızıl gezegende her an her şey olabilir. Çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değil!