Deja Vu Sonrası

109 6 0
                                    

85. GÜN

Ya zihnim benimle oyun oynuyor ya da buranın atmosferine hala adapte olamadım. Bazı şeyleri ilk kez yaşıyor gibiyim ama birçok şeyi de defalarca yaşıyormuşum gibi geliyor. Çok büyük bir Deja Vu'nun içerisindeyim. Gün geçtikçe yemekhaneye gelen insanlar azalıyor fakat nerede olduklarını bilemiyorum. Hatırlamaya çalışsam da olmuyor. Eric'le konuştuğum zaman saçmaladığımı söylüyor. Saçmalamadığıma eminim. Anlayamadığım olaylar dönüyor burada.

86. GÜN

Tek başıma yemekhanede yemek yerken eğitmenler bana bakarak aralarında bir şey konuşuyorlardı. Ben de daha fazla kafayı yememek için gözlerimi her defasında kaçırıyordum. Sonradan aralarından biri yanıma geldi ve beni daha önce hiç görmediğim bir odaya götürdü. Sadece o yoktu. Diğer eğitmenler de oradaydı. Bana sert bir şekilde bir şey hatırlıyor musun diye sordular. Ben de tüm ciddiyetimi toplayarak hayır cevabını verdim. Aslına aklıma ara ara gelen bazı şeyler var ama onlara yalan söyledim. Bu işin içinde kesin bir şey var. Neden bütün eğitmenler beni toplayıp bu şekilde soru sorsunlar ki? Ardından odadan çıkmamı söylediler. Kapıyı kapattım ve onları dinlemeye başladım. Ne dediklerini tam anlayamadım ama lanet olası bir çipten bahsediyorlardı. Bunu duyar duymaz Ben'in yanına gittim. Onu yemekhaneye götürerek olanları anlattım. İş birliği yapmamız gerektiğini ve ne tezgahların döndüğünü öğrenmek için birlikte hareket etmemiz gerektiğini söyledim. Bu çip neyin nesi olabilirdi ki?

97. GÜN

Günler geçtikçe zihnimdekiler de canlanıyordu. Kafamdan bir sürü isim geçiyordu. Burada kaybolan insanların nerede olduğunu öğrenmek istiyordum. Ertesi gün yemekhanede eğitmenlere belli etmeden buradaki tüm seçilenlere durumu anlattım. Bir şeyler döndüğünü ve burada kaybolan insanlardan bahsettim. Çoğu kafayı yediğimi söylese de Chris, Aurora ve Matt yanımda olduklarını söylediler. Onlara kendi hafızalarını kurcalamalarını söyledim. Buradaki insanların kaybolduğuna hepimiz emindik ama hiç kimse neler olup bittiğinin farkında değil.

99. GÜN

Ertesi gün kahvaltı yaparken durumu tekrar diğerlerine anlatmaya çalışırken Bard bana daha fazla konuşmamam gerektiğini söyleyerek bağırdı ve yumruk attı. Burnum kanadı ve öfkeden deliye dönmüştüm. Ben de ona vurdum. Tekme, yumruk derken eğitmenler bize doğru koşmaya başladılar. Tam o sırada büyük bir sarsıntı oldu ve daha önce de gördüğüme emin olduğum grimsi bir yaratık üzerimize düştü. Bu o muydu? Evet bu oydu ve ben bunu daha önce gördüğüme adım gibi emindim!

 Şu anda üstümüzde ve kime zarar verecek bilmiyorum. Ben, elimden tutarak beni bir hışımla kaldırdı ve Aurora da bizimle geliyordu. Yaratığın Chris'i ve pilotları parçaladığını görüyordum ve bir tane yoktu bu yaratıktan. Hepsi arkadaşlarımı bir bir parçalıyordu ve salonda kan gövdeyi götürüyordu. Aurora bizi labaratuarların oraya götürdü ve odanın şifresini açıp dolaptaki lazer silahını aldık. Aurora'nın tüm bunları nereden öğrendiğini umursamadan dışarı açılan kapılara doğru koşmaya başladık. Ya kapıları açıp Mars'ın atmosferine teslim olacaktık ya da o yaratıklar üçümüzü birden parçalayacaktı. Aurora kapının kilitlerine ateş ederek kilidi kırdı ve kapılar açıldı.

Kapının yanında duran üç oksijen maskesini taktık ve kaçmaktan başka çaremiz yoktu. Eğitimlerde bize söylenen hiçbir şeye inanmıyorum artık!

KOLONI PROJESIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin