5

2.4K 269 279
                                    

Bu sabah erken kalktım. Gece zor uyumuştum. Bütün gece Todoroki'nin ağzımdaki dilini düşündüm! Evet takmam gereken konu bu değildi. Ama hala aklımdan çıkaramıyorum! Arkamı dönüp Todoroki'nin boş yer yatağına baktım. Todoroki yoktu. Dışardan ses gelince gözümü ovalayıp dışarı çıktım. Todoroki yerde oturup rehbere bakıyordu.

"Günaydın Todoroki..."
"Günaydın."

Onun gözlere bakınca onunda uymadığını anladım. Yoksa aynı konu yüzünden mı? Birden kızardım.

"U-uyumadın mı?"
"Bütün gece araştırma yaptım. Çadırın dışında ses duyduğumu sanıp çıktım ve bununla karşılaştım."

Bana bir kağıt gösterdi. Okurken tüylerim diken diken oldu.

"3. GÜN: MUTANTLARIN UYANIŞI"

"B-bu ne demek oluyor?"

"Bunu görünce araştırma yaptım. Rehbere baktım. Mutantlar sınıflara ayrılıyormuş. Dün karşılaştığımız mutant A sınıfı, yani en çok ortada dolaşan mutant türündenmiş. A sınıfı en fazla olan mutant."

"Bunu bilmiyordum."

"Ardından mutantların uyanışı ne demek oluyor diye araştırdım. D sınıfı. Yani geceleri ortaya çıkan Mutantlar."

"Ne yani 3. günden sonra mı? Niye şuana kadar çıkmadılar ki?"

"Çünkü oyunlar yeni başlıyor"

Sesi çok ciddi çıkmıştı. Kanımın donduğunu hissettim.

"Şuan bizim için korkmamız gereken sınıf S. 3 tane mutantı var hepsi karanlıkta yaşar ancak Sadece 45 numara mağarada yaşıyor."

"Nasıl bir şeymiş?"

Eğilerek Todoroki'nin rehberine baktım. Resmi yoktu.
__________________________________
Sınıf: S

Görünüş: ???

Özelliği: kurbanını sıkıştırıp onun vücudunu ele geçirir. Ardından kulaktan girip beyine ulaşıp en korkunç kabusları gerçek gibi yaşatır. Kurban eğer tuzağa düşerse vücudunu ele geçirir.

Zayıf noktası: gerçeği bul.

_____________________________________

" gerçeği bul?"

"Bende ne demek istediğini anlamadım. Ama zorlu olacak gibi. Savaşamayız."

"Kulaktan girdiğine göre belkide sıvıdır?"

"Olabilir. Dikkatli olmalıyız... Midoriya?"

Derin düşüncelere dalmıştım. Aklıma dünkü çığlıklar geliyordu. Doğru dürüst bir zayıf noktasıda yoktu. Konserve yiyeceği alıp yemeğe başladık. Beraber çadırı toplayıp çantalarımızı sırtımıza geçirip mağaraya yürümeye başladık.

"Senin kabusun ne Midoriya?"

"hmmm... bunun hakkında hiç düşünmedim aslında. Senin?"

"Ben, gücümü reddetmekten korkuyorum."

"Gücünü sevmediğini sanıyordum."

"Evet öyle ama ben yinede gücümü kabullenmek istiyorum, reddetmek değil. Yoksa güçlü olamam."

Eline baktı.

"Sen çok güçlüsün Todoroki. Eminim üstesinden gelirsin."

"Umarım."

Mağaranın ağzında durduk ve baktık. Yumruğumu kaldırıp ona yönelttim.

"Bitirelim şu işi."

Gülümseyerek yumruğunu benimkiyle tokuşutturduk ve mağaraya doğru ilerledik. El fenerini çıkartıp karanlığa doğrulttum.

"Iğrenç kokuyor"

Yüzümü buruşturdum.

"Iyk bu ne?"

Ayağımın altındaki siyah sıvıya baktım.

"Umalım da bok olsun." Dedi Todoroki.

Baya ilerlemiştik ama arkamı bakınca kolaylıkla gün ışığını görüyordum. Burnuma damlayan sıvı ile irkildim. Ve parmagim ile sildim.

"Cidden iğrenç-"

Başımı kaldırınca bu sıvıdan daha bir sürü olduğunu gördüm. Yere damlıyordu.

"Ee Todokori?"

Benim baktığım yere baktı. Yukardaki sıvı yere akmış ve sanki bir vücut oluşturmuş bir şekilde karşımızdaydı. Iki göz oluştu.

"KAÇ!"

Todoroki beni itekledi ve ikimizde koşmaya başladık. El fenerinin ışığı zik zaklar ciziyordu. Ikimizde son hızla koşuyorduk. Vücudunda adeta adrenalin pompalanıyordu.

"DIKKAT ET!"

Sıvı bizden önce çıkış yoluna ulaşmıştı ve yolumuzu tıkıyordu. Geriye doğru adım atınca ayaklarımın altındaki sıvıyı hissettim. Hızlıca bacağımı yakaladı ve beni içine çekmeye başladı.

"Midoriya-"

Todokori beni tutacakken sıvı onu kolundan tuttu ve onuda içine çekmeye başladı.

"Kulağına girmesine izin verme!"

"Todoroki!"

Sıvı onun vücudunu kaplamıştı ve kulağına girmeye başlamıştı. Aynı şey banada oluyordu. Sıvı beni iyice kaplayıp beni karanlığa hapsetti.

Karanlık.

Gözlerimi aralayınca beyaz bir ışıkta oturuyordum. Gerisi karanlıktı. Ayağı kalktım.

"Hey! Kimse var mı?"

Etrafa bakınca karanlıktan başka bir şey görmedim. Birden adım sesleri duydum. Iyice yaklaşıyordu. Sese doğru döndüm.

"Genç Midoriya..."

"All might? Tanrıya şükür buradasın! Ben-"

"Ben bir hata yaptım."

"Ne-?"

"Gücümü sana vermemeliydim."

♥ ||  hunger gamesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin