2 gündür Todoroki beni çadırdan dışarı çıkarmıyor, sürekli yemek yediriyor ve sürekli dinlenmemi söylüyordu. Doğrusu biraz hastaydım ve biraz rengim dolmuş, zayıflamıştım. Benim için avlanmaya gidiyordu. Gece uyumuyordu sürekli ateşime bakıyordu. Sanki suçu varmış gibi onu telafi etmek istiyordu. Ama onun suçu yoktu. Bunu binlerce kez söyledim. Ayrıca burada daha fazla kalmak istemiyorum. Buradan hemen çıkıp profesyonelleri bulmak istiyordum.
Sabah dışarıdan gelen enfes et kokusuyla uyandım. Gözümü ovuşturup çadırdan çıktım. Todoroki ateşin yanında oturmuş eti kızartıyordu. Onun yanına oturdum.
"Hmm~ enfes görünüyor!"
"Onlarca başarısız çalışmadan sonra.." parmağı ile yanık etleri gösterdi. Simsiyah olmuşlardı. Gülmemek için ağzımı kapattım ama gözlerim dolmuştu.
"Gül zaten ancak." Göz devirdi.
"Ama bu baya güzel olmuş." Yanağına öpücük kondurdum. Bana döndü. Yüzümüz çok yakındı. Bana iyice yaklaştı. Birden yanık kokusu aldım.
"Shoto! Yanıyor!"
.。.:*✧ .。.:*✧
Yine beni yatağa yatırıp üstümü örttü. Henüz öğlendi. Bana bebek gibi davranıyordu. Yanıma oturunca ona doğru döndüm.
"Yarın gidiyoruz dimi?"
Bana baktı.
"Hayır, dinlenmen gerek hala."
"Shoto, iyiyim. Yeterince dinlendim."
"Hayır iyi değilsin." Son kelimeyi vurgulayarak söyledi.
"Kendimi savunabilirim."
"Bizi orada ne beklediğini bilmiyoruz. Herşey olabilir."
"Burada kalırsak da herşey olabilir."
Göz devirdi. "Hayır."
"Bitiş çizgisi ne kadar uzakta?"
"Bir-kac kilometre.. Buradan bakınca görebiliyorum."
"O zaman ne diye burada zaman kaybediyoruz?"
"Deku, iyi değilsin."
"İ-Yİ-YİM"
"Dinlenmen gerek."
Yanağımı şişirdim. Ne kadar da inatçı! "İyi ama sadece 1 gün daha!"
"1 gün mü?" Bana dik dik baktı.
"Anca böyle kabul ederim!"
"Deku-"
"1 gün!"
"Aman tamam be!"
Rahatlıkla iç çektim. Üstümü örttü.
"Ama yorulduğunda söyle."
"Tamam.." alnıma buse kondurdu.
Gece tekrar uyandım. Todoroki masum bir şekilde uyurken çok şirin gözüküyordu. Gülümseyerek onu izledim. Ve kendime yemin ettim.
Onu buradan çıkaracaktım. Bu canıma mal olsa bile.
.。.:*✧ .。.:*✧
Sabah ikimizde erken uyandık. Todoroki'ye çadırı toplamasında yardim edecekken beni çadırdan sürükledi.
"Burada otur kuçu."
Kollarımı önümde birleştirip oturdum. Beni önemsediği için bunu yaptığını biliyordum ama onun da yorulmasını istemiyordum. Bir-kac dakika sonra geldi. Çantamı sırtıma geçirerek kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥ || hunger games
Fanfiction"Özür... dilerim..." sesim titriyordu. Todoroki heykelleşmiş mutatdan gözünü ayırıp bana baktı. " benim yüzümden... ikimizde kaybedebilirdik... daha da kötüsü ölebilirdik... berbat bir takım arkadaşıyım , özür dilerim..." gözlerim dolmuştu. "Midoriy...