"N-ne?"
All might'ın suratına baktım. Herzamanki gibi gülümsemiyordu. Nefret ile bakıyordu. Bacaklarım titriyordu.
"Büyük hata, genç Midoriya, sensin."
"Bu... gerçek olamaz.."Geriledim. Omzum birisine çarptı.
"Deku-kun..."
"...Uraraka! Tanrıya şükür sen buradasın-"
"Senden tiksiniyirum. Berbat bir gücün var."Bana burun kıvırarak yukardan bakıyordu.
"Cidden böyle bir güçün sende olması haksızlık"
Konuşan Iida'ydı. Ardından karanlıktan bir kaç kişi daha cıktı. Hepsi sınıf arkadaşlarımdı. Bana yukardan bakıyorlardı. Gözlerinde iğrenç bir ifade vardı. Gölgeleri üstüme geliyordu sanki. Gözlerim ile onu aradım.
"DEKU! NE REZALETSİN!"
" hey... burada tek normal davranan Kacchan.. size ne oldu böyle..?"Sesim titriyordu. Bu gerçek olamazdı. Herkes bana hakaret yağdırıyordu.
"Iğrenç bir özgünlüğün var."
"IYY kahramanlıktan tiksindim."
"Senden bir bok olmaz!"Ayağı kalktım. Onu görmüştüm.
"Hey, Todoroki. Bir şey söyle. Yalan olduğunu söyle. Hepsinin sahte olduğunu söyle."
Gözlerimiz buluştu. Bana bakıyordu.
"Senin yüzünden kaybettik. Senin yüzünden."
Titriyordum. Belki sinirden belki de üzüntüden.
"Ne-?"
"Senin pis gücün yüzünden. Berbat bir takım arkasısın."
"Bu doğru değil. Daha dün bana-"
"Dün söylediklerim sadece kendini güçlü sanıp belkide kazanmamıza faydan dokunur diyeydi. Hepsi yalandı."Dizlerimin üstüne çöktüm ve bana tepeden bakan kırmızı gözlere baktım.
"Hepiniz... SAHTESİNİZ. Hepiniz! Yalan! Sahte!"
"Hepsi gerçek."
"Kafamın içindeki kabuslardan bu. Gerçek arkadaşlarım beni her zaman destekler -Kacchan dışında- onlar her zaman yanımda olur! Siz ilizyonsunuz!"
"Kanıtla~"Gerçeği bul. Rehberde yazan buydu. Sahteye inanma! Buydu işte! Gücüm vücudumda dolaşıyordu şimdi.
"Bu sadece bir kâbus!" Yumruğumu yere geçirdim. Çatlaklar oluştu ve her yere yayılmaya başladı. Kırmızı gözler toza dönmüştü. Herkes toz olmuştu.
Öğürerek gözümü açtım. Siyah sıvılar hızla benden uzaklaşıyordu şimdi. Kafamı yana eğerek salladım. Kulağımdan sıvı süzüldü. Başım dönüyordu ve mideme sancılar giriyordu. Kulağımda cızırtı sesleri vardı. Kendimi tutamayarak kusmaya başladım. Öksürdum ve tükürdüm. Kulağım duymaya başlamıştı. Duyduğum sesle irkildim. Sesin geldiği yöne baktım. Sanki biri boğazındaki bir şeyi çıkarmak istiyor gibi bağırıyordu.
"Todoroki..?"
Yavaşça ilerledim. Çığlıkları yükseliyordu.
"Todoroki!"
Koşmaya başladım. Gördüğüm manzaradan sonra yere çakılı kaldım. Siyah sıvı onu iyice sarmıştı. Sanki kostüm vardı üstünde. Saçının kırmızı kısmı siyah olmuştu. Todoroki kafasını tutuyor ve karşı gelmeye çalışıyordu.
"TODOKORI!"
Ona doğru koştuğum anda buzlar beni yana savurdu. Duvara çarptım ve buzalara baktım. Siyah ve sivriydi. Beni öldürebilirdi.
"Hey.. Todoroki..?"
Todokori başını kaldırıp duygusuzca bana baktı.
"Hâlâ yaşıyor musun sen?"
"Todoroki? Sen-"
"Kapa çeneni!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥ || hunger games
Fanfiction"Özür... dilerim..." sesim titriyordu. Todoroki heykelleşmiş mutatdan gözünü ayırıp bana baktı. " benim yüzümden... ikimizde kaybedebilirdik... daha da kötüsü ölebilirdik... berbat bir takım arkadaşıyım , özür dilerim..." gözlerim dolmuştu. "Midoriy...