Sabahın erken saatlerinde odaya vuran güneş ışığı Jungkook'u rahatsız etmiş, uyandırmıştı. Yüzüne vuran güneşten korunmak için yataktaki pozisyonunu değiştirdi. Jimin hala uyuyordu. Ellerini ürkekçe kapalı gözlere uzattı ve ipeksi kirpiklerden başlayarak tüm yüzünü baş parmağıyla turladı. Eşi, gerçekten çok güzeldi.
Kendisinin aksine bir melek gibi uyuyan bedeni göğsüne hapsetti. Aklına ilk evlilik yıldönümünde ona verdiği hediye gelmişti;
Lisedeyken tuttuğu not defteri.
Defteri okurken gözyaşlarına engel olamamıştı, ona sahip olduğu için çok mutlu olduğunu bir kez daha anlamıştı. Ve bu yüzden ne zaman büyük bir tartışma yaşasalar Jungkook not defterini okur, onun değerini daha iyi anlar ve sevgisini daha ileriye taşırdı.
Minik bedenin kaslı kollar arasında kayboluşu, kalp atışlarının birleşmesi, nefes seslerinin birbiriyle uyumu. Onlar, çok güzellerdi.
Yatakta daha fazla zaman geçirmemek adına sevdiğini uyandırmaya karar verdi. Kucağındaki bedeni kolları arasından kurtarıp yüzüne dikti bakışlarını. Arada dudaklarını bilinç dışı şapırdatması ve göz altlarına yansıyan kirpiklerinin gölgesi, Jungkook'u çileden çıkartıyordu. Göz kapaklarından başlayarak suratına minik öpücükler kondurdu. Dudaklarına kadar geldiğinde duraksadı. Gözlerini kapattı ve kendi dudaklarıyla birleştirdi. Yavaş ve narin bir şekilde öpüyordu. Dudaklarında hissettiği ıslaklık ile gözlerini araladı Jimin. Uyanır uyanmaz kocasının onu öptüğünü görünce şaşırmıştı. O da ellerini Jungkook'un boynuna doladı ve yavaşça karşılık vermeye başladı. Her zaman olduğu gibi, saf sevgilerini birbirlerinin içine akıtıyor ve çoğaltıyorlardı. Dudakları ayrıldığında bu seferde gözleri buluştu. Jungkook fısıldadı,
"Günaydın sevgilim."
Jimin, bu kadar mutlu uyanmanın verdiği heyecanla içinin titremesine engel olamamıştı.
"Sanada günaydın, bebeğim."
Jungkook, not defterini okuduktan sonra istemsiz olarak öpüşme saniyelerini saymaya başlamıştı. Her öpüştükten sonra yaptıkları diyalog hala aynıydı..
"Bu seferki 16 saniyeydi."
Jimin kaşlarını çattı;
"Yah, bu haksızlık! Sen beni öpmeye başladığında ben daha uyuyordum. Benim hesabıma göre 14 saniye."
Jungkook gülümsedi ve tekrar dudaklarına yaklaştı;
"Senin hesabın adına 2 saniye daha öpeyim o zaman."
Jimin dudaklarını birleştirmeden önce kıkırdadı;
"Fırsatçı seni."
Minik bir öpücük kondurdu ve geri çekildi. İkisine kalsa akşama kadar yataklarında öpüşebilirlerdi. Ama bugün doktora gitmeleri gerekiyordu.
"Hadi giyin, doktora gideceğiz daha."
Jimin söylene söylene kalktı yatağından;
"Hayır ne gerek var yani şimdi?!"
Jungkook gözlerini devirdi. O da yataktan kalktı ve ellerini minik ellerle birleştirdi;
"Bak sevgilim, sana en ufak bir zarar gelmesine tahammül edemediğimi biliyorsun. Ve ben bu ufak bir mide rahatsızlığı bile olsa seni doktora götüreceğim. Anladın değil mi?"
Jimin göz temasını bitirdi ve utangaçça başını yere eğdi. Haklıydı. Sessizce onayladı ve o da giyinmeye başladı.
---
"Ultrason mu?! Ciddi misin Jungkook?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Porn Link 2 | Jikook
ActionYağmurlar sahiden de, Olmasaydı eğer Hasret kalır mıydı güneşe insan? -------------------------------- #3 Porn Link adlı serinin ikinci kitabıdır. Mpreg içerir. Yaş sınırı: +15 DİKKAT: Angst içerir, birinci kitabın aksine mizah odaklı değildir. >K...