"Siktir."
Taehyung yavaşça geriye doğru adımladı. Karşısındaki beden sinirliydi, sinirli ve özgür. İşkence planlarının arasında kesinlikle bu yoktu, onu duvara kelepçeleyerek çok büyük bir hata yapmıştı.
Geriye adımladıkça Jungkook ona daha çok yaklaşıyordu. Harabeye dönmüş bedeni, içindeki sinir duygusunun verdiği hırsla canlanmıştı. Aniden koşarak üstüne atladı ve yere düşmelerine sebep oldu. Taehyung bu ani hamleyle acıyla dişlerini sıkmış, üstündeki bedenden kurtulmak için çırpınmaya başlamıştı. Yakalarından tuttu ve sert bir yumruk geçirdi. Jimin bu sırada biri gelirse dikkatini dağıtabilmek için etrafı kontrol ediyordu.
Ardı ardına yumruklarını geçiriyor, ona ve Jimin'e ettiği işkencelerin acısını çıkarıyordu. Jimin'in saçlarını çeken ellerine ayağının ucuyla sertçe bastırdı.
"Y-yardım edin!"
Taehyung adamlarından birinin gelmesi için nefes nefese bağırdı. Burnu kanamaya başlamıştı ve suratının her yeri morluklarla kaplanmıştı. Yeni bir morluk daha bırakmak için bir yumruk daha atacaktı ki ellerinin aniden tutulmasıyla irkildi.
"Bırak!"
Sinirle elini kurtarmaya çalışmış fakat başaramamıştı. Bileklerini tutan eller ondan daha güçlüydü. Sürüklenerek sandalyesine götürülürken, kurtulamayacağını bile bile çırpınıyordu. İşte bu durum berbattı. Taehyung'u tek eliyle dövebilecek güçteydi fakat onun tek kişi olmaması çok büyük bir dezavantajdı. Adam onu sandalyesine tekrar oturtup bu sefer daha sıkı bağlamaya başladığında nefes nefese küfürler ediyordu.
Jimin olanların şoku içinde boşluğu izliyordu. Attığı her yumruk içinin yağlarının erimesine sebep olmuştu fakat şimdi yine bağlıydı Jungkook. Bebeği tehlikedeydi ve korkuyordu. Güçlü olmaya çalışıyor, duygusal yönden etkilenmemek için kendini kasıyordu fakat gözünün önünde sevgilisine atılan her yumrukta yine darmadağın oluyordu. Bıçaklardan birisi saplandı sandığında bile o kadar korkmuştu ki, neredeyse içindeki canlının artık ölü olduğunu düşünecekti. Neyseki onun kıpırtılarını hala hissediyordu, bebeği de kendisi gibi güçlüydü. Taehyung karnına müdahele etmiyor, onun duygusal çöküş yaşayıp bebeği düşürmesini bekliyordu ve Jimin bunu bildiği için soğukkanlı olmaya dikkat ediyordu. Onun kocaman, bitmek bilmeyen umudu vardı. Sevdiğinin gözlerine her baktığında yenilenirken, karalar bağlaması neredeyse imkansızdı.
Jungkook'un ona özür dilemek istermiş gibi baktığını farkedince sakince gülümsedi. Büyük bir şansı elinden kaçırdığı için kendisine kızıyor olmalıydı. Onun daha rahat hissetmesini sağlamak istiyordu. Sonuçta iki canın sorumluluğu altındaydı ve bu göründüğünden daha zordu. Taehyung bir süreliğine dışarı çıkıp kapıyı kilitledi.
"En büyük şansımızı kullanamadım."
Oflayarak söylediği şey karşısında Jimin derin bir nefes aldı. Bu kesinlikle onun suçu değildi.
"Elinden geleni yaptın."
Jungkook'un gözleri bu seferde karnına kaydığında soruyu beklemeden cevabını verdi;
"O sağlıklı."
Jungkook'un içi yine büyük bir korkuyla dolmuştu. Sevdiği adama, çocuklarına bir şey olacak diye çok korkuyordu.
"Sizi koruyamıyorum."
Sinirle fısıldadığında Jimin onun saçlarını okşamak, sarılarak her şeyin düzene gireceğini fısıldamak istemişti. Ama olmuyordu, gidişat buna izin vermiyordu.
"Kendini suçlamayı bırak Jungkook."
Kısa cümleler kurarak bu konuyu kapatmaya çalışıyordu. Sevdiği rahatsız hissetmişti, onu koruyamadığını düşünüp kendisini suçluyordu fakat atladığı bir nokta vardı; Jimin'in kalbi onun nefes aldığını duyunca bile daha bir hevesle atıyordu. Kahve gözlerini ona dikmesi bile çok büyük bir korumaydı. Bilmeliydi ki onun sevgi dolu bakışı Jimin için altın değerindeydi, koruyamadığını söylerken bile bakışlarıyla koruduğunun farkında değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Porn Link 2 | Jikook
ActionYağmurlar sahiden de, Olmasaydı eğer Hasret kalır mıydı güneşe insan? -------------------------------- #3 Porn Link adlı serinin ikinci kitabıdır. Mpreg içerir. Yaş sınırı: +15 DİKKAT: Angst içerir, birinci kitabın aksine mizah odaklı değildir. >K...