Sessiz ve geniş otoparkın ürkütücü deposu, her şeye şahitti.
Aşkın hırsa dönüşüp korkutucu bir hal alışına şahitti.
Yerdeki kan damlaları, aşkın sanıldığı kadar huzur verici bir duygu olmadığını kanıtlıyordu. Böyle bir dönemde aşk, ego demekti, hırs demekti, gereksiz gurur göstergesiydi. Mutlak sevgiyi öldürmeye çalışan, korkunç bir canavardı.
Jungkook, elleri ve ayakları bağlı bir şekilde sandalyeye sabitlenmiş, boş gözlerle karşısındaki bedeni izliyordu. Taehyung sakin hareketlerle boynunu çıtlattıktan sonra, gözlerini ona bakan gözlerle birleştirdi. Son derece durgun bir hali vardı.
"O nerde?"
Gayet sakin bir şekilde sorduğu soru karşısında Jungkook sessiz kaldı. Bakışlarını yere dikip ona zarar gelme ihtimalini düşünürken bir inat bindi sırtına. Jimin büyük ihtimalle evdeydi, değilse bile asla Taehyung'a nerde olabileceğini söylemeyecekti.
"Bilmiyorum."
Taehyung dişlerini gıcırdattı. Sinirleniyordu. Suratını ona yaklaştırdı, saçlarından tutup sertçe çekerken sordu;
"Jimin nerde?!"
Jungkook saç diplerindeki acıyla dişlerini sıktı. Canı yanıyordu, yinede ses çıkarmamaya özen gösteriyordu.
"Bilmiyorum dedim!"
Onu kaybetme ihtimali kalbine batıyor, nefesini kesiyordu.
"Demek söylemiyorsun..."
Korku ve nefret karışımı duygularla ona bakıyordu. Taehyung tuttuğu saçları bırakıp ondan uzaklaştı.
"Kihyun!"
Adamlarından birisi olduğunu tahmin ettiği ismi çağırdığında hala onu izliyordu. Bir süre sonra yanına gelen çocuk ile kaşlarını çattı. Yüzü çok tanıdıktı. Siyah saçları, ince bir dudağı ve şekilli bir burnu vardı.
Bir anda aklına doluşan anılar, gözlerinin sonuna kadar açılmasını sağlamıştı. Bu adam, onları çeken kameramanın ta kendisiydi.
"Yarım saat içinde bana Jimin'i bul."
Kihyun başını sallayıp hızla ondan uzaklaştığında hala şoktaydı. Nasıl bu kadar kör olabilmişti?
Ya da sadece, görmemezlikten gelmişti. Belirli bir gerçeği asla kabullenememişti. En baştan hata yapmıştı Jungkook. 3 yıl öncesinde ortadan kaybolan birine öldü diyerek üstünü kapatmıştı her şeyin. Ve şimdi bunun sonucunu görüyordu. Hırsın ve gururun, insanı nasıl bir yaratığa dönüştürdüğü apaçık ortadaydı.
"Taehyung, nolur yapma.."
Aciz sesiyle yalvardı. Normalde kafasına silah dayasa bile ona yalvarmazdı fakat Jimin işin içinde olunca her şey değişiyordu. Taehyung yarım ağız güldü. Tüm nefreti içinde toplanırken, sert yumruğunu Jungkook'un suratına geçirdi.
"Bana o sürtük için mi yalvarıyorsun?!"
Burnundan akan kan tüm suratını kırmızıya boyamıştı. Yanağının acısından çok sürtük lafına odaklanmıştı. Sinirle dişlerini sıkarken, yumruğun etkisiyle yana yatan başını dikleştirdi.
"Her gece farklı bir barda kendini tatmin etmek için erkek arayan, beni bulduğu anda sırf kendi deliği adına sevgilisi yapan bir insan,"
Taehyung'un ona olan bakışlarından ne kadar sinirlendiğini anlamıştı. Yine de durmadı, kendiside en az onun kadar sinirliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Porn Link 2 | Jikook
ActionYağmurlar sahiden de, Olmasaydı eğer Hasret kalır mıydı güneşe insan? -------------------------------- #3 Porn Link adlı serinin ikinci kitabıdır. Mpreg içerir. Yaş sınırı: +15 DİKKAT: Angst içerir, birinci kitabın aksine mizah odaklı değildir. >K...