~ON ÜÇ~ (1. KISIM)

529 21 27
                                    

Uzun zamandır beklettiğim için kusura bakmayın ancak elimde olmayan sebeplerden ötürü kitapla ilgilenmeye hiç fırsatım olmadı. Ve güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Açıkçası kitabımın pek beğenilmediğini düşünüyordum. Ama yorumlarınız sayesinde yazmak için güç buldum.

Bu bölüm iki kısımdan oluşuyor. İkinci kısmı da elimden geldiğince çabuk yazmaya çalışacağım. Keyifle okumanız dileğiyle.

Daniel ve Maddie, karşılarındaki mekâna şaşkınlıkla bakarken Nicholas rahat bir şekilde atından indi ve onların da inmesini beklercesine baktı. Daniel:
"Gerçekten burada kalmamızın sorun olmayacağına emin misin?" diye sordu kuşkulu bir ses tonuyla.
Nicholas ise:
" Evet, neden bir sorun mu var?" diye cevap verdi.

İberya'ya doğru yolculuk ederken Maddie ve Daniel, nerde kalmaları gerektiği konusunda uzun uzadıya tartışmışlardı. Maddie ormanda kamp yapmaları gerektiğini savunurken Daniel bir handa kalmayı önermişti.
"Hadi kaldığımız handa Cenevizalılarla karşılaşırsak ne yapacağız Danny? Artık onların bizi değil bizim onları pusuya düşürmemiz gerekiyor farkındasın değil mi?" Daniel ise ormanda kamp yaparlarsa Cenevizalıların olası bir suikastini zamanında engelleyemeyeceklerini düşünüyordu. İkisi birbirine inatla bakarken araya Nicholas girmişti.
"Benim burda tanıdığım çok yakın bir arkadaşım var. Bizi seve seve evlerinde konuk eder. Hem şehrin içinde oluruz hem de hana göre daha güvenli olur."

Fikri kabul etmişlerdi ama karşılarındaki eve bakarken Daniel verdikleri kararı bir kez daha düşünme ihtiyacı duydu. Basit bir ev beklerken karşılarında üç katlı, Redmont'un avlusunu aratmayacak büyüklükte, görkemli bir şato bulmuşlardı çünkü.

Şatonun her halinden burada önemli birinin oturduğu anlaşılıyordu. Maddie şatoya bakarken geç de olsa
"Arkadaşının babası ne iş yapıyor, Nick?" diye sormayı akıl etti.
"Babası mı? Bu şehrin yerel yöneticisi."
Sonra iki yol arkadaşının da kendisine şok içinde bakakaldığını görünce muzip bir şekilde gülümsedi. Arkadaşlarının şaşkınlığını anlıyordu ama burası gerçekte göründüğü gibi değildi. Tüm hayatı boyunca kendisini evinde hissettiği tek yerdi.
"Merak etmeyin burada çok iyi ağırlanacağız."

Üçü de atlarının eyerinden tutup kapıdan içeri girdiklerinde çevrede telaşla koşuşturan onlarca görevliyi fark eden Daniel bıyık altından:
"Umarım haklı çıkarsın." dedi ve Maddie'ye bir bakış attı. Kız kendisine huzursuz bir şekilde geri bakınca:
"Acaba Maddie'yi dinleyip ormanda kamp yapmaya karşı çıkmasa mıydım?" diye düşündü. Tam konuşacakken karşıdan kendi yaşlarında esmer bir adamın gelip Nicholas'ı yüzünde büyük bir tebessümle karşıladığını görünce sustu.
Eh, artık çok geçti.

GÖLGELERİN EFENDİSİ - TAHTIN VÂRİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin