~ON İKİ~

436 23 15
                                    

Will, yanında bir saattir konuşan adama bakıp derin bir iç çekti. Çok zor bir seçim yapıp İberya'ya, Cenevizalıların peşinden gelmeye karar vermişti. Ancak yanında at süren ve nefes almadan konuşan adama bakınca bu kararının doğruluğundan ister istemez şüphelendi. Şu ana kadar Antonio'nun 25 yıla yakındır balıkçılık yaptığını, İberya'da işleri kötüye gidince eşiyle Galya'ya göç ettiğini, memleketini özlese de Galya'da yaşamaktan mutlu olduğunu öğrenmişti. Will, onun lafını keserse kendisiyle üşenmeden İberya'ya kadar gelen adama saygısızlık olacağını biliyordu. Orman Muhafızlığı yaptığı yıllar boyunca Antonio gibi birçok esnaf ile tanışmıştı. Esnaflar çene çalmayı severdi. Yıllardır değişmeyen gerçek buydu. O yüzden Will de her zaman uyguladığı taktiği uyguladı. Antonio konuşurken ara sıra başıyla onaylayıp "Evet, anlıyorum." gibi kısa cümleler kurup adamı sessizce dinledi. Aklında ise Maddie ve Daniel'a ne olduğunu bilememenin huzursuzluğu vardı.

Antonio tam oğlunu nasıl evlendirdiğini ve belini büken düğün masraflarını anlatıyordu ki Will:
"İberya sınırına geldik sanırım." dedi.  İki kentin arasındaki yolda genellikle tek tük ağaçlar vardı. Ama şimdi şehre yaklaştıkça sıklaşan çalıları ve yerleşim yerlerini görebiliyordu. Will, Charlie'nin hanına ilk geldiklerinde iki gence handa iyi dinlenmelerini çünkü İberya'da dışarıda kamp yapacakları ile ilgili yaptığı şakayı hatırladı ve hüzünle gülümsedi. Anısı ona o kadar uzak geliyordu ki. Kafasını toparlamak için derin bir nefes aldı ve Antonio'nun cevabını dinledi.
"Evet beyim. On dakika daha gittik mi bir han çıkacak karşımıza. Hem temizdir hem de hanın yemekleri güzeldir. Orada kalabilirsiniz."
Will teşekkür edercesine başını salladı. Geriye, Cenevizalılar bir cinayet daha işlemeden onları bulmak kalmıştı. Will , en azından bu konuda şanslı olmayı diledi.

*******

"Yani özetlersek siz iki tane katilin peşindesiniz. Will senin baban senin de ustan. Madelyn kaçırılınca birbirinizden ayrı düştünüz. Will'in Cenevizalıların peşinde olduğundan eminsiniz. Ve biz de ona yetişmeye çalışıyoruz, öyle mi?"
Nicolas, kendisine anlatılanları bir bir sayarken bir yandan da yol arkadaşlarına bakıyordu. İki yol arkadaşı da başını onaylarcasına sallayınca o da her şeyi anladığından emin, mutlu bir şekilde atının üstünde biraz daha dikleşti.
"Ama bir dakika..."
Maddie'ye doğru kaşlarını çatarak bakan Nicolas:
"Ve sen Madelyn. Sen Kraliyet Prensesisin, doğru mu?"
Maddie omzunu silkerek:
"Önemsiz bir ayrıntı ama evet." dedi.
Nicolas inanmaz bir şekilde:
"Önemsiz mi? Araluen Prensesi olarak neden Orman Muhafızı olmayı istedin ki? Sarayda seni koruyacak birçok kişi vardır."
Maddie gülümseyerek:
"Sarayda evet fakat dışarıda değil. Kendimi korumayı öğrenmem gerekiyordu. Ve açıkçası ilk başta Orman Muhafızı olmayı istemedim ama Will beni eğittikçe mesleğimi sevmeye başladım."
Daniel sırıtarak:
"Babam burada olsaydı 'Maddie sadece bir Orman Muhafazı Çırağı. Boşuna şımartmayın çırağımı.' derdi." dedi ve üçü de gülmeye başladı.
"Anlattıklarınızı dinledikçe Will ile tanışmayı gerçekten dört gözle bekliyorum." dedi Nicolas.
"Yalnız Will, Maddie'yi kaçıran adamların kardeşi olduğumu öğrendiğinde sizce bana ne yapar?"
Maddie ve Daniel birbirine baktıktan sonra Daniel:
"O konuyu merak etme sen. Ben babamla bizzat konuşurum." dedi.
"Eh o zaman endişeleneceğimiz tek konu Will'i bulup Cenevizalıları bir cinayet daha işlemeden durdurmak değil mi?" dedi.
Bir gün önce Will'in söylediklerinin aynısını söylediğinin farkında değildi.

********

 

GÖLGELERİN EFENDİSİ - TAHTIN VÂRİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin