Korn- Black Is The Soul
Imperfect Trail; LA PERDİTA.
Bileklerine orkide bulanmış kadının. Ayaklarını çekmekte zorlanıyor. Orkidenin sert dalları bileklerine dolanıyor, geriye kaçtıkça daha sert bulanıyor orkideler.
Boğazına dolanan yaprakları kustu, kan renginde saçlı kadın. Ağzında siyah bir orkide büyüdü, büyüdü.
Bulunduğu yer karanlıktı; karanlık sessiz. Görebildiği tek şey ona doğru yaklaşan beyaz ayakkabılardı. Ayakkabıları tabana her vuruşunda tok bir ses çıkıyordu. Yaklaştı, yaklaştı. Gözlerinin önünde duran katile bakmaya çalıştı kadın fakat her tarafı orkideye bulanmıştı.
"Bizi öldürdün, Simon," Elindeki tabancayı yavaşça kaldırdı ve kadına doğrulttu. "Hepimizi."
Silahın patlamasıyla kadın yatağında sıçradı. "Tanrım..."
Zihninin en karanlık köşelerinden uyanmasının sebebi kapının sertçe kapanmasıydı. Rüzgârların artış yaptığı sonbahar aylarında, kadının daha fazla ürkmemesi için pencereleri kapatması gerekiyordu. Reggie vücudunu yorganın altından yavaşça sıyırarak ayağa kalktı. Yatağının hemen yanağındaki komidinin üzerindeki dijital saate baktı, beşe çeyrek var.
Banyoya doğru ilerlerken yüzünü ovuşturdu. Klasik kabuslarından birini görmüştü; kapattığı dava. Yüzünü yıkadıktan sonra diş fırçasını eline aldı. Bay Haigh aslında kendisine bir gün izin verdiğini söylemişti fakat Reggie tipik bir işkolik olarak tabii ki bunu reddetmişti. Dişlerini fırçalarken kenardaki telefonu iki kere titredi. Saçları gibi kör ateş olan gözleri telefonuna ulaştı ve alnını kırıştırdı. Boşta duran eliyle telefonu kavradı ve parmak izini girdi.
Aiden
Günaydın. Şu haberi gördün mü? Eminim ki bizim ilgilenmemizi isteyecekler.
Reggie Aiden'ın gönderdiği linke tıklarken dişlerini hala fırçalıyordu. Link açılırken telefonu çamaşır sepetinin üzerinde koyup ağzını çalkaladı, diş fırçasını yerine koydu.
ORMANIN İÇİNDEKİ BELİRSİZ CİNAYET!
26 Kasım, saat altı sularında pikniğe gelen bir aile, Warmna Piknik Alanı'nın hemen yanındaki ormanın ortasında iki ceset buldu! Cesetler ağaçlara asılmış bir şekilde bulundular. Ölen şahısların otopsisi incelemeye alındı.
Reggie ölen iki adamın fotoğraflarına baktıktan sonra yüzünü buruşturdu. Mesajlar kısmına girdikten sonra tek eliyle yazmaya başladı.
Sabahın bir vakti gerçekten iyi geldi, Aiden. Binada mısın?
Mesaj gelmesini beklerken kahve makinesini çalıştırmış, büyük bir iştahla ilk kahvesinin hazırlanmasını bekliyordu.
Evet, binadaydım. Merisima ve Shadow'un otopsi sonuçlarını inceledim. Şimdi ise tam dediğim gibi olay yerine gidiyorum, seni alayım mı?
Kadın mesaja onay verdikten sonra kupayı aldı ve çıkan dumanı içine çekti. Bir işkoliğin en yakın arkadaşı kahve olurdu. Reggie'nin tiryakisi olduğu bu kahveyi her zaman içmeden odaklanamıyordu. Soğuması için tezgâha bırakıp odasına geçti ve geceliğinden kurtuldu.
Birkaç dakika içerisinde klasik, uykulu ev halinden kurtulmuş ve FBI ajanı olmuştu. Kahvesini bitirdikten sonra kapıya doğru ilerledi. Kapının hemen yanında duran kimliğini ön cebine soktu ve evden dışarı çıktı.
Aiden'ın klasik, gri arabasına bindi ve ikisi birbirlerinin günlerini açtı.
"Polislerin halledebileceği bir şey olduğunu düşünmüyordum zaten. Olay hep bizim binaya yansıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Imperfect Trail
Mystery / ThrillerGizem/Polisiye. Bir toprak, ölürken izlediği onca bedenin vermiş olduğu vicdan azabıyla kan kokar mıydı? Kusurlu bir izin vermiş olduğu kurtarış biçimi, kaç kişiyi haklı çıkarabilir? Kaç kişi ağlar sana, kaç katil gözlerinin içine bakarak öldürür...