Il Ponte

171 73 207
                                    

London bridge is falling down, falling down.

London bridge is falling down,

My fair lady.

IMPERFECT TRAİL; İl PONTE.

Dar sokakların üvey kardeşi olan bu sokak, aklı yerinde bir insanın girmeyeceği türdendi. Eğer ihtiyaçlarınız tam ise, siz doymuş bir insansınızdır. Açlıkla cebelleşen insanların girdiği bu sokak, fahişelerin sokağıydı.

Kameralar tabii ki olmazdı, mantık çerçevesine göre. Sokağın köşesinde olan barda sabaha yaklaşıldığı için ağır bir müzik çalıyordu. İki ajanın yanına orta boylarda, fazlasıyla uzun topuğuyla Aiden'ın boyuna gelmek üzereydi, 30 yaşlarında bir kadın geldi. "Buyurun gençler, size nasıl yardımcı olabilirim?"

Reggie ve Aiden FBI kimliklerini çıkarıp kısa bir süreliğine kadının gözünün önünde tuttular. Konuşan kişi Aiden oldu. "Buranın yöneticisiyle konuşmak istiyoruz."

Karşılarındaki kadın kollarını büyük göğüslerinin altında kavuşturdu. "Sizi dinliyorum?"

"Bir gün önce buraya gelmiş iki adamı merak ediyoruz." Reggie cebinden Felix ve Baker'ın kimlik fotoğrafını gösterdi ve devamını getirdi. "Tanıyor musunuz?" Kadın ilk başta Felix'in fotoğrafını eline aldı. "Bunu tanıyorum. Buraya sık gelir, çapkın. Kızlarımın arasında meşhurdur. Diğer adamı pek görmedim. Öldürüldüler mi?"

Reggie başını salladı. "Bilinen her şeyi öğrenmek zorundayız." Kadın başını salladı ve arkasını dönüp bara doğru ilerledi. Barın içindeki görevliler geceden kalma olanları uyandırmaya çalışırken, birkaç tane kızda etrafı temizliyordu. Kadınla birlikte iki ajan yukarı katta, daha modern olan odaya çıktılar. Mavi ve pembe neon lambalar dışında oda karanlıktı. "Gece burada benim yerime Arnia kalıyor. O gece de Arnia buradaydı," dedikten sonra masadaki telefonu kulağına götürüp birkaç tuşa bastı.

Kadın telefonu kapattıktan sonra Aiden'a döndü, Reggie'yle pek muhatap olmak istemediği açık belliydi. "Birazdan burada olur, rahatınıza bakın." Ve odadan çıktı.

Bir süre odada sadece birbirlerine baktılar. İkisinin de aklına farklı fakat gerçekçi kurgular geliyordu. Kadın kavgası? Çatışma?

İçeri giren kızın, kadına göre vücudu daha küçüktü. Kahverengi bukleleri sırtına dökülüyor, yaşına göre yaptığı makyajla dikkatleri üzerine çekiyordu. Tahminen 25 yaşlarındaydı.

"Buyurun, bir sıkıntı mı var?" Konuşurken masaya geçip oturdu. Aiden'da masanın hemen önündeki sandalyeye otururken, Reggie bunu yapmadı.

"Bir cinayet söz konusu," Arnia'nın ince kaşları çatıldı. "Şahıslar ölmeden birkaç saat önce buraya gelmişler. Sanırım o gece de siz buradaydınız?" Aiden'ın konuşması bittikten sonra Arnia masanın üzerinde duran fotoğrafları aldı. "Bu Felix değil mi?"

"Evet. Sanırım burada çok takılırmış?" Arnia Reggie'nin sözüne komik bir şeymiş gibi kıkırdadı ve sonunda konuştu. "Evet. Felix'i son gördüğümde bir süre burada durdu; ardından gitti. Eğer bir otele gitmiş olsaydı haberimiz olurdu."

"Peki ya Baker?"

Arnia diğer adamın fotoğrafına baktı ve derince inceledi. "Böyle bir sima hatırlamıyorum. Bu fotoğraf bizde kalabilir mi? Böylece o geceki çalışanlara sorabilirim. Tanıyan vardır belki." Aiden başını salladı ve kartı uzattı. "Burada ikimizin de cep ve iş telefonları var. Lütfen bir durum olursa arayın."

Arnia Baker'ın fotoğrafını bıraktı ve gülümsedi. "İçimden geçen duyguları sizinle paylaşmazsam olmaz," dedi ve Reggie'ye baktı. "Buraya gelen evli insanları asla sevememiştim. Ölmüş olduklarına üzülmedim. Hak ettiklerini buldular."

Imperfect TrailHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin