Sakin ol.
Şuan benimlesin, sahnenin arkasında. Müzik seni korkuttu mu? Problem yok. Bir katilin zihninde olmak, ne kadar kötü olabilir ki?
Sonuçta, bir müzik en fazla sana ne yapabilir ki?
Sana en fazla ben bir şey yapabilirim.
O şeyin ne olduğunu bilmek ister misin?
Okuduğun bu hikayeyi zihninde canlandırıyorsun. Yaşam verdin; öldürdün. Kendini suçlu hissetmelisin. Sende bir katilsin.
Benim gibi.
Gözlerini kapatabilirsin ve bunu durdurabilirsin. Kimseyi öldürmez, bundan sonra iyi biri olursun.
İstemiyorsun, değil mi?
Haklısın.
Benimle tekrar et... Londra köprüsü çöktü.
Yaptığım şeyin vahşice olduğunu biliyorum, bu hoşuma gidiyor. Onların çığlıklarını dinlemek, son yalvarışlarını.
Ben kimim? Sen kimsin?
Sen bir katilsin. Beraber üç kişiyi öldürdük. Devam et benimle, daha öldürülmesi gereken çok kişi var.
Hikayede bu bölüme kadar geldin, sana tabii ki bir ipucu vereceğim.
Korkma.
Bu bir işe yaramaz ufaklık.
Arkana sakın bakma. Sesleri dinle, odaklan. Küçük kalbin hızla çarpıyor mu?
Yalnız değiliz.
Kusurlu bir izimiz var.
Bunu bul.
Müzik hala bitmedi mi?
Bekle... Birazdan kendini bulacaksın.
Kusurlu şeyi bul.
Unutma, eski bir dostum kusursuzların ölmesi gerektiğini söylemişti.
Kusursuzlar ölmeli, kusurlu olan şeyler her şeyi kurtarır.
Kusurlu izi bul.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Imperfect Trail
Mystery / ThrillerGizem/Polisiye. Bir toprak, ölürken izlediği onca bedenin vermiş olduğu vicdan azabıyla kan kokar mıydı? Kusurlu bir izin vermiş olduğu kurtarış biçimi, kaç kişiyi haklı çıkarabilir? Kaç kişi ağlar sana, kaç katil gözlerinin içine bakarak öldürür...