"Kurşun."

1.8K 87 52
                                    

The Sweeplings-In Between  Bölümle dinlemenizi öneririm...

Oy verip yorum yaparsanız çok mutlu olurum. ⭐

İyi Okumalar İntikam Ailesi...
---

Yalan?

---

Yalnızlık.

Ne kadar çok ağlardık aklımıza geldikçe? Yalnız olduğumuzu düşündükçe bir insanın yanına kıvrılıp uyuma isteğimiz ne kadar artardı... Muhtaçlığı dibine kadar yaşayan bedenim, birilerini yanımda isteyen, ailem olmadığı için sürekli ağlayan benliğim hissettiği depremlerle gerçeklik ve yalan arasında kalmıştı. Birileri ne zaman sesimi duyup yardıma gelecekti?

Şimdi, pür dikkat bana odaklanmış adamın abim olduğunu mu söylüyordu? Bahçede koşup top oynadığım, saçlarımı okşayan, beni gülmekten çatlatana kadar gıdıklayan abim o muydu? 

Serkan'a büyük bir öfke ile baktım ve dişlerimin arasından sessizlikte ki fırtınayı ortaya çıkardım. "Orospu çocuğu!" 

Böyle bir tepki beklemediği için kaşları hafifçe çatıldı. Alevime odun olacak bir nefes çektim ciğerlerime. Artık kendimi yakmaktan korkmuyordum. 

"Kafanın içinde uydurduğun yalanlara o kadar inanmışsın ki bunun imkansız olduğunu bile görmüyor, üzerine beni kandırmaya çalışıyorsun. Aşağılık!" Çatmış olduğu kaşlarını kaldırdı ve yüzüme bakmaya devam etti. Parçalamak istiyordum. Yüzünü dağıtmak ve tanınmayacak hale getirmek istiyordum. Beni ailemden vuramayacaktı. Buna izin vermezdim. 

"Bana inanmıyor musun Nefes?" 

Tükürürcesine konuştum. "Bir kalbin olduğuna inanmadığım kadar inanmıyorum."

O benim abim olsaydı bana zarar vermek isteyen Serkan'a yardım etmezdi. Karşı çıkmamı sağlayan tek şey abimin beni sevdiğini bilmemdi. En azından beraber geçirdiğimiz günlerde...

Serkan'ın aşağılık gülüşü devam ederken Faruk'a çevirdim bakışlarımı. Ağzını bıçak açmıyordu. Sadece bana bakıyordu. Gözlerinde gördüğüm duygu karmaşası anında kalbime işlerken bakışlarımı ondan çektim. Olamazdı. Olamazdı. 

Çok benziyor. Bakışlarında ki yeşil kıvılcımlar annemi taşıyordu. Düzgün burnu, çene yapısı ve dudakları babamı hatırlatıyordu. 

İçimde ki Nefes onun o olduğunu kabul etse bile Serkan'a belli etmemeye karar verdim. Hem benzerlik göz kamaştırsa da bu zamana kadar Serkan'a neden yardım ettiğini bilmiyordum. Gerçi o da şu an bağlıydı..?

Düştüğüm kuyuda attığım çığlıklar taşlar tarafından kolayca yutuluyordu. Boğuluyordum. Soruların ve bu karanlığın içinde boğuluyordum. 

Serkan masanın başına geri döndü ve bakışlarını kısaca bana değdirdi. "Buna daha sonra değineceğiz."

Masanın yan tarafında ki duvara yaklaştı ve kollarını göğsünde topladı. "Sıra sende Faruk."

Abim olduğunu ummam mı yoksa inanmamam mı benim için daha iyi olur sorusuna cevap arayan zihnimi köşeye ittirdim ve olacakları bekledim. Bana bakarken ne hissettiği anlaşılmayan bakışları anında buz keserek Serkan'ı odağına aldı. Yanaklarının içine çökmesi ile dişlerini sıktığını anladım. 

Onda gördüğüm öfke beni korkuttuğunda kalbimin onu çoktan abim olarak düşünmeye başladığını fark ettim. Öfkesi büyük bir şeyler seçeceğini düşündürttü. Zarar görmesini istemiyordum. Soracak hesabım vardı. İsteyecek sevgim vardı. Bu yüzden konuşmadan anlaşabilmek için dikkatini kendi üzerime çekebilecek bir şey yapmam ve sonra gözlerimle yalvarmam gerekiyordu. 

İntikam Değişimi (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin