~6~ Beni affet

721 19 0
                                        

Eve girdiğimde annemle babam hiç konuşmadan öylece oturuyorlardı.sanırım beni bekliyolardı çünkü onları ne zaman kavga etmiyorken görsem benimle konuşcak bir şeyleri olurdu mutlaka.tam da eğlenceli bitkaç saat gecirmisken..yine birsey olucak belli ki..sessizce gittim ve yanlarına oturdum.bir süre hickimseden ses çıkmadı.sonra "ne söylicekseniz sizi bekliyorum,uykum geldi.odama çıkıcam" dedim sakince.babam sonunda kafasını kaldırıp bana baktı yine bir şey söylemedi.bunun üzerine annem konuşmaya başladı "Bade sana bir şey söylemek istiyoruz ama söylemeden önce senin her zaman yanında olucamızı bilmenin istiyorum.ikimizinde" ikimizinde mi?..al işte.. "söylemek istediğim...biz babanla boşanmaya karar verdik..ve sana söylemek istedik" biliyordum..biliyordum zaten ama bunu duymak daha kötü tabi. ama yinede hiç tepki vermedim.öylece halının desenini inceliyordum,küçükken azarlandığımızda yaptığımız gibi..kücüklügüm gozümün önüne geliyordu.o kadar güzel gecmistiki bizim ailemizin o haberlerde çıkan mutsuz ailelerden olmayacağını düşünmüştüm hep.ama yanılmışım.ağlamak geliyordu içimden ama istemiyordum.hem annemi üzmeyi istemezdim çünkü artık ona da yetmisti.haklıydı biyerde yani ona hak veriyordum. Hiç sesimi çikartmadım.annem "bir şey soylemeyecek misin?" diye sordu. "odama çıkabilir miyim?" dedim.babam "yarın gidiyorum evden,erken çıkıcam sabah görüşemeyebiliriz" dedi.bu kadar çabuk muydu yani...şaşırmıştım. hiç sesimi çıartmadan gidip sarıldım babama ama göz yaşlarımı tutamadım.oda tutamadı.Babam karşımda ağlıyordu...çaresizdi..ama o seçmişti böyle olmasını..ne vardı ki durmadan kavga edip ayrılacak?. Birbirimize sarılmış ağlıyorduk,ağzımdan iki kelimenin dökülmesini engelleyemedim "barışsanız olmaz mı?" o kadar boğuk çıkmıştı ki sesim..ve çaresiz... babam daha çok ağlamaya başladı.ama hicbir şey söylemedi.ben biraz daha durursam hıçkırıklara boğulup annemi uzecegimi biliyordum,zaten oda kendini zor tutuyordu.çünkü babamı seviyordu.daha fazla beklemeden babamı hafifçe ittim ve odama koştum.kendimi tutamayıp daha çok ağladım. ağlarkende uyuyakaldım...

Sabah uyandığımda alarmın çalmasına daha çok vardı ve ben yorganı çekip tekrar uyudum.hemen daldım.ama alarm çaldığında sanki sadece iki dakika uyumusum gibi hissediyordum.basımda öten alarmı kapattıktan yavaşca yatagımdan kalktım,tam kafamı kaldırdığımda karşımda bir kutu gördüm,güzel ve büyük bir kutu.daha önce burada değildi.hemen gidip kapağını açmaya çalıştım ama kilit vardı.şifre gibi,2 kelimeden oluşan 9 harfli bir cümle.üstündede bir not vardı: beni ne kadar iyi tanıdığını biliyorum kızım.şifreye sana söylemek istediğim 2 kelimeyi yazdım.kolayca bulacağına inanıyorum,seni seviyorum -baban'' altında ise kocaman bir kalp ve yanında bir harita vardı,evin içini gösteren bir harita..hemen takip ettim ve aşağı katta beş tur attıktan sonra buzdolabının karsısında buldum kendimi.içinde,küçükken her gördügüm yerde babama alması için yalvardıgım o uğur böcekli küçük pastalardan vardı ve üstünde büyük harflerle BENİ AFFET yazıyordu.yine gözlerimin dolduğunu hissettim ama artık aglamıyacaktım,tekrar kendime verdiğim sözü bozmayacaktım. sanırım şifrede buydu,dokuz harf iki kelime..çok kolay olmuştu.ayrılmalari gibi...yukarı koşarak çıktım pastamı dolaba koyduktan sonra.. ve kutunun şifresini girdim. Beni affet. kutu açıldı içinde bir not kağıdında seni seviyorum yazıyordu kocaman.kağıdı kaldırdığımda ise bir sürü fotoğraf ve üç tane defter..fotoğraflarda hep babam ve ben vardık,defterlerde ise babamın ben doğduktan sonra bütün ilklerimi yazdığı günlükler.ilk yürümem,ilk kelimem,ilk tartışmamız bile..hepsini okumak istiyordum ama dayanamazdım bi günde bu kadar şeye.kutuyu kapattım ve güvenli bir yer bulup koydum.saate baktım,biraz geç kalmıştım.hemen giyinip bisikletime atladım ve okula gittim..

okulda hickimseye bu olanlardan bahsetmedim,asla ailemle ilgilisorunlarımı okulda veya başka bir yerde anlatmazdım.Melisaya bile..ama biraz durgun olduğumu farkedince Meriç yanıma geldi ve iyi olup olmadığını sordu.sadece iyiyim dedim ve hemen uzaklastım.onla konusamıyordum artık.oda hicbir şey olmamiş gibi davranıp Melisayla egleniyordu zaten.okula katlanamiyordum.yüzünü bile gormek istemediğimi bir suru insan vardı okulda.gün boyu hickimseyle gerekmedikce konusmadım.zorlayan da olmadı zaten.Melisa da Mericle o kadar meşgulduki farketmedi bile.benimde işime geldi zaten.

okuldan çıkıp kursa gittim.zaten bütün hayatım bu üc yer arasında geçiyordu ve ben eve gitmek istemiyordum...kursa gittiğimde Elif yeni gelmis eşyalarını yerleştiriyordu.Güneş beni görünce yanıma geldi.sanırım suratım hala düşüktü çünkü Güneş hemen ne olduğunu sormak için ağzını açtı.ona lütfen sorma dercesine baktım.anlamış olmali ki ağzını kapattı hic sesini çıkartmadan bana sarıldı.aslında gerçekten buna çok ihtiyacım vardı.bende birşey demeden ona sarıldım bir süre öyle durduk ve ben geri çekildim."iyiydik öyle'' dedi Güneş çarpık gülümsemesiyle.bende güldüm.''ne olduğunu sormamam gerektiğini farkettim,ama anlatmak istersen de dinleyebilirim tabii." dedi Güneş."teşekkür ederim ama gerçekten sadece unutmak istiyorum" dedim.anlayışlı bakışlarıyla bana gülümsedi ve "derse o zaman,hadi bakalım sallanmayıın" dedi bize.Elifle potanın yanına gittik.oda bir şey sormadı.yanımızdaydı ve duymuştu zaten.Melisa olsaydı beni Güneşle ilgili soru yağmuruna tutardı..ama o Mericle çok meşguldü artık.neyseki benim Merice olan duygularım daha yeni başladığında bitmişti.yoksa sonu hiç iyi olmazdı gerçekten ve garip olan,gerçekten de Güneşten hoşlanmaya başlamıştım.yinede Mericin yanında olduğum kadar mutlu ve güvende hissetmiyordum.ama böylesi kesinlikle çok daha iyiydi..

ARKADAŞIMIN AŞKISINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin