DEREK
Rozi için gece yeni başlıyordu. Kötü hissettiğinde genelde bunu yapıyor olmalı. Çok popüler bir gece klübündeydi. bilmediği şey ise oraya gitmek için en kötü günü seçtiğiydi.
Daha gider gitmez 4 bardak viskiyi bitirmiş şaraba geçiş yapmıştı.
İçkilerin ardından dans etmeye geçti. Başı çok dönüyordu. Bir yandan ağlıyordu.Ama ağlaması çok kısa sürdü ve dansına devam etti. karşsına uzun boylu sarışın saçlarını dikleştirmiş bir adam geldi.
Rozi ye sarılarak dans etmeye çalıştı. Rozi ilk başta umursamasa da sonradan rahatsız olup adamı tersleyerek içkilerin olduğu yere doğru gidiyordu ki.
adam "bu kadar çabuk nereye gidiyorsun güzelim" diyerek rozinin kolundan tutup roziyi kendine doğru çekti. Rozi ayağına doğru basarak adamı itti. Adam çok hiddetli bir şekilde elini kaldırıp "seni sür.." derken elini havada yakaladım.
"hop sarışın uza bakalım".
Ve adamın elini hızlıca ittim.
"sende kimsin be".
cevap vermeye tenezzül etmeden sadece göz bebeklerimi büyütüp küçültmem ona yetti. Adam o kadar korktu ki hızlıca oradan uzaklaştı. yine o sinsi gülüşümü alarak arkamı döndüm.
Düşünceli gözükerek sen "iyi misin ?" dedim.
"evet ben iyiyim. Sensizde halledebilirdim. Yine de sağ ol."diyerek oturduğu yerden çantasını ve ceketini alıp kapıya doğru giderken rozinin nazikçe kolunu tuttum.
"lütfen bir içki ısmarlayayım bari".
Rozi hafifçe beni süzdü ve "yeterince içtim sanırım."
"tamam bari eve ben bırakayım yoksa şoförcüler melek gördüm sanıp seni kaçırabilirler."
Bu söz rozinin çok hoşuna gitmişti. Gülümsedi.
"tamam".
"Harika. sen arabaya doğru git ben bir şey unuttum. geliyorum hemen."
rozi kafasıyla onayladı.
Roziye sarkıntılık yapan adamın arka kapıdan yavaşça çıktığını fark edip ardından gittim. kendi arabasına doğru giderken az önce gördüklerine anlam vermeye çalışıyordu zavallım.
Çöp kutusunun oradaki tıkırtıyı duyunca korkuyla kafasını o yöne çevirdi."kim var orada ?"
"nıç nıç nıç, seni hiç sevmedim sarışın. takılmak için yanlış gün ve yanlış adam."
adam ağlamaklı bir ifadeyle "lütfen..." derken hızlıca yanına geldim.
Üzülür gibi yapıp adamın boynunu parçaladım. Ve gülümseyerek hiçbir şey olmamış gibi rozi'nin yanına gittim.tabi önce üstümü temizleyip kan lekerini sakladım. arabamla onu evine sohbet ederek bıraktım. uzun, dar mahallelerden geçip güzel,hoş bir eve geldik. Kapıya kadar bıraktım.
"teşekkür ederim. Beni o adamdan kurtardığın ve eve getirdiğin için."
tüm o karanlık, yakışıklı gülüşümle roziye bakarak konuşuyordum.
"tabi ne demek. Her zaman güzel hanımefendileri kurtarmak benim işim."
Rozi yine o flörtöz gülüşüyle bana baktı. Bende ona aynı şekilde baktım.
Bakışmayı yarıda keserek "Neyse ben gidim o zaman."
Deyip giderken bana seslendi.
"dur. Belki bir akşam beni bir yerlere davet etmek istersin."
tam arkamı dönmüşken o sinsi gülüşümü takınarak , Roziye çaktırmadan "tabi ki de"dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~YENİ YAŞAM~
VampirosO hiçbir şeyden habersiz mutlu ve basit yaşayan bir kızdı. Ta ki kasabaya gelen yabancılarla tanışana kadar. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve gizemli bir maceraya atılarak kim olduğunu bulucak tı. Sadece sıradan bir kızın sıradan olmayan b...