jente blomster; [chris + eva]

fifteen

Bilinmeyen Numara: Vay canına!

Bilinmeyen Numara: Gerçekten, ne diyeceğimi bilemiyorum.

Schistad: Evet, onu ilk gördüğümde ben de böyle düşünmüştüm.

Bilinmeyen Numara: Bir kıza ondan hoşlandığını ilân ederken nasıl oluyor da diğer kızların da gözdesi durumuna yerleşmeyi başarıyorsun? Aklım almıyor.

Schistad: Mükemmel oluşumu tartışmamıza gerek yok.

Bilinmeyen Numara: Mükemmel olanlar hata yapmazlar.

Schistad: Seviyorum.

Bilinmeyen Numara: Ne?

Schistad: Seviyorum.

Bilinmeyen Numara: Şu an sarhoş olduğunu düşünüyorum.

Bilinmeyen Numara: Sarhoş musun?

Schistad: Hayır.

Schistad: Seviyorum.

Bilinmeyen Numara: Pekâla, belki de başka bir zaman konuşmamız daha iyi bir fikir olabilir.

Schistad: Seviyorum.

Schistad: Ama o bunun farkında bile değil.

Schistad: Seviyorum.

Schistad: Hayatımda ilk defa.

Schistad: Ve o benden nefret ediyor.

Schistad: Önümde duran yıllanmış şarap bile onun güzelliğinden utanmış gibi.

Schistad: Aklımdan çıkaramıyorum.

Schistad: Delirmek üzereyim.

Schistad: Ama o bilmiyor, anlamıyor.

Schistad: Acıyor. Çok acıyor.

Schistad: Kalbimden içeri bir kurşun girmiş gibi, yakıyor.

Schistad: Ve o hâlâ bilmiyor.

Schistad: Hâlâ anlamıyor.

Schistad: Hâlâ sevmiyor.