''Uh, üstüne iddiaya girilen saf kızımız da buradaymış.'' dedi Sara kitaplarımı ittirdikten sonra tek başıma oturduğum masaya yaslanarak. Derin bir nefes alıp önümdeki teste odaklanmaya çalıştım. Karşı tarafta Emma ve arkadaşlarıyla oturup gülüşen Chris dikkatimi dağıtmaya yetiyordu zaten. Bir de bu kendini bilmez çıkmıştı şimdi başıma. ''Gerçekten Chris o konuşmayı yaptığında senden hoşlanmış olabileceğini düşünmüştüm.'' Sahte bir kahkaha patlattığında gözlerim kızları aramaya başlamıştı çoktan. Noora ikimize kahve almaya gitmişti, birazdan gelirdi. Sana ve Christina da birilerinden not bulmaya çalışıyorlardı en son hatırladığıma göre. Vilde ise neredeydi, işte bu konuda en ufak bir fikrim bile yoktu. ''Ama senin gibi bir ezikle bir nam salmış Penetrator, ha?'' Tekrar güldü ve başını iki yana salladı. ''Sana acıyorum Eva.''
Derin bir nefes aldım.
''Defol git şuradan.'' Test kitabının kapağını sertçe kapattım. Hapşırmak üzereydim ama kendimi tuttum bir şekilde. O günden sonra sırılsıklam eve koşmuştum. Sonra zaten hasta olmak üzere olan bedenim yorgun düşmüş ve üstüne üstlük o ıslak kıyafetlerle tıpkı bir aptal gibi uyuyakalmıştım. Şimdi ise insanlara karşı açtığım savaş yetmiyormuş gibi mikroplara karşı da gardını kaldırmıştı benim küçük, zayıf bedenim.
''Gerçekler seni hayal kırıklığına uğratıyor olmalı.'' Elinde tuttuğu elmadan küçük bir ısırık aldı. Dünyanın en sinir bozucu insanı olmaya adaydı.
Chris'e baktım, o da üzerindeki gözlerin ağırlığını fark etmiş gibi bana döndü. Yüzündeki gülümseme yüzümü gördüğü anda soldu. Sertçe yutkundu. Yavaşça hareket eden boyun kavisi bunu gösteriyordu. ''Pisliğin teki işte.'' diye mırıldandım gözlerini hedef alarak sonra kitabımı ve defterimi çantama sıkıştırmaya başladım. ''Sen olsan olsan onun...'' Cümlesine devam etmesine izin vermedim. Artık gücüm kalmamıştı, içimdeki hayat ışığı sönmek üzereydi. Ben bu değildim. Bir darbede yıkılan o kızlardan değildim, olmayacaktım.
''Benimle uğraşma Sara. Çünkü benim hakkımda söylediğin aşağılayıcı herhangi bir kelime senin zayıflığını gösterir, benim o kelimeye ait olduğumu değil.'' Omzuma taktığım çanta ile yürümeye başladığımda şaşırmış gözleri benim üzerimde geziniyordu. Noora mavi ve yeşilin tonlarının odağına girdiğinde onların yakınından geçmek zorunda kalacağımı biliyordum. Ama bunu umursamadım. Artık tek yaptığım buydu; umursamamak.
Her şey üstüme üstüme geliyordu. Lisenin ilk yılını özlüyor duruma gelmiştim artık, ki bu gerçekten korkutucuydu. Önlerinden geçtiğimde insanlar duyup duymadığımı umursamadan hakkımda konuşmaya başlıyorlardı. Görünmez olduğumu düşündüğüm zamanlar, güzeldi. O zamanlar bundan şikayet etsem insanların sizi açıkça incelemeleri hoş değildi. Bunu fark etmek o kadar da zor değildi. Neredeyse üç gündür Emma buradaydı ve ben hiçbir şekilde onların yanıma yaklaşmasına izin vermiyordum. İçlerinden birinin bile buna niyeti yoktu zaten.
''İşte benim kızım.'' dedi Noora yanağıma bir öpücük kondurarak. Hızlıca kahve bardaklarını kenara koydu. Bunu yaparken kendi kendine Fifth Harmony, That's My Girl söylemeye başlamıştı. Bu benim yüzüme bir tebessüm yayılmasını sağlarken o, küçük dans hareketleri yapıyordu. Neşelendirmeye çalışıyordu ve başarılı da oluyordu bir şekilde. Beni kendi çevremde döndürüp kollarını omuzlarımın üstüne bıraktı ve böylece bana küçük bir sarılış armağan etmiş oldu. ''Üzülmek sana hiç yakışmıyor.'' Bende kollarımı ona sardım.
Bir yıl önce onlarla arkadaş olmaya yönelik verdiğim kararımın, hayatım boyunca yaptığım en iyi seçim olduğuna oldukça emindim.
Birbirimize benzemezdik, hatta bazı konularda çok fazla çatışırdık ama hep bir aradaydık. Her zaman arkamızda bizi kollayacak, bize zarar gelmesini engelleyecek arkadaşlarımızın olduğunu bilmek, iyi gelirdi. Onlara tereddütsüz güvenirdim, kardeşliklerin temeli böyle kuruluyordu. ''Okuldan çıkınca ne yapacağız?'' diye sordu Noora kollarını bedenimden ayırıp koluma girerek ve beni yürütmeye çalışarak. ''Chris'e sürekli bizi götürmek istediği şu yeni açılan mekana gideceğimize dair söz verdim.'' dedim tam onların yanından geçerken. William ve Noora birbirlerine el salladılar.
Onun isminin dudaklarımdan çıkışı bütün gözlerin üstüme toplanmasına neden oldu. Ama zaten bunu bilerek yapmıştım. Ben yakın arkadaşıma, ismini kısaltmak yerine tamamını kullanarak Christina derdim. Sadece, onun ismini telaffuz etmek istemiştim. Hiçbiriyle göz göze gelmemek için özel bir çaba sarf ettim. Bir anda ortaya çıkan Sana bağırarak sırtıma atladığında anlık şaşkınlığıma rağmen onu tutmayı başardım. Hâlâ onların yakınındaydık, bir an önce şu gerginlikten kurtulmak istiyordum. ''Tanrım, Adam'ı duydun mu? Eva'ya abayı fena hâlde yakmış.'' Vilde'nın, Noora'ya bulduğu dedikoduları aktaran sesiyle birlikte sırtıma tırmanmış olan Sana'yı da döndürerek Christina, Noora ve Vilde üçlüsüne döndüm. ''Ortaokulda yanımda oturan şu sarışın, yakışıklı çocuk mu?'' dedim kaşlarımı kaldırarak.
''Uh,'' dedi Christina. ''Sanırım yakında gözü morarmış, sarışın ve yakışıklı bir çocuk olacak.'' Sana sırtımdan aşağı atladı. Doğrudan bir yıldır her haliyle sevdiğim çocuğa bakıyordu az önce konuşan yakın arkadaşım. Bende oraya döndüm. Yumrukları sıkılı, alnındaki damar belirgindi. Gözleri, gözlerimi pençelemeye başladığında nefesimi tutmadan edemedim. Dünya, bakıştığımız o saniyeler boyunca durdu. Kendinde bu hakkı görüyor muydu cidden? Başımı iki yana salladım. ''Erkeklere kısa bir zaman önce güvenmeyi bıraktım.''
''Kendini acındırmayı bırak.'' dedi Emma.
''Kısa bir zaman önce aptalca bir sebepten, alt tarafı aldatıcı bir erkek için intihar etmeye kalkışan acizin teki olarak bana bunu söylemen de garip tabii, Emma.'' dedim. ''Kendinle çelişmeyi bırak lütfen. Çünkü söylediğin kelimelerin dönüp dolaşıp bulacağı kişi sen oluyorsun.''
Bazen çok acımasız olabiliyordum.
Adımlarımı okula yönlendirdim.
Arkamda bıraktığım şaşkın gözlerin farkındaydım.
▶▶ Ne zaman barışacaklarını ben bile bilmiyorum galiba.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jente blomster; [chris + eva]
FanfictionBilinmeyen Numara: Bu yüzden kendimden nefret ediyorum Penetrator ama... Bilinmeyen Numara: Galiba sana çok fena aşık oldum ben. Schistad: Ben çiçekleri kendi bedeninde güzelleştiren bir kıza kapıldım, bilinmeyen. Üzgünüm. skam #1 chriseva #1 herman...