~•NİL|16•~

18.3K 437 45
                                    




'Hale arıyor...'

"Siktir!"


Gözlerimi kapatıp sinirimi yenmeye çalışırken Yağız telefonu açmış merdivenlerden iniyordu. Aşık olduğum adam o pislik kadınla konuşuyor ama ben hiçbir şey yapamıyordum! Şu an kırk köyü yakacak kadar sinirli ve kaybolmuş hissediyordum.  Ellerim yumruk olmuştu. Hayır hayır şimdi olmaz! Sakinleş!


Masanın üzerindeki viski şişesini gördüm ve ne kadar boğazımı yaksada şişeyi başıma diktim. Evet sanırım şu an sakinleşmeye çalışıyordum. Boğazımda ve ağzımda olan acı ,şişeyi indirdiğimde yüzümün buruşmasına neden olmuştu.

O sürtük aşağıda Yağız'a ne anlatıyordu! Gecenin bu saatinde önemli olan ne olabilir! Merakıma yenik düşüp merdivenlerden birkaç basamak aşağı indim. Yağız'ın sesini duyabiliyordum.




"Tamam... Ağlamayı kes! Hakan'a söyledim seni biraz sonra alır. Bu konuyu daha sonra konuşacağız. Olduğun yerde kal!"


Bir de konuşacağız diyor! Derin derin nefes almaya başlamıştım. Gerçekten şu an kendime hakim olamıyordum. Evet evet! Şu an çantamı alıp çıkmalıydım. Kahretsin! Arabam!


Her seferinde sözlerine inanmak istiyordum. Ama her zaman bana inanma dercesine hareket ediyordu. Güvenemiyordum. Kim güvenebilirdi ki! Saçma kıskançlık krizlerine şu zamana kadar hiç girmemiştim. Ama bu gerçekten çok fazlaydı.

Merdivenlerden saçlarının arasından uzun parmaklarını geçirerek çıktı. Elimdeki şişeyi gördüğünde 'ne yapıyorsun?' dercesine yüzüme bakıyordu.

Neden her karşıma çıktığında gözlerim yaşarmaya and içmiş gibi her seferinde doluyorlardı.

Yanıma yaklaşıp elini yüzüme koyacakken elimle buna engel olup konuştum.

"Ben kendimi koruyamayacak durumda değilim. Ayrıca basit bir sürtüğün birkaç tehdidi yüzünden onunla iletişim kurmayı kabul ediyorsun. Hala da iletişime devam edeceğini söylüyorsun. gerçekten çok gülünç!"  güldüm.

Biraz sessizlikten sonra konuştu.

"Bu sefer başını belaya sokmuş.'' Yanaklarımı ellerinin arasına alarak konuştu. ''Sen benimsin. Hayatımın en değerli en özel parçasısın. Sana bir zarar gelmemesi için dünyayı bile yakarım.''

İki elimle yüzümdeki ellerini kenara attırdım. "Bırak! Umurumda değil!" dayanamayıp akan gözyaşlarıma aldırmadım. Evet bir yandan da gözlerim acımasızca bakıyordu. Bunu bana yaptıran neydi?


"Nil bana kafa tutma! Her zaman en doğrusu neyse onu yapmaya çalışıyorum!"


"En doğrusu bu değil Yağız." sesim sakin çıkmıştı. Ama içinde tüm haykırışları barındırıyordu ve bunun Yağız'a yansıdığından emindim. "Onunla daha sonra konuşacak neyin olabilir söyler misin?"

"Sen... Sakin ol."


Neden bir günümüz mutlu geçmez ki! Neden o sürtük yüzünden aramız bozuluyor!



Çantamı ve telefonumu masanın üzerinden alıp aşağı doğru hızla ilerledim. Yaşlar süzülüyordu gözlerimden. Bana o kadınla hala konuşacağını söylüyordu!


"Beni evime bırak."

"Hayır! Hiçbir yere gitmiyorsun!"


Hızla yanıma gelip beni yatağa doğru sürükledi.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin