~•NİL|13•~

18.6K 458 19
                                    

Yolda eve doğru gidiyorduk.

"Bugün bana güzel bir kahvaltı hazırlasan hiç fena olmazdı. O güzel ellerin yiyeceğim her şeye dokunup tadını vermeli.Kurt gibi açım!"  elimi kaldırıp küçük bir öpücük kondurdu.

"Hmm... tabiki hazırlarım!" Diyip yanağına bir öpücük kondurdum.

Evin önüne geldiğimizde çantamı uzanıp arka koltuktan aldım. Yağız inmişti bile. Bende arabadan yavaşça inip kapıyı kapattım. Aklıma arabam gelmişti. Adliyenin orada park edilmişti. Bayağıdır macera da yaşamıyorduk. Ama bir tane daha Yağız'a katlanamayacağım. Bu aralar macera istemiyorum.

Yağız arabayı kilitleyip belimden tuttu. Kapıya doğru ilerledik. Anahtarı cebinden çıkardı. Otların arasından gelen ses ile kafamı çevirip o tarafa baktım.

"Yağız sende duydun mu?"

"Neyi?"

"Neyi olacak Yağız ses geldi şuradan!" elimle otların arasını işaret ettim.

"Kedidir Nil korkma bu kadar." Yağız yüksek otların arasına ilerleyip baktı.

"Bak hiçbir şey yok. Kedi kaçmıştır."

İçim rahatlarken Yağız anahtarı kapıya soktu. Tam o sırada arkadan bir ses duyuldu.

" Yağız Seçkin seni şimdi burada geberteceğim!"

Hızla arkamıza döndüğümüzde o! Çarptığım adam! İsmini de bilmiyordum, hatırlamıyordum! Silahı Yağız'a doğrultmuştu. Yan taraflardan bi anda çıkan korumalarda silahları adamın üzerine doğrultmuşlardı. Gözleri kararmıştı sanki! Bu hareketinin başka bşr açıklaması olamazdı! Bu adam gerçekten belasını arıyor. Yağız'ı aylar önce , hastaneden çıktığında ona dokunmaması için yalvarmıştım. Zorda olsa ikna etmiştim. O da sözünü tutup hiçbir şey yapmamıştı. Ama bu adam  yerinde durmayan bir tip olduğu belliydi. Birkaç ayda çok da kalıplı olmayan bedenini kas yığını yapmıştı. Biraz da gözünü karartmış olduğu gerçekti. Çünkü Yağız'a bunu yapmak için göz karartmak ve  yürek yemek gerekti.

Yağız sakinliğini koruyordu ama ben onun kadar sakin olamıyordum. Silah Yağız'a bakıyordu. Yağız sessizliği bozdu.

"Ahmet bırak şu elindekini!" demek ismi Ahmet'ti. Doğru ya Yağız bana bunu söylemişti.

"Sen kenara çekil!" Ahmet bana kenara çekilmem için bağırmıştı. Ya Yağız'ı nasıl bırakabilirim saçmalamayın! Bu adam delirmiş!

Düşün Nil düşün düşün! Hadi hadi! Sen karşılaşıyorsun böyle vakalarla! Vakaları boşverde aklıma bir yöntem gelmişti. Umarım işe yarardı. Bir adım atıp Yağız'ın önüne geçtim . Elimi karnıma götürdüm. Silah bana bakıyordu. Korkmuştum.

"Ben hamileyim!"  Ahmet denilen adamın gözleri açılmıştı. Korumalarda bana dönmüştü .Yağız'a arkam dönüktü ama eminim şu an gülmemek için zor tutuyordu kendini. Yağız bir anda elimden tutup yanına çekti. Silahın bana doğrultulmasından rahatsız olmuştu.

"Bak bizim bebeğimiz olacak. Lütfen indir şu silahı!'' Gözlerimden iki damla yaşı süzdürmüştüm.

Gözlerindeki derinlik gitmişti. Ama silah hala Yağız'a bakıyordu.
Yağız seslendi.

NİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin