~•NİL|1•~

53.7K 875 255
                                    






Tabağımdakim son spagettimi ağzımın içine doğru çekerken telefonuma gelen bildirimleri inceliyordum. Sıradan hayatımın sıradan ve yorucu bir gününü daha atlatmıştım. Davalar her gün kafamı yeterince yoruyordu. İşlerim bir hayli yoğundu, hatta bazen eve gece yarıları dönüyordum. 

Bu yoğunluğun yanında annem ve babamla da ilgilenmeyi ihmal etmiyordum tabi. İstanbul'a 30 dakika kadar uzak ağaç ve birçok yeşilliğin bulunduğu bir yerde güzel bir ev almıştım onlara. Babam orada çok mutluydu. Evin önünde mevsim sebzelerini yetiştirdiği küçük  tarlasında zamanını geçirirdi. Her yanına gidişimde kendisini çok yormamasını söyler boynuna sarılırdım.

...

Tabağı mutfak tezgahına koydum. Odam yine her zamanki gibi düzenliydi. Yerde açılmış dosyaları saymazsak tabi... Topuz saçımı açtığımda-ne zamandır öyle olduğunu bilmiyorum-düz saçlarım tuhaf şekiller almıştı.Yorgunluktan gözlerimin altı biraz çökmüş olsada birkaç saatlik uykuyla düzeleceğini biliyordum...

***

Islak saçlarımdan akan su damlalarını havlumla yakalayarak saçlarımı arasına alıp kuruladım. Saçlarımın kabarıklığını düzleştirici ile aldıktan sonra üzerime kumaş takımlarımdan birini giydim. Yüzüme hafif bir fondoten sürüp gözlerimin altına kapatıcı kullandım. Annem ve babamın beni bitkin görmesini istemiyordum. Tüm pozitif enerjimle  yanlarına gidip ortamı şenlendirirdim. Ne kadar yorgun olsam da bitik halimi görmemeleri en iyisi olurdu. Maskara ve dudaklarıma sürdüğüm kırmızı mor karışımı rujumla hazırdım.

Kapıyı kitleyip asansöre yöneldim. Asansör aşağı indiğinde karşıma Nursel Teyze çıkmıştı.

''Nil kızım nasılsın?''

''İyiyim Nursel teyzem sen nasılsın?'' Sarılıp tontiş yanaklarına öpücük kondurdum.

''Bende iyiyim kızım ama şu sırtımda ağrım artmaya başladı...Hani senin bi doktor arkadaşın vardı.Imm ismi neydi onun... ?''

''Eylül'den mi bahsediyorsun? Evet seni en kısa zamanda ona götüreyim.Eminim sana en iyi şekilde bakacaktır. Şimdi anneme gidiyorum yarın gelirim yanına olur mu?'' ellerimi elinin arasına aldı. Yüzündeki tebessüm kalbime istemsizce mutluluk verirken asansöre bindirip yanaklarına birdaha öpücük kondurdum.

...

Otoparka indim. Arabalarım yine en gösterişli halleriyle karşıdan bana göz kırpıyorlardı. Siyah mercedesime bindim.

Yoldan geldiğimi gören babam siyah otomatik kapıyı açmıştı bile. Sanırım yine küçük tarlasının başındaydı.Arabayı içeri park edip babama sarıldım. O arada annem pencereden bağırıyordu.

''Hoşgeldin kızım!''

''Hoşbulduk anne geleceğim şimdi!'' annnemin bağırışına babamla gülüştük.

''Nasılsın babacım ağrın sızın var mı?Haplarını düzenli kullanıyorsun değil mi?'' 

Babamın geçen yıl ortaya çıkan kalp rahatsızlığı hepimizi korkutmuştu. Doktor sıkıntı ve stresten uzak durması gerektiği, kalp damarlarında olan bu hastalığının tekerrüre uğramamasını ve haplarını düzenli kullanmasını önemle belirtmişti.

''Yok kızım iyiyim şükürler olsun. Haplarımı unutmam mümkün mü! Annen sağ olsun! Buraların havası da çok iyi geliyor bana.'' yere eğilip kopardığı küçük kırmızı domatesi bana uzattı. Yıkanması gerektiğini umursamadan elimle silip ağzıma attım.

''mmm... Harikaa! İlk mahsüller bakıyorum çok iştahlı! Tabi bana da bu kadar bakılsa bende bu kadar güzel olurdum!''

''Kızım sen zaten güzelsin ben sana bakmaya kıyamıyorum.''

NİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin