Bölüm 5. "Seni seviyorum, Zayn.
Zayn.
Kapıyı çok fazla ses çıkarmamaya çalışarak kapattım. Bu ikinciydi. Kendini benden ikinci kez uzaklaştırıyordu.
Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Ben ayrılırken pek iyi görünmüyordu ve her ne kadar istemesem de odasından çıkmak zorunda kalmıştım.
Merdivenlerin başında Hannah göründü. "Nasıl?" diye sordu yanıma doğru adımlarken. "Kötü. Nasıl olabilir ki zaten?" Ellerini beline koydu. "Doniya Jason'ı sakinleştirdi ama olayın iç detayını hala bilmiyor." Dudağımı ısırdım. "Sen biliyor musun?" Başıyla beni onayladı. "Bana anlatmıştı."
Ellerimi birbirine sürttüm. Bu bende resmen bir alışkanlık olmuştu ve hiç hoş değildi. Bundan her ne kadar nefret etsem de durduramıyordum. "Ben aşağı ineyim." Beni onayladı ve o içeri geçerken bende aşağı indim.
Jason koltukta oturuyordu ve Doniya biraz ilerisindeydi. Adım seslerimi duyunca başlarını kaldırdılar. "Nasıl?" dedi Jason pişmanlığı dibine kadar yaşayan bir sesle. "Çok iyi! O kadar iyi ki yukarıda mutluluktan ne yapacağını bilmiyor." Sıkıntıyla kendimi koltuğa attım. Jason elleriyle yüzünü kapattı. "Piç herifin tekiyim. Dinlemem gerekiyordu." Bana döndü. "Anlat."
Ve ona anlattım. Her şeyi. Arabell'in o adamı gördüğünde nasıl korktuğunu, kolumu sıkıca tutuşunu, adam bizi sevgili sansın diye ona sarılışımı, bana sarılışını.. Anlatırken sanki yeniden yaşıyormuş gibi hissettim ve bu beni garip bir şekilde terletti.
Tek bir şeyi açıklayamadım.
O'na neden şarkı mırıldandığım ile ilgili tek mantıklı açıklamam yoktu.
"Bilmiyorum." dedim bana yapacaklarından korkarcasına. "İtiraf etmeliyim ki ona neden bunu yaptığıma dair en ufak bir açıklamam yok." Jason dediğimi görmezden gelerek ayağa kalktı. "Onunla konuşacağım." Bu iyiydi. En azından bana hesap sormamıştı, ya da bunu daha sonraya saklıyordu.
"Gidelim mi bizde?" dedim Doniya'ya. Beni onayladı. Antreden montumu alıp üstüme geçirdim ve dışarı çıktık.
Sol dirseğimi camın kenarına yasladım ve elimi çeneme götürdüm. Tek elimle direksiyonu yönetirken arada bir direksiyonu bırakıp vitesi değiştiriyordum.
Neden beni kendinden uzaklaştırınca bu bu kadar canımı yakıyor? Neden geceleri sürekli onu düşünerek uyuyorum ve neden bunu durduramıyorum?
O'nun o çekingen, kibar ve hanımefendi tavırları o kadar etkileyici ki.. Çok güzel gülüyor. Saçları çok yumuşak ve kesinlikle şu ana kadar duyduğum en güzel kokuya sahip.
"O'nu seviyorsun değil mi?" Doniya'nın sesiyle gözlerimi bir an yoldan ayırdım. "Kimi?" Güldü. "Bana oynama, Zayn. Arabell'den bahsediyorum." Güldüm. "Bu gün saçmalamaya erken başladın Doniya." Bana baktı. "İstediğin kadar inkar et. O'na bakışlarındaki sevgi ve merhameti görmemek için salak olmak lazım."
**
Kendimi yatağa attım. Sıcak bir duş iyi gelmişti. Elimi saçıma atıp ıslaklığı elimde hissettim.
Aşağıdan annemin sesi duyuldu. "Zayn! Buraya gel!"
Gel. Emir kipi. Kesin annem beni yine fırçaya çekecek ki emir kipini kullanarak konuşuyor.
Telefonumu pijamamın cebine attım ve odadan dışarı çıkıp aşağı indim. Babam ve annem koltukta oturuyorlardı. Yüz ifadeleri oldukça ciddiydi. Etrafı taradım. Doniya, Safaa ve Walihya buralarda görünmüyordu.
"Gel Zayn." dedi babam karşısındaki koltuğu gösterirken. Yavaşça oturdum. "Haberi gördün, değil mi?" dedi sert bir sesle. Bu gün ikinci hesabımı verecekmişim gibi görünüyordu. "Evet." dedim yavaşça. "Açıklamanı bekliyorum." dedi ve ben günün ikinci açıklamasını babama yaptım.
"Dediğim gibi," dedim devam ederken. "Arabell tamamen korktu ve ben o adamın ona sarkmaması için öyl yaptım." Babam bir süre bana baktı. "Zayn," dedi. "Bir kızı korumak istememen ve bunu başarıyla yapmandan ötürü seninle guru duydum fakat," derin bir nefes aldım. Günlük strest metremin çanının çaldığını duyar gibiydim. "Fakat bu yanlış anlaşılmayı düzeltmemiz gerek." Ben cevao vermeyinve devam etti. "Az önce Arabell'in babasıyla konuştum. Bilirsin, Zayn. Biz oldukça tanınmış iş adamlarıyız ve ismimizin bu tür şeylerle anılması son derece rahatsız edici." Ellerimi ovuşturdum. Pekala şunu yapmayı kesmem gerekiyor. "Yani?" dedim babama bakarken. "Yani." dedi. "Bernard'la konuştuk ve yaklaşık 3 gün sonra ortak bir basın toplantısı yapmanıza karar verdik."
Neymiş?
"Pardon?" dedim siniri bütün hücrelerimde hissederken. "Baba, ünlü olan biz değiliz, sizsiniz. Basın toplantısı ne kadar saçma bir olay, farkındasın değil mi?" Sertçe bana baktı. "Senin sorumsuzca davranışın yüzünden soy adımı kirletemem." Alayla güldüm. "Soy adını kirletmek? Ben sadece Arabell'a sarıldım, baba. Kızı hamile bıraktıktan sonra çekip gitmedim." Babam sabırla bana baktı. "Haddini aşma, Zayn." dedi kaba bir sesle. "Haddini aşanın ben olduğunu hiç sanmıyorum, baba. Ve emin ol. O yapacağın lanet olası basın toplantısına gelmeyeceğim." Cevap vermesine fırsat bırakmadan odama doğru adımladım.
"Nasılsın?" sesi kötü geliyordu. "Daha iyi." diye cevapladı beni. "Jason geldi ve benimle konuştu. Niyetinin öyle demek olmadığını biliyorum ama yinede onu affetmek uzun zaman alacak."
"Baban sorun çıkarttı mı?" dedim endişeyle. Ve sonrasında onun üzülmesinden deli giib korktuğumu hissettim. "Hayır. Onun bana güveni tam. Sadece basın toplantısı saçmalığından bahsetti." Başımı yastığa biraz daha batırıp telefonu diğer elime aldım. "Gitmeyeceğiz değil mi?" "Ne saçmalıyorsun? Tabii ki de gideceğiz." Kaşlarımı çattım. "Hayır Arabell. Ben gelmeyeceğim." Ses tonu sinirlie geliyordu. "Çocuklaşma Zayn. Geleceksin." "Zorunda değilim, Arabell. Saçma bir anlaşılma yüzünden çıkıp açıklama yapmam, yapamam." "Peki, Zayn." dedi kırılgan bir sesle. "Ben tek başıma çıkar konuşurum."
"Artık, yatsam iyi olacak." dedi ardından. "Evet." diye onayladım onu. "Yorucu bir akşam oldu senin için. Uyu." Güldü. Karnımda garip bir şeyler oldu.
"Teşekkür ederim." dedi. Gülümsedim. "Ne için?" "Bu akşam yanımda olduğun için. Sen olmasaydın daha kötü olabilirdim." "Rica ederim." dedim yarım ağız.
Telefonu kapatmadan önce çekingen bir tavırla "Seni seviyorum." dedi. Ardında da telefonu yüzüme kapattı.
Ah, hadi gel de yüzümdeki aptal sırıtışa engel ol.
Selam. drhg Bölüme yazacak not bulamadım. İyisi mi siz yorum ve oy atın. dsfghj <3
*Multimediadaki Zayn'in Selena'ya bakışlarını yerim. Çok yakışıyorlar aq*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Never Been Hurt
Fanfiction"Evet, O'ydu. Bütün kadınların aşık olduğu adam! Benimle çılgınlar gibi dans etmişti. Ben kendimi onun kollarına bırakmış ve ben mi yoksa bütün dünya mı dönerken her şeyi unutmuştum. Kim olduğumu, nerede olduğumu, neler olduğunu.. Biri omzuma dokunm...