Uzun yorum ithaf listesi huhu! :D
@Whorrior, @civiyanbegoss, @KatyninAyicigi, @miray_korkmaz, @Tuolt8, @dark_malik, @dauntlessmedusa, @HalfAHeart_Zayn ve @zayninrampasacixx'e çok teşekkürler!
Bölüm şarkısı "Selena Gomez - We Own The Nigth."
İyi okuamalar! ♥
Bölüm 63. "Kalça."
Flashback || 2004
Küçük Zayn, defteri ve kalemlerini çantasına koydu ve çantayı sırtına atıp sınıftan çıktı. Bu gün, yine derste aktif olmuş, diğer öğrencilere tozunu yutturmuştu.
Okulun büyük kapısından çıktı ve babasını beklemeye başladı. Bu gün, okuldan onu babası alacak, ve eve beraber gideceklerdi.
"Malik!"
Arkasından bir sürü adım sesi duydu ve o tarafa döndü. Sınıfın çalışkanlarından biri olan Greg, yandaşları ile Zayn'in yanına geldi. "Bu gün derste yine çok aktiftin." dedi Greg kıskançlık barındıran sert bir sesle. Küçük Zayn, bunu bir iltifat olarak algıladı. Gülümsedi ve "Teşekkür ederim." dedi. Greg, Zayn'e doğru biraz yaklaştı. "Senin sürekli derse katılmaların, öğretmenin gözünde diğerlerinin küçük düşmesini sağlıyor." Zayn şaşırdı. Halbuki onun böyle bir amacı yoktu. "Ama birinin sana ders vermesi gerekiyor." Zayn'in çantasını sırtından aldı ve ilerdeki su birikintisine attı. Zayn, çantasını almak için koşacakken, Greg çelme taktı ve Zayn'in yere düşmesine neden oldu. Diğer çocuklar, Zayn'in üstüne çullanırken, Zayn babasının bir an önce gelmesini istiyordu. Zira, hiç kavga etmemişti ve ne yapacağını bilmiyordu.
***
"2 kişiydiler Zayn. Tam 2 kişiydiler ve sen kendini Hulk sanıp üstlerine saldırdın! Ne düşünüyor--" "Arabell! Yeter!" Bağırışımla irkildi ve sustu. "Susup sana laf atmalarını mı izleseydim?" Harry tentürdiyot döktüğü pamuğu dudağıma bastırınca sıçradım. "Zaten gidiyorduk ki. Ne gerek vardı sataşmaya." Gözlerimi kapatıp başımı yastığa iyice gömdüm. Bazen çok konuşuyordu.
"İyi dağıtmışlar." dedi Harry geri çekilirken. "Dinlenmen gerek." "Eve gidemem." dedim koltukta doğrulurken. "Böyle gidersem bir de annem döver." Gülüp ayağa kalktı. "Ben şu pamukları atayım." Yanımızdan ayrılırken Arabell'e baktım. Yere bakıyordu. Bir şey demek istiyordu ama engelleyen bir şeyler var gibiydi. "Söyle hadi." dedim gülerek. Tereddütlü adımlarla yanıma yaklaştı. Oturdu ve minik parmaklarını yüzümdeki yara olan yerlere yerleştirdi. "Sana vurduklarını gördüğümde.." dedi ve gözlerini kapattı. Hareketsiz O'nu izliyordum. "Tam şurada bir şeyler oldu." Elini sol tarafına götürdü. "Sıkıştırıyorlarmış gibi geldi. O sırada sen, her zaman gördüğüm güçlü adam değildin." Elimi yanağına yerleştirdim ve okşarken gözlerine baktım. "İşte bu senin etkin." dedim gülümserken. Alnını alnıma yasladı. "Bu, senin beni güçsüz düşürmen. Beni etkin altına alman ve çarpman." Elini çeneme attı.
"Sana laf attıklarında hissettiğim sinir çok güçlüydü. Ama sırf sen korkma diye bir şey yapamadım. Son söyledikleri şey bardağı taşıran son damlaydı." "Ne dediler?" diye fısıldadı. Bunu O'na söylemek istemiyordum. "Lütfen söyle." Yutkundum. "Bi-bir geceliğine seni onlara satmamı istediler." Vücudu korkuyla irkildi. Alnımı alnından çekmeden kollarımı sıkıca beline doladım ve O'nu kendime çektim. "Korkma." diye fısıldadım nefesimi yüzüne vererek. "Ben varken sana hiç kimse bir şey yapamaz. Buna asla izin vermem." "Seni seviyorum." diye mırıldandı aceleyle ve boynuma atlayıp bana sıkıca sarıldı. Kollarımı daha sıkı O'na sararken, huzurun tanımı kesinlikle O'nun kolları arasındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Never Been Hurt
Fanfiction"Evet, O'ydu. Bütün kadınların aşık olduğu adam! Benimle çılgınlar gibi dans etmişti. Ben kendimi onun kollarına bırakmış ve ben mi yoksa bütün dünya mı dönerken her şeyi unutmuştum. Kim olduğumu, nerede olduğumu, neler olduğunu.. Biri omzuma dokunm...