we can('t) talk anymore' 4

2.2K 396 272
                                    

🎵Bölüm şarkısı: Boy Epic - wicked

Aşık oldum fakat bizim için yeterli değildi...

Yemin ederim günahkâr değilim. Sadece, sana inanmıştım.

Özlemek duygusu, kalbinizde tuhaf pıtırtılar olmasına sebep olacak bir nevi acıdır aslında.

İlk önce anılarınız aklınıza gelir sırasıyla; beraberinde getiren bir 'seyviyor muydu' kuşkusu. Sonra beyninizden ziyade kalbiniz, güzel anıları canlandırır sırasıyla. Gülüşleriniz, güzel cümleleriniz, eğlenceli zamanlarınız ve tutamayacağınız sözleriniz... bunların artık olmayışı, tokat gibi yüzünüze çarpıtır hayat.

Tutamayacağımız sözler veririz, hep. Bu sözlere inanırız; Dünyanın yuvarlak oluşuna bile inanmışken.

Seni hep seveceğim,

Asla yanından ayrılmayacağım,

Seninle güleceğim, seninle ağlayacağım,

Senden de asla gitmeyeceğim

Dünya yuvarlak olsaydı, dönüp dolaşıp bize dönmesi gereken dönerdi. Ben çok bekledim.

O gecesi, ilk etrafa saçılan süs eşyalarıyla başladı her şey. Ardından yükseltiken sesler, küçücük itiraflar, edilen yalanlar, içki ve şehvetli derin bir öpücük ile son.

Yani onu o kadar özlemiştim ki... beni kandırmasına izin vermiştim.

Açıkçası mutlu bir ilişkim ve hayatım vardı; en önemliside, Taehyung vardı. Sonra bir şeyler oluyor ve hayatım tepe-taklak bir şekilde uçurumdan aşağıya doğru itiliyor.

Yatakta bir sağa bir sola doğru dönerken, uyuyamayışımın sebebi; şarkı misali, aklımda bozuk plak gibi takılıp duran nihaî soruydu aslında.

Taehyung, sıradan bir sürtükle beraber olmamıştı; Taehyung, bekâretini aldığı birisiyle birliktelik yaşamıştı.

Derin bir iç çektim ve Taehyung'un yüzüne odaklanmayı bırakıp; ona, sırtımı döndüm. Uyumaya çalışıyordum lâkin kalbimdeki sızı buna izin vermiyordu...

Saat gecenin bir yarısıydı ve muhtemelen 4'tü de. Yarın sabah erkenden ofiste olmam lazımdı.

Tekrar gözlerimi kapatıp uyumaya çalışmıştım ki... kulak mememle oynamaya başlayan eller hissedince, gözlerimi açtım.

Küçüklüğümden kalma bir huyum vardı. Kulak mememle oynanmaya başladığı zaman mayışır ve uykum gelirdi.

"Elf, uyumadığını biliyorum." Dediğinde, dudaklarını yanağımda gezdirmeye başladı.

Neden diye, çığlık çığlığa kaldı iç sesim. Neden, bu kadar yalansın...

Aslında sessiz kalmıyordum. Çığlıklar atıyordum adeta ama hiçbiri dışarıya çıkmıyordu.

"Özür dilerim." Dediğinde gözlerimi kapattım ve "Ne için," diye mırıldandım uykulu ama bir o kadar da uykusuz olduğum sesimle.

Cevapsız kaldı. Ettiğimiz kavga için zaten zibilyonlarca kez özür dilemişti. Beni aldattığı için özür dilediğini bariz bir şekilde biliyordum.

"Özür dilerim..." diye tekrarladığı zaman ağızımdan bir kıkırtı çıktı.

"Tekrar yapacağın şeyler için özür dileme." Dediğim zaman, olduğu gibi kaldı. Ellerini ve dudaklarını çekti.

"Anlamadım?" Elini tekrar kulak meme'me koydum.

"Uyut beni," ölümümden önce.

Yaklaşık bir 20 dakika daha oynadıktan sonra; o, beni çoktan uymuya göçmüş bir şekilde biliyordu.

Normalde, kulak memem ile oynandığı zaman beş dakikakya kalmaz uyuya kalırdım. Lâkin... Dileğimi o kadar çok özlemiştim ki; zayıf düşen bedenimle uyumamak için direnmiştim.

Yatakta sırt üstü bir şekilde yatıp, duvarla konuşup, vicdanını rahatlatmaya çalışıyor veya aklında başka bir şeyler planlıyordu. Onu, artık anlayamıyordum bile...

Telefon titreşim sesi işittiğim zaman, kulaklarımı açtım. Gecenin bu saattinde arayan kişiyi tahmin etmek çokta zor değildi.

Telefonda konuşanın sesini duymuyordum lâkin Taehyung'un, onaylayan mırıltılarına kulak asıyordum. Yani, en azından deniyordum

"O, uyuyor. Geliyorum." Dedi ve telefonu kapattı. Ardından da dış kapının kapanma sesi duyuldu.

Kendi kulak mememle, kendim oynamaya başladım ve gözyaşlarımın yastığı ıslatlatmasına izin verdim. Benden kopup, o kızın yanına gitmişti...

"Özür dilerim, kalbim..." dedim ve bir hıçkırık yankılandı dört duvar arasında. "Bu kadar kırıldığın için, özür dilerim."

Evet, aşık oldum.

Ama yeterli değildi...

Bizim için.

_

Okuyucuların ruh hali bu mudur?[İngilizcesi iyi olmayanlara çevirebilirim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Okuyucuların ruh hali bu mudur?
[İngilizcesi iyi olmayanlara çevirebilirim.]

Y/N: Evet şimdi ben bir konuya değinmek istiyorum, okursanız sevinirim

Öncelikle bölümlerimi en iyi şekilde yazmaya çalışıyorum bunda ne kadar İyiyim bilmiyorum

Üstüne tumblrda görsellik katmak için hep dolanıyorum ve bölüm sonlarına bile bir şeyler koymaya çalışıp bölüm şarkısı arıyorum

Sizde lütfen emeklerimi görmezlikten gelmek yerine yorum yapsanız, beni mutlu edersiniz ya

Aksi takdirde, yazmaya hevesim kaçıyor

we can('t) talk anymore | vmin¹ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin