we can('t) talk anymore' 10

1.9K 323 334
                                    


🎵bölüm şarkısı: BTS - best of me

Taehyung

Özlem duygusunun, insanı nasıl parçalara ayırdığını çok iyi hissediyordum.

Öylece gözümüz boyanır ki, unuttuktan sonra ki rahatlama hissini 'mutluluk' belleriz.

Annemi unuttuğum zaman, dünyanın en mutlu insanı bellemiştim kendimi. Şimdi ise ondan, en ufak bir farkım bile yoktu.

Daha 15 yaşları civarında annem, babamı aldatırdı ve ben her gece ona lanetler okurdum. Babama söyleyip söylememekte çok kararsızdım ve her salise bunları düşünmekten huzursuzluk hayatıma yerleşik olmuştu.

Babam, annem yüzünden intihara kalkıştığı zamanlar... o gün, annemin eski hallerini çok özlemiştim. Aradan bir ay gibi bir süreç geçtikten sonra, babam içtiği haplardan dolayı zehirlenmişti ve bıraktığı kağıtta sadece bir cümle yazıyordu.

"Hayatımda becerebildiğim iki şey oldu.

Birincisi çekirdek ailemizi sevmek, ikincisi ise ölmeyi becerebilmek.

-saudade"

O gün, yağan yaz yağmur'unun altında mezar başında ağlarken kendime 'yemin' etmiştim. Asla annem gibi olmayacaktım.

"Baba, ben annemin yolundan ilerlediğim için ç-çok üzgünüm."

Mezar taşının yüzeyine bir öpücük kondurduktan sonra, ellerimi toprağın üzerinde gezdirdirm. Buraya gelmeye ne zamandır yüzüm bile yoktu ama işte, engel olamıyordum.

"Bana o gün çok ısrar etti ve sadece ihtiyaçlarımı karşılayabileceği birisi olabileceğini düşündüm ama bunlardan ziyade benim çok farklı bir nedenim vardı, baba."

Babama, sevdiğim Elf'i aldatma nedenimi açıklıyordum...

Yorgun ruhum gibi, bedenim de ayakta durmaktan yorulmuştu. Mezarın başında olan ağaca sırtımı yasladım ve boş bakışlarımı bulutların arasında gezdirdim. Bulutlara bakıyordum, her ne kadar yıldızlar kadar olmasada güzellerdi her biri.

"Seol, anneme çok benziyordu baba."

Akan suların durduğunu çok iyi biliyordum. Böyle bir sebebimin olduğunu kendim bile inanamıyorken, bizzat yaşamış birisi olarak fazla mucize gibi geliyordu.

Tek istediğim şey, olanarın cezasını ödetemediğim annem yerine; anneme benzeyen birisine ödetmekti. Fazla canice olabilirdi ama Seol yapacaklarımı hak ediyordu.

Beni, beklenmedik bir anda sırtımdan bıçaklamasaydı planlarım ters tepmemiş olurdu. Jimin ile mutlu olur, geri kalan hayatımı düşüncelerimden arınabilmiş bir şekilde geçirebilirdim.

Kafamı yastığa rahat rahat koyabilir, rol yapmayı bırakabilir ve sıradan bir hayata devam edebilirdim.

Gözyaşlarım, toprağı sulamaya başladığı zaman ayağa kaltım ve ağaca yumruklar atmaya başladım.

Huzur arıyorken, asıl huzurun zaten yanımda olduğunu fark edememiş olduğumdan kendime kızıyordum. Benim huzurum, zaten zaten Jimindi. Aptal mıydım? Yoksa; nankör mü?

Mezarlığın, yosun tutmuş taşlı yollarında yürümeye başladım. Sanki tüm ölüler bana lanetler okuyor, babam ise

beni yanına çağıyordu.

Güneş batmak üzereydi ve bulutların arasındaki ay, kendini göstermeye başlamıştı.

Ben de, babam gibi bir 'saudade' olmuştum. Güneşimin battığı an, ay ile yetinemediğim bir dünyadan ibarettim.

Ay'a bir mektup yazdım.

"Terk etme, beni."

Açıklama: "Ay'a mektup yazdım." Kısmı 4'clock şarkısında vardır ve oradaki 'ay' Jimindir.

Saudade ne demek, finalde öğrenmiş olacaksınız bilmiyorsanız lütfen araştırmayın.

Saudade ne demek, finalde öğrenmiş olacaksınız bilmiyorsanız lütfen araştırmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şaşırdınız mı? Ve Taehyung'u haklı mı yoksa haksız mı buldunuz :')

Satır içi yorumlarınızı önemsiyorum

we can('t) talk anymore | vmin¹ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin