🎵bölüm şarkısı: lil happy lil sad - let me die
Eve doğru ilerlettiğim sarhoş adımlarımla, insanların dikkatlerini üzerime çekiyordum. Bağcıkları açılmış ayakkabılarımın eskidiği her yönden belli, sokakta yaşayan bir insandan farkım yoktu.
Eve dönmeliydim ama dört duvar arasında sıkışmış dört odacıklı yuvamızdaki sessizlik beni bitiriyordu. Soruşturma yüzünden 6 yıl hapis cezasına saptırılmış Taehyung'un acı çekmesi gerekirken, bende acı çekiyordum.
Bulduğum bir evin arka bahçesindeki yere kıvrıldım ve sadece bekledim.
Yine de Taehyung'u bekledim...
Dünya yuvarlak olsaydı, dönüp dolaşıp bize dönmesi gereken dönerdi. Ben, çok bekledim.
Aylardır yaptığım tek şey orada burada yatmaktı, takılmaktı, çar-çur etmek ve işimden kovulacak raddeye gelmekti. Sözleşmem olmasa... hiçbir şekilde geçim kaynağımı elimde tutamazdım.
Saat 00:00'da sokak lambaları sönmüşken, gözlerimi kapattım. Bir gün daha geçmişti.
Taehyung'u unutamazdım ama onsuzluğa alışabilirdim.
***
"Bugün ziyaret günü." Sabahın beşinde Jungkook'u aramıştım. Yorgun ve uykulu sesiyle bana destek olmaya çalışıyordu.
"Biliyorum..."
"Neden ziyaret etmiyorsun?"
"Neden edeyim? Onu sevmiyorum sadece ona alıştım."
"Öyleyse neden sana yaptıklarının acısını çıkartmıyorsun?"
"Bir aptal olduğum için..." dediğim zaman ortada bir sessizlik oluştu. Kelimeler kafiyetsiz, cümleler anlamsızlaşıyordu.
Nefes alış-verişlerimizi dinliyorduk. Esen rüzgârları, uğuldayan yaprakları ve nadiren öten kuşların sesini.
Gün doğumu yaklaşıyordu. Etraf loş bir turuncuya bürünmüştü. Ay ve yıldızlar kendini gizliyordu. İnsan sesleri artıyordu.
Evin sahibi, bahçesinde konakladığımı öğrenmesinin hoşnut olmayacağını bildiğimden, yattığım yerden doğuruldum ve bahçenin çıkış kapısına doğru ilerledim.
Kollarımın arasında bana eşlik eden tekir kediyi, yere saldım ve beraber şehrin dar sokaklarında ilerledik.
Hayatım ne ara bu raddeye kadar gelmişti hiçbir fikrim yoktu lâkin, bunları yaşamadan öncesinde... bana '5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz' gibi saçma bir soru ile karşı karşıya geleceğimi düşünsem... sadece eşimle aynı sıcak yatağı paylaştığımızı ve yaşlanmayı beklediğimizi söylerdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
we can('t) talk anymore | vmin¹ ✓
RomanceDünya yuvarlak olsaydı, dönüp dolaşıp bize dönmesi gereken dönerdi. Ben, çok bekledim. "Elf, gözlerin ne görüyor? "Dün gece, çok kan dökülmüş." ©kil