YALANLAR

365 25 23
                                    

                   Her zaman yanımda olan can kardeşime ithafen   elifsare1234

Pislik adam. Ne yapmam gerekiyordu. Sonuna kadar savaşacaktım ama mermim bitmişti. Bıçakları çıkardım. Gelin lan şerefsizler ben öyle kolay lokma değilim. 3 kişiyi pıçaklamıştım.
Sonunda yakalanmıştım.

"Kolay lokma değilsin güzellik"

"Yeni mi anladın çirkinlik abidesi"

"Ayıp oluyor ama. Senin gibi şeker bir kıza bunlar hiç yakışmıyor."

"Şeker mi? Dikkat et de boğazında kalmayayım."

"Ben seni zevkle yutarım şekerim"

Sen görürsün şimdi şekerin nasıl çok acı bir bibere dönüştüğünü. Adamın elinden silahı alıp Azrail'in kafasına dayadım.

"Şeker tatlı mıymış?"

"Bırak şu silahı yoksa buradan sağ çıkamazsın."

"Sağ çıkmak isteyen kim. Sadece seni de yanımda götürmek istiyorum."

"Bırakın lan silahlarınızı"

Benim ayıcığımda geldi.

"Sakın indirmeyin ikisini de vurun"

Bir el silah sesi.

"Söyle adamlarına silahları bırakıp defolup gitsinler."

"Dediğini yapın"

Adamları gitmişti. Ayının adamları gelince Azrail'i onlara teslim ettim.
Neredeydi? Çatıda kanlar içinde yatıyordu. Hemen çatıya çıktım.

"Gözlerini sakın kapama. Benim yüzümden."

"Kendini sakın suçlama. Seni çok seviyorum."

"Ben de seni. Beni bırakma. Sevdiğim herkes gibi sende gidersen ben yaşayamam."
Kalbinden vurulmuştu ve çok kan kaybediyordu.

"Nefes al yalvarırım. Kapama o güzel gözlerini. Nefes allll"

Hayır olamaz. Bu gerçek olamazdı. Doktor hemen geldi; odaya taşıdılar.
Kalbi durmuştu. Beni bırakma yalvarırım. Yüzü bembeyazdı. Elini tuttum.

"Döndü geri döndü"

Beni bırakmayacağını biliyordum.

"Ameliyat yapmam gerekiyor herkes çıksın. Hayati tehlikesi var."

Odadan dışarı çıktım. Yalvarırım ölme sen beni bırakmadığın sürece ben seni asla bırakmam. Telefonu çalıyordu.

"Vuruldun mu?"

"Siz kimsiniz"

"Öldü mü yoksa iyi olmuş."

Annesiydi. Nasıl bir anne oğluna böyle nefret duyabilirdi. Ne yaptı ki sana?

"Sen nasıl bir insansın?"

"Oğlunun ölümünü isteyen bir insan. Öldü mü?"

"Bu sizi ilgilendirmez. Ölse bile öldüğünü asla söylemem. Çünkü bir yerinize kına yakmanızı istemiyorum."

Telefonu fırlattım. Paramparça olmuştu. Benim kalbim gibi. Yaralarımı saran adam ölümle burun burunaydı ve benim elimden hiçbir şey gelmiyordu. Sevdiğin birini kaybettiğinde yüreğinde 40 mum yanar hepsi söner ama biri sönmez sonsuza kadar yanar. Sana o kadar acı verir ki kalbini söküp atar. Gülmeyi unutursun, ağlamayı, hayattan zevk almayı unutursun. Her şey anlamsızlaşır. Hepsi onunla birlikte toprağa gömülür. Bu dünyada yaşayabileceğin en büyük acılardan biridir.Sevdiğinin o bembeyaz, soluk yüzü o kadar acı verir ki insana ne yaşarsan yaşa asla unutamazsın o yüzü. Rüyalarına girer önce sesini unutursun,sonra yüzünü, en son giysisini unutursun ama kokusunu aradan ne kadar süre geçerse geçsin asla unutamazsın. Ben senin kokunu şimdiden özledim sevdiğim.

MUTLU BİR BAŞLANGIÇ( ji chang wook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin