YARALI

639 32 9
                                    

"İn arabadan ben kullanıcam."

"Sen araba"

"Kullanmasını biliyorum.Hadi çabuk in."

Direksiyonu elimle kavradım.Tamam biliyorum bilmesinede 3 senedir hiç kullanmamıştım.

"Hadi sürsene ne bekliyorsun."

Sanki keyfimden bekliyorum. Yaralıyken bile aynı.

"Eczane var mı buralarda?"

"Dağ başında eczane mi olur."

"Geri dönelim o zaman yaranı nasıl temizlicez."

"Sür şu arabayı ileriden sağa dön düz ilerle sol tarafta bir dağ evi var."

Pis zenginlerin dağ evi tabiki olur. Arabayı çalıştırdım.Dağ evine gelmiştik.Gerçekten çok güzeldi.

"Hadi geldik inin."

Dağ evinin içine girdik.Oh be odun vardı.Odun toplamak zorunda kalmıcaktım.Ayı koltuğa oturdu.Ben de şömineyi yaktım.Kısa sürede oda sıcacık oldu.

Kısa sürede oda sıcacık oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayının ateşine baktım.Ateş gibi yanıyordu.

"Havlular nerede?"

"En soldaki kapı dolabın içinde"

Dediği odaya gittim, havluları aldım ve soğuk suyla ıslatım alnına ve koluna koydum.

"Amcamın nesi var?"

"Sadece ateşi var.Hem senin uykun gelmedi mi?"

"Geldi."

"O zaman seni yatırıyım"

"Olmaz ya kötü adamlar gelirse"

"Gelmezler hem gelirlerse ben seni korurum.Amcanla ilgilendikten sonra senin yanına gelirim.Sen bebek misin korkuyorsun.Koskoca delikanlı adam korkar mı?"

"Korkmaz"

"Gel ben seni yatırıyım."

"Hayır, gerek yok ben koskaca delikanlıyım kendim yatarım."

"İyi geceler"

"Sanada"

Woo jin odaya girmişti.Arkasından ben de odaya girdim.Yatağa yatmıştı. Sessizce kapıyı kapattım çünkü ilgilenmem gereken bir ayı vardı ve 5 yaşındaki çocuğun önünde kurşun yarası temizleyemezdim.

"İlk yardım çantası nerede?"

"Gözün körmü yanındaki duvarda"

Yok ya şeytan diyo al silahı öldür. Değmez Merve elini kana bulama.İlk yardım çantasını aldım ve yarasını temizleyip sardım.

"Aferin senden iyi doktor olurmuş."

Sinir ya.Birden titremeye başladı.
Ateşine baktım çok yüksekti.Dolabı karıştırıp dereceyi buldum.Ateşi 39.
Hemen banyoya gittim ve küveti soğuk suyla doldurdum elimle kontrol ettim.Gerçekten çok soğuktu.Ayıyı çağırmaya gittim.

"Hadi kalk"

"Nereye?"

"Parka.Nereye olucak banyoya"

"Gir şunun içine"

Elinle kontrol etti.

"Ben bunun içine girmem."

"Niye?"

"Çok soğuk ben bu suya girersem ölürüm be"

"Ölmezsin hadi ama çocuk gibi davranma"

"Hayatta olmaz."

"Öl o zaman tamam mı öl."

"Tamam giriyorum ama sadece 2 dakika"

"10 dakika"

"Ortası olsun 5 dakika."

"Tamam."

İlk önce bacağını soktu daha sonra bütün vücudunu.Girer girmez daha çok titremeye başladı.5 dakika sonra çıktı.

"Dondum.Oldu mu mutlu musun?"
Alnına elimi götürdüm.Ateşi düşmüştü.

"Oldu ve evet çok mutluyum."

Banyodan çıktı ve yukarı kata gitti.
Ben de Woo jin'in yattığı odaya gittim.
Çok güzel uyuyordu ona sarılıp bende gözlerimi kapattım.

"Günaydın"

Woo jin'in sesiyle uyanmıştım.

"Günaydın"

"Ben acıktım."

"Tamam kalk bakalım kahvaltı hazırlıyalım sana"

Woo jin'le birlikte mutfağa gittik ve kahvaltı hazırladık.

"Sen burada bekle ben amcanı çağırıp gelicem."

Yukarıya çıktım acaba hangi odadaydı.Arada bul şimdi Merve odaların kapısını çalıp giriyordum ama yoktu.En sondaki oda kalmıştı. Kapıyı çaldım ama açan olmadı ben de içeri girdim.

"Sana kim benim odama izinsiz gelebiliceğini söyledi."

"Özür dilerim kahvaltı hazır.Onu haber vermeye geldim."

"Seninle konuşucaklarım var."

"Benim de"

"İlk ben başlıyorum o zaman böyle dövüşmeyi nereden öğrendin, sizi nerede kaçırdılar ve son olarak azrail diye birini gördün mü?"

"Dövüşmeyi annemden öğrendim, tenha bir sokakta kaçırdılar ve azrail denilen birini görmedim.Şimdi benim sorularıma gelelim sen mafya mısın, böyle silah kullanmayı nereden öğrendin ve o adamlar kimdi?"

"Evet mafyayım ve o adamlar benim düşmanım bu kadar soru yeter çok acıktım."

Söyledikleri karşısında şok olmuştum. Mafyaydı.Silahlı adamları vardı. Beynim karıncalanmaya başladı. Odasından çıktım ve merdivenlerden inmeye başladım tam o sırada ayağım bir şeye takıldı ve düştüm. İnanamıyorum ya bir muma takılmıştım.

"Düştün mü?"

"Yok düşmedim benim iniş tarzım böyle."

Kesinlikle mal düşen bir insana düştün mü diye sorulur mu ayı.

"Kalksana yerden"

Yerden kalktım ve bir güzel karnımı doyurdum.Bulaşıkları yıkadım.

"Hadi gidiyoruz."

Yine sessiz bir araba yolculuğu.

"Amca"

"Efendim Woo jin"


"

O adamlar kimdi?"

"Düşünme sen bunları hem şu çok istediğin tatil var ya"

"Gidiyor muyuz yaşasın."

"6 günlüğüne baban izin aldı."

KİTABIMI OKUDUĞUNUZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM... HASTAYIM O YÜZDEN YAZIM YANLIŞARI OLABİLİR.BUNUN İÇİN ÇOK ÖZÜR DİLERİM...

MUTLU BİR BAŞLANGIÇ( ji chang wook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin