DENİZ YEŞİLİ

Bölüm Üç; Uzaylı Aşkına!

Önüne çıkana engel dersen, takılıp düşersin; basamak dersen, bir basamak yükselirsin.

¤¤¤

Gözlerimi açmamak için savaş veriyordum. Normalde insanlar gözlerini açmak için savaş verirdi, fakat daha önce size söylediğim olmuş muydu?

Sanırım uzaylıyım ben.

"Kızım kalksana!" Eray'ın sesi kulaklarımı doldururken yastığa doğru ofladım. Yataktan kalkmak istemiyordum.

"Denize gidecektik hani, boşuna mı izin aldık annenden oğlum?"

"Saat kaç ya?" Gözlerimi hafifçe açarak, başımda dikilen Eray'a baktım.

"7 buçuk," Tam itiraz etmek için ağzımı açacaktım ki Eray hızlı davrandı. "Anca hazırlanırsın zaten, kalk diyorum sana!"

Eray'ın bağırması ve kafamdaki yastığı çekmesiyle oflayarak yataktan kalktım. Banyoya doğru yürüyerek, arkamdan kapıyı kapattım. Yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladıktan sonra, aynaya baktım. Saçlarım yer çekimine karşı gelip, havada asılı duruyordu adeta. Saçlarımı gelişi güzel taradıktan sonra çabucak bir topuz yaptım. Odama geçtiğimde, Eray yoktu ve sanırım aşağı inmişti. Kısaca yatağımı toparladıktan sonra, dolabımın önüne geçtim. Kuytu köşede duran bikinime ve mayoma baktım. Tam elime mayoyu almışken, Eray kapıyı açarak girdi.

"Seninki geçiyor."

"Benimki kim be?" Anlamsızca ona bakarken, o da bana anlamsızca bakıyordu. Yanıma hızlıca gelerek elini alnıma koydu.

"İyi misin Deniz, ateşin falan da yok..." Hızlıca eline vurdum.

"İyiyim ben be, asıl sen iyi misin?"

"Yağız'dan bahsediyorum kızım! Başka kim seninki olabilir?"

Gözlerimin önünden bir an insanüstü varlık geçmişti, şş çaktırmayın.

"Artık benimki falan değil." Dediğimde Eray bana uzaylı görmüş gibi bakmaya başladım. Gerçi zaten uzaylıyım da, konumuz bu değil.

"Nasıl yani?"

"Bana bırak artık şunu diyen sen değil miydin?" Dediğimde Eray kafasını salladı. "Ben de bıraktım, önüme bakıyorum işte."

"Sen... Birine mi aşık oldun?"

Kaşlarım ister istemez havaya kalkmıştı. "Hayır, ne alakası var!"

"O zaman birinden hoşlanıyorsun?" Kaşlarım çatıldığında Eray tekrar devam etti. "O zaman birinden etkilendin, Yağız'ı nasıl bu kadar çabuk bitirebildin ki?"

"Eray..." Dediğimde beni dinlemeye hazır bir moda gelmişken, sinirlerim daha fazla dayanamayıp, gün yüzüne çıkmıştı. "Çık dışarı! HEMEN!"

***

En son Eray'a tükürerek, onu odamdan kovmuştum. Daha sonra mayomu giyerek üzerime beyaz elbisemi geçirmiştim. Çantamın içine havlu, kulaklık, güneş gözlüğü, güneş kremi koyduktan sonra salona doğru ilerlemiştim.

"Anne biz çıkıyoruz." Salondaki saate baktığımda saatin 8:20 olduğunu gördüğümde zaferle sırıtmıştım.

"Şapkanı tak!" Annem mutfaktan bağırınca gözlerimi devirerek, koyduğu hasır şapkayı kafama geçirdim.

Annem yanıma geldiğinde elindeki poşeti bana uzattı. "Sizin için bir şeyler hazırladım, yersiniz. Cüzdanına da para koydum." Cüzdanımı da uzattığında elinden alarak poşeti ve cüzdanı çantama koydum.