Forever Love! #Part6#

96 7 8
                                    

( Şarkı: Miley Cyrus=Adore You )

     -Emily’nin Anlatımı-

          “Harry yeter daha fazla yiyemeyeceğim!”

          “Tamam, Emily bak bu son. Bunu da ye...”

          “Bundan önceki de sondu!!” diyerek gülümsedim. Evet, tahmin ettiğiniz gibi Harry bana yemek yediriyor ve gerçekten abarttı artık. Kusabilirim şuan. Daha fazla yiyemem.

 Bana uzattığı çatalı geriye iterek burnuna bir öpücük kondurdum ve “Yemek için sağol, harikaydı” diyerek merdivenlere yöneldim. “Şuraları toplayım intikamımı almaya gelicem”  küçük bir kahkaha attım. “Bekliyeceğim!”

   Şuan yatakta oturmuş sıkılmakla meşgulüm(!) Ne yapıyor bu çocuk aşağıda. Hayır, dakikalar oldu. Nerede kaldı?

Tam kapının önüne gelmiştim ki birden kapı açıldı. Afallasamda kısa sürede toparladım.

“Sanırım, almam gereken bir intikam vardı!” bu daha çok soru değildi açıklama gibiydi. Ben geriye gittikçe üzerime geliyordu.

Bacaklarım yatağa çarptığında bana daha çok yaklaştı ve beni yatağa itti. Ben daha ne olduğunu anlamadan üzerime çıktı. V-v-ve-ve be-be-ni gı-gıdık-la-maya ba-ba hahahahahahahahaha….

 Hem kahkaha atıyor, hem de gıdıklamayı bırakması için yalvarıyordum. Neden bu kadar çok gıdık alan biriyim ki ben. Devrik cümle kurmakta da üstüme yok. Neyse biz konudan konuya atlamayalım. En son Harry’nin beni gıdıklama konusundaydık.

 Gerçekten daha fazla dayanamayacağım. Galiba Harry de yorulmuş olacak ki yan tarafıma attı kendini. Şükür, daha fazla dayanamazdım.

“Bu kadar çok gıdık aldığını bilmiyordum.”

“Çok fazla alıyorum ve bu da kızların işine geliyor.”

“Nasıl yani?” bana doğru eğildi ve ağırlığını bir koluna vererek bana baktı bunu söylerken ya da sorarken.

“Bana bir şey yaptırmak istediklerinde ve ben kabul etmediğimde, beni gıdıklayarak kabul ettiriyorlar” dedim kahkaha atarak. O da bana katıldı.  

“ O zaman sana bir şey yaptırmak istediğimde, seni gıdıklayacağım.”

“Harry!” dedim kaşlarımı çatarak. “Sakın” diye de devam ettim.

“Tamam, tamam. İsteğe bağlı olarak belki.” Hala gülümsüyordu. Ve o gülümsemesi beni kendimden alıyordu. (Media) Off neler saçmalıyorum ben. O benim arkadaşım ve hepte öyle kalacak.

-Harry’nin Anlatımı-

     Bu normal mi? Yani onu her gördüğümde diğerlerinden farklı olduğunu düşünmem. Sürekli onunla birlikte olma isteğim. Onun bir gülümsemesiyle mutlu olmam.

Ama ben Harry Styles asla böyle duygular hissetmem. Daha dün altımda kadınları inletiyordum, birinden diğerine geçiyordum ve bu böyle devam edecek.

Emily’i seviyorum ama arkadaşım olarak. Çok yakın arkadaş. Neden bilmiyorum ama onu kendime yakın hissediyorum.

 -Yazarın Anlatımı-

    Aşk. Aşk ne demektir?

Hiçbiriniz bir tanım yapamadınız değil mi?

Çünkü aşk; tanımlanması imkansız bir şeydir.

Forever Love!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin