Forever Love! #Part5#

88 7 2
                                    

(Şarkı: Adele=Someone like you)

      -Emily’nin Anlatımı-

 Gözlerime hücum eden sinir bozucu güneş ışıklarıyla gözlerimi açmaya çalıştım. Ama o kadar yorgundum ki gözlerimi açamıyordum. Hadi ama bebeklerim açılın artık. Yan tarafa dönmeye çalıştım ama yapamadım. Belimdeki elimi çekmeye çalıştım ama çekemedim. Bir dakika bunlar benim ellerim değil ki. Hey! Hey! Birden gözlerimi açtım. Haaa… Böyle ani bir şey olunca meraklanıp açılıyorsunuz ben isteyince açılmıyorsunuz. Neyse… Kafamı hafif kaldırıp yanımdaki kişiye baktım. Ama, ama bu…. HARRY!!

  Onun burada ne işi vardı ki? .......................................... (düşünme süreci) Ups!!! Büyük ihtimalle dün akşam korku filmi izlerken korkup ona sarıldığımda uyuya kalmıştım. Ama bu onun yanımda yatmasına izin verdiğim anlamına gelmiyor ki. Pff… neyse.

 Düşüncelerimden kurtulduğumda biraz daha ona sokuldum ve yüzünü incelemeye başladım. Dudağı hafif aralıktı, alt dudağı hafif aşağı düşmüştü, kıvırcıkları ise anlına karışık bir şekilde düşmüştü. O kadar tatlıydı ki. Şuan içimden onu öpmek geliyordu. Hayır Emily, hayır unut bunu sen kariyerine odaklanacaksın ve bir daha aşık olmayacaksın.

 Kalkmak istiyordum ama o kadar güçlüydü ki yapamıyordum. Birkaç denemede başarısız olduğumda ve her seferinde beni daha fazla sıktığında pes ettim ve “Harry” diye homurdandım. Uyanmayınca tekrar homurdandım. Ama yine uyanmadı. Bende bu sefer sesimi biraz daha yükselterek ve onu dürttüm, “Harry” dedim. Harry biraz homurdandı ve kısa bir süre sonra gözlerini açtı. Tanrım uykuluyken ne kadar da tatlı! Ama olmamalı, beni kendine çekmemeli. Düşüncelerimi bölen onun sesi oldu;

“Günaydın”

“Günaydın”                                                       

“Beeeenn- şeyy… ımmm… Sen akşam uyumuştun şey… ve ve-

“Tamam, Harry sorun yok!”

“Yani kızmadın mı?”

“Hayır kızmadım.” Dediğimde gülümsedi ve gamzeleri ortaya çıktı. Pff!! Gerçekten çok şirin.

“Kahvaltı yapmaya ne dersin?”

“Olur ama Selena evde değil midir?”

“Hayırrr!! O Justinle buluşmaya giderse ve akşam gelmese sabahta evde olmaz genellikle” dedim ve gülümsedim. O da bana aynı şekilde karşılık verdi.

“Hadi aşağı inelim” dediğimde yataktan aynı anda kalktık. Merdivenlerden indikten sonra mutfağa girdiğimizde kolumdan tuttu. Bende ona dönüp soran bakışlarla bakmaya başladım.

“Kahvaltıyı ben hazırlayacağım.”

Bende resmen ‘gerçekten mi?’ diyen bakışlarla bakıyordum ona.

Birden düşüncelerimi okumuş gibi “Evet” dedi. Bende “Tamam” diyerek tezgahın üzerine oturdum ve onu izlemeye başladım. Aslında buda benim işime gelmişti. İşten kurtulmuş oldum işte.

<><><><><><><><><><><><>

 İnanmıyorum. Gerçekten harika yemek yapıyor. Bu çocuktan aşçı olur valla.

“Beğendin mi?”

“Hayır!” yüzündeki gülümseme bir den soldu. Bende gülümserken “Bayıldım!” dedim. Ben gülerken o da gülmeye başladı. Ben kahkahalarımın arasında “Nasıl kandırdım ama –kahkaha- yüzünün halini görmen lazımdı” O da bana gülerek bakıyordu.

“Bunun hıncını alırım ama senden.”

“Hmmm…. İntikamcı Styles”

“Sayende, evet”

-Harry’nin Anlatımı-

     Bana ‘hayır’ dediğinde gerçekten üzülmüştüm çünkü daha önce yaptığım yemeği beğenmeyen olmamıştı ve birinin bana ilk defa böyle demesi…. ımmmm… ne biliyim.. garip geldi işte! Heyy!! Tam bir 'Duygusuz Pislik' lakabını hak etmiş olsamda, bende bir insanım ve duygularım var! Herneyse; Ama sonra ‘bayıldım’ demesiyle ilk başta şaşırsamda bende gülmeye başladım. O gerçekten harikaydı.

Kısa oldu ama ilham gelmedi yazamadım. Bunlar bile aklıma zor geldi ve beğenilerin böyle olması beni gerçekten üzüyor ve yazma hevesim kaçıyor. Zaten gerçekten çok zor günler geçiriyorum. Yazmak zor oluyor. Aklıma bir şey gelmiyor. Pazartesiden itibaren sınavlarım da başlıyor. Ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Bu morelle sınavlardan da çakacak gibiyim. Sonra annemde bana çakacak ama :( Biraz daha yükseltseniz olmaz mı? Bana da morel olur belki :(

Forever Love!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin