Forever Love!

Forever Love! #Part11#

( Şarkı: Inna=10 Minutes )

Emily, kutunun içindeki resimleri çıkardı. Bu resimler anne ve babasının trafik kazası geçirdiği gün, kazada çekilen resimler, kaza anları ve öncesi-sonrasıydı. Şeritten çıkarak uçurumdan yuvarlanırken çekilen resimlerdi. Resimlerde Calvin de vardı. Emily şimdi anlamıştı ki, kazaya sebep olan kişi Calvin’di. Calvin’in bunu neden yaptığını bilmiyordu ama artık içinde ona karşı olan ufacık bir sevgi kırıntısı bile kalmamıştı. Ondan nefret ediyordu, sadece nefret!!

-Selena’nın Anlatımı-

   Odaya çocukların (Zayn, Louis, Niall, Harry, Liam) girmesi ile oturduğum sandalyeden kalktım. Harry direk Emily’nin yanına gitmişti. Liam ise yanıma gelmiş, tam olarak olanları sormuştu. Anlatıp anlatmamak arasında kalsamda en son anlatmanın en iyisi olacağına karar vermiştim. Tabi bazı şeyleri atlayarak, sadece o anda olanları…

Hepsi karşımdaki koltuğa oturmuş, anlatmamı bekliyordu. Biri dışında; Harry hala Emily’nin yanında oturuyordu. Elini tutuyordu. Kesinlikle bunların arasında bir şey var ama ne olduğunu daha çözemedik.

Bende sandalyeye oturdum ve olanları anlatmaya başladım; “Akşam, Taylor ve Demi gelmişti. Kendi aramızda pijama partisi yapmaya karar vermiştik. Film izledikten sonra, benim önerim üzerine, aşağı kata şarkı söylemeye inmiştik. Hepimiz birer şarkı söyledikten sonra en son Emily söylemişti. Emily şarkıyı bitirdiği anda kapı çaldı. Demi açmaya gidecekken, Emily onu durdurdu ve kapıyı açmaya gitti. S-s-sonra…” daha fazla devam edemedim. Emily benim çok yakın arkadaşımdı ve onu öyle görmek gerçekten canımı yakmıştı. Zayn yanıma geldi ve bana sarıldı. “Şşşt… Sel bize ne olduğunu anlatmalısın.” Sadece başımla onayladım ve Zayn tekrar koltuğa oturdu. Derin bir nefes aldıktan sonra devam ettim. “S-sonra, yukarı ç-çıktığımızda koltuğa oturmuş, bir ölü gibiydi. Sadece ağlıyordu. K-kıpırdamıyordu bile. Ağlaması dışında bir yaşam b-belirtisi göstermiyordu. Yanına gidip ne olduğunu sorduk, cevap veremeyeceğini bile bile. B-bir süre sonra az da olsa kendine geldi. Sadece yumruğunu sıktı ve ‘Senden nefret ediyorum Calvin…’ dedi.” Diyebildim sadece. “Nasıl o duruma gelmiş olabilir ki?” Harry’nin sorduğu soru üzerine bir şeyi atladığımı hatırladım. Koltuktan kalkarak, hastanedeki dolaba doğru ilerledim. Dolabın kapağını açıp içindeki kutuyu çıkararak tekrar çocukların yanına dönmüştüm. “İşte bu kutu yüzünden…” diyebildim sadece. Kutuyu Harry’e uzattığımda hemen elimden aldı. İçine baktığında şok olmuştu. Tahmin ettiğim gibi. Harry diğerlerinede kutuyu verdi. Louis resimlerin arasından bir şey çıkardı. Bir kağıttı. Bunu hiç görmemiştim. Louis, kağıtta yazanı sesli bir şekilde okudu;

‘Emily, ailenin neden öldüğünü, nasıl o şeritten çıkıp, uçurumdan yuvarlandığını merak ediyordun değil mi? İşte bu fotoğraflarda nasıl olduğu açıkça belli. Bu arada seni son kez uyarıyorum; yaptıklarına dikkat et! Yoksa sadece senin canını yakmakla kalmam, çevrendekilerin canınıda yakarım! –Calvin’

Louis’nin okuduklarıyla şoka girmiştim. Calvin, tanrım, lanet olsun sana Calvin!! Bir şeyi daha hatırlamamla, Emily’nin üzerinde olan gözlerimi çocuklara çevirdim. “Çocuklar söylemem gereken bir şey daha var…” hepsi meraklı gözlerle bana bakıyordu. “Emily, size Calvin’in eski sevgilisi olduğunu söylemişti sadece. Her şeyi detaylı bir şekilde anlatmadı. Zaten bende anlatmayacağım. Sadece o kısımda söylemem gereken bir şey var…” Gözlerindeki merak daha fazla artmıştı. “Emily, sadece bayıldığı için hastanede değil! O-o daha öncede böyle oldu. Ailesini kaybettiği ve Calvin tarafından ihanete uğradığı zaman!” “Emily’nin nesi var?” geldiğinden beri hiç konuşmamış Niall sonunda ağzını açmıştı. “Sinir krizleri geçiriyordu.” Diyebilmiştim tek nefeste…