Odamın önünde ki balkonda hem sabah keyfi yapıyor, hem de gazete sayfalarını karıştırıyordum..Çayımdan büyük bir yudum aldıktan sonra, yanımdaki sehpaya dikkatlice bıraktım..Gözüm gazete manşetlerinde gururla gezindi..
Bakan Sarıca'dan genç iş adamına övgü dolu sözler;
Ege bölgesinin kalkınmasında büyük katkıları olan iş adamı Ömer Orakçı, temelleri atılan çocuk hastahanesinin açılışında, sağlık bakanı Sarıca'dan övgü dolu sözler aldı..
Yazıyı okumayı bırakıp, Ömer'in başında baret elinde kürek olan resmine baktım..Sağlık bakanı kurdeleyi kestikten hemen sonra çekilmişti ve birlikte sembolik olarak temel atıyorlardı..Yüzünde ki utangaç tebessüm, sağlık bakanının "Ülkemizin sizin gibi dinamik ve dürüst iş adamlarına ihtiyacı var...Umarım iş hayatına yeni atılan yurttaşlarımız, sizi örnek alırlar" sözlerine verdiği tepkiydi...
Göğsüm o anda ki gibi gururla kabardı...
Diğer gazetelerde de benzer başlıklar ve bolca fotoğraf vardı..Hepsini ezberleyene kadar satır satır okudum....Bazı fotoğraflar da ben de vardım, Ömer'le yan yana elbette..
Yasemen esneyip gerinerek balkona çıktı..Beni fark etmemişti ve yüzünde sabah mahmurluğunun yanı sıra, hayatından hiç memnun olmadığını belli eden bir ifade vardı...Uzun saçlarını başının tepesinde kıvırarak topladı ve tekrar gerindi..
_Günaydın....
Sesimi duyunca korkuyla irkildi....Bu günlerde o kadar dalgın ki, yanından besmeleyle geçiyoruz...
_Ayy! Sen ne arıyorsun burada?
_Burada kalıyorum unuttun mu?
Açılıştan sonra Kuş adası'na geçmiştik....Bu kez süit daire bize ayrılmıştı ve Yasemen hayatı pahasına odasından çıkmıyordu..O kadar komikti ki, hiddetinden korkmasam dalga geçebilirdim..
_Onu demek istemedim...Bu saatte neden yatağında değilsin, saat altı buçuk...
_Sen neden değilsin?
Ben dünün yoğunluğu ve heyecanından dinamit yutmuş gibiydim de, bizim kızın derdi başka...
_Uykum kaçtı...
Gazeteleri bırakıp ayağa kalktım...
_Gel o zaman yüzmeye gidelim...."Sabah sporu insanı dinçleştirir" diyenler doğruyu mu söylüyor, test edelim...
Yasemen tek kaşını kaldırıp, alaylı bir ifadeyle yüzüme baktı...
_Sen.....Bu saate...spor yapacaksın....Hayırdır?
Kendim için bu eziyete katlanmazdım da, canım Yasemen'im bir şeyler yapmazsa, enerji içinde patlayacaktı....Hareketsizlik doğasında yoktu...
_Haydi amma nazlandın..Sen ki suyu balıklardan bile fazla seversin, fırsat ayağına geldi işte...
_Havuza inmem....Görmek istemediğim birileri karşıma çıkar falan, kumsala gelirsen olur...
Gözümün ucuyla denize baktım..Sabahın altı buçuğunda dalgalarla boğuşmak için yaratılmamış olsam da, Yasemen için mecburen katlanacağım...
Ben siyah ve modeller arasında en kapalı olan mayomla, Yasemen neon sarısı avuç içi kadar ipli bikinisiyle sahilde ki yerimizi aldığımızda, ben hangi cesaretle o suya gireceğimi düşünüyordum...Yasemen bana yandan bir bakış atarak, yüzünü ekşitti..
_Boğazlısı yok muydu?
Mayomdan bahsettiğini anladığım da, kahkaham sabah rüzgarına karıştı...Vücudumda işkence günlerimden kalma bir kaç iz vardı ve elbette ki normal de görünecek yerlerim de değildi...Kıyafetlerim de istediğim dekolteyi giyebilirdim ama iş mayo bikini olunca, kapatmam gereken yerler, mayo modelimde belirleyici unsurdu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peri Tozu
ЧиклитBen istemez miydim, evde örgümü örüp kahvemi içmek? Hastahanelerin acil servislerinde polislere anlatmak zorunda kaldığım yalan hikayeler yerine , çocuklarıma masal anlatmak Olmadı...O beni kovaladıkça, ben yollarda delilik sınırında......Ben Peri...