İyi bir plana ihtiyacım vardı...Hayır, aslında mükemmel, dahice, çok çok iyi bir plana.........Tabii önce içinde bulunduğum panik havasından kurtulmalı, zihnimi temizlemeli ve bütün beyin hücrelerimi işlevsel hale getirmeliydim...Ömer'in hayatı tehlikedeydi ve sanırım bir kaç saat sonra benim ki de öyle olacaktı..Ne yapacaktım? Neden böyle şeyler hep benim başıma geliyordu? Kulaklarımda Kayahan'ın o mükemmel tok sesi çınladı "Allah'ım neydi günahım?"
Öncelikli adım, şu manyak katillerin istediği belgeleri bulmaktı..Ömer'in odasına girerken, yasa dışı bir şey yapıyormuşum gibi hissettim..Kalbim eziliyor, karnım ishal olmuşum gibi ağrıyordu..Kendi kendime "salaklık etme, adamın hayatını kurtaracaksın" dedim...Yani umalım da öyle olsun, yoksa ikimizi yan yana gömeceklerdi....
Bilgisayar da aradığım her şeyi buldum..Biraz incelediğimde projenin çok büyük olduğunu bu kafayla bile anlamıştım..Maliyet hesapları, gözlerimin yuvalarından fırlamasına neden oldu..Rakamı okuyabildiğim halde, para olarak karşılığını aklım havsalam almadı..Ömer'in bankalardan aldığı belgeler, bu işin altına girmek için epey borçlanacağını ve başarısız olursa ayağındaki pantolonu bile kaybedeceğini gösteriyordu..
Riskler, para akışı, teminat, kredi, kar zarar ve anlamını bilmediğim bir sürü ekonomi terimi zaten yarım olan aklımı iyice çorba etti..Rakamlar korkunç, risk büyük, sözleşme kuralları uluslar arası hukuk kuralları çerçevesinde acımazsızdı...Allah'ım bu insanlar bir de bu işi almak için adam öldürmeyi göze alıyorlardı, ben olsam azıcık aşım kaygısız başım der, otururum oturduğum yerde, deli mi bunlar?
Sonuçta yapmam gerekene odaklanıp, dosyaların çıktısını aldım.. fotokopi odasına ilerlerken ellerim o kadar titriyordu ki, bir kaç kez kağıtları etrafa saçmanın kıyısından döndüm...dosya istediğim hali alana kadar iki saati aşkın bir zaman geçirmiştim, adamlar sabırsızlanmadan şirketten çıkmalı ve beni takip edecek elemana kendimi göstermeliydim...
Gidişim kimsenin umurunda olmadı...En azından burada yalan uydurmak zorunda değildim. evrak çantasını o kadar sıkı tutmuştum ki, ellerimin uyuştuğunu dairenin kapısına vardığımda fark ettim...Yasemen'e atacağım yalanların provasını yaparken, yolda kendi kendine konuşan evrak çantalı klas bir deliye benzediğimi düşündüm...
Dairemize girdiğimde Yasemen'in ortalıkta olmayışına o kadar sevindim ki, az kalsın kahkaha atacaktım..Hemen Ömer'in odasına gidip, daha önceki keşfimde çalışma masasının çekmecesinde gördüğüm silahı alıp çantama attım...Oradan mutfağa geçmem bir kaç saniyemi aldı, gerçekten hızlı hareket ediyordum..Çekmeceleri karıştırıp, çantama sığacak boyutta bir bıçak buldum ve onu da silahın yanına koydum, şimdi sıra hazırlanmaya gelmişti...
Odamdan çıktığımda üzerimde ki askılı mavi elbisenin sağını solunu çekiştirerek düzeltmeye uğraşıyordum...Son günlerde hızlı kilo almaya başlamışım, elbisenin göğüs kısmı ve bel kısmı biraz dar geliyordu..Saçlarımı çok düzgün değilse de, örüp sırtımdan aşağı saldım bu halim beni hem daha genç, hem de biraz saf gösterir diye umut ediyordum..Yasemen kanepede başını arkaya çevirip beni gördüğünde, önce şaşırdı sonra gülümsedi...
_Aaa! Ne oldu, niye erken geldin?
Sabahtan beri provasını yaptığım yalanları sıralamaya başladım..Kerime abla aramış da, ona bir uğrayabilir miymişim? Ben de işten iki saat kaçıp hemen geri dönecekmişim? Yasemen'in daha fazla soru sormasına fırsat vermemek için etrafa bir göz atıp, hemen konuyu değiştirdim..
_Ersin nerede? Neden yalnızsın?
Başıyla terası işaret etti..Heyecandan dikkatimden kaçmış, Ersin yanında iki adamla birlikte terasın kapalı kapılarının ardında ciddi bir konuşma içindeydi..Kaşları çatık, yüzü bir günlük kirli sakalın etkisiyle tehlikeli görünüyordu.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peri Tozu
Genç Kız EdebiyatıBen istemez miydim, evde örgümü örüp kahvemi içmek? Hastahanelerin acil servislerinde polislere anlatmak zorunda kaldığım yalan hikayeler yerine , çocuklarıma masal anlatmak Olmadı...O beni kovaladıkça, ben yollarda delilik sınırında......Ben Peri...