Peri Tozu

Yağmurdan kaçarken

Çok fena bir kabusun ortasındaydım..

Silah sesleri, araba lastiklerinin cayır cayır ötmesi, beynimin içini lapaya çevirmişti.. Yine, yeniden kaçıyordum..Bu kez  kendime bir  söz verdim. eğer yakalanırsam, kendimi öldürmenin bir yolunu bulacağım..

Burnuma dolan kan kokusuyla midem alt üst oldu.  Hızla üstüste yutkunmaya çalıştım ama boğazımın ağrısı buna izin vermedi.   Ve o anda anladım ki, uyumuyordum.  dolayısıyla bu bir  kabus değil,  gerçekti. Bilincim açıldıkça, vücudumu ele geçiren acıyla titredim..

_Atlattık mı? 

Bu genizden gelen ukala sesin sahibini tanıdım  galiba. Barda "kahve verin" diye bağıran kütüktü .

_Sanırım efendim..

_Sanma! Emin ol...Yanımızda kadınlar var...

Kadınlar mı? Ne oluyor lan? Bir satıcıların eline düşmediğim kalmıştı, o da oldu mu?

_Bağırma lütfen, zaten yeterince baskı altındayız...

Aaaa! Bu barda ki kız..Yok artık diyeceğim de," aklına gelen başına gelir" sözünü, atalar benim için  söylemişler, o yüzden demiyorum..

_Tamam tatlım..Ben yanındayım, güvendesin.. 

Gözlerime aniden dolan yaşlar, burnumun direğini sızlattı.Ne kadar güzel bir cümle bu böyle...Ben acı çekerken aşırı duygusallaşan o salak tiplerden olduğum için, ota boka ağlarım böyle...

_Nereye gidiyoruz?

Kız haklı beyler, nereye gidiyoruz sahiden?

_Senin ve bu.....ııı.....hanımın güvenliğinden emin olmamız gerek, o yüzden sizi saklayacağım.

 Dikkat ettiniz mi? Adam, benim" hanım" olduğuma karar verene kadar, epey çaba sarf etti..

_Kız yaralı, bir doktor görseydi bari...

NEEEEE? Yaralı mı? Neremden? Yaşayacak mıyım?...

_Sıyırmış..Doktora gerek yok...

Kütük bu adam. Öyle böyle değil ama..Sıyırmış dediğin kurşun beyefendi... Bunun tetanozu var, kan kaybı var, damarı bilmem nesi var...Doktora gerek yokmuş, peh! Geniş adam..

_Hanım efendi beni duyuyor musunuz? Size zarar vermeyeceğiz, gözlerinizi açabilirsiniz...

Kendime geldiğimi anladı..Bu bir kaç anlama birden geliyor olabilir..Ya, çok baygın insan gördü ki, kendi bayıltmış da olabilir, ya da dikkati benim üzerimdeydi çabuk fark etti...

 Çare yok açacağız gözleri...Ama önce etrafı bir kolaçan etmeliyim...

Son model bir arabanın içinde olduğumuzu anladım..Çünkü üzerinde uzandığım koltuk, gerçek deriydi..Oldukça hızlı gitmemize rağmen, ne motor sesi ne de sarsıntı hissediliyordu..Arabada benden başka üç kişi vardı. Biri kız, diğeri barda yanında oturan adam, biri de şofördü sanırım. 

Yavaşça gözlerimi araladım ve bingo! bardaki adam burnumun dibindeydi. Hani karşılıklı koltukları olan minibüsler var ya, şu yıldızların kullandığı siyah camlı janti  olanlar, işte onlardan birindeydik. Beni bir koltuğa yatırmışlar, ikisi karşımda yan yana oturuyorlardı..

Üzerime dikilen gözlerden, gerçekten durumu merak ettikleri anlaşılıyordu..Ama önce kim olduklarını, beni neden arabalarına aldıklarını öğrenmem gerekiyordu....Boğazımı biraz zorlayarak, konuşmaya çabaladım..

_Neredeyim? Ne oluyor?

Kızın yüzündeki şefkat, beni benden aldı..Gerçekten olanlardan etkilenmiş olmalıydı...