Peri Tozu

Düşmem ben! kanatlarım var ruhumda...

Adliye koridorlarında ki hareketlilik fazlasıyla merak uyandırıcıydı...Nedeni mi ? İşte onu hiç sormayın....

İnsanlar dertlerini unuttu, etten duvarın ardında hangi ünlü isim var diye bakmak için şekilden şekle giriyor...Ömer, Özgür, Ersin, dev, ortada da bendeniz..Bir aralık bulup ortayı görenlerin yüzünde derin bir hayal kırıklığı beliriyor "ayyy! bu bücür için mi bunca tantana, bende bir şey var zannettim" der gibiler..

Bana gelenler geldi de, benim ızbandutların umurunda değil...Daha fazla dayanamayıp patladım..

_Özgür, dev, ne biçim korumak bu? İkinizin omzunun ortasında koskocaman boşluk var.Ya keskin nişancı oradan beynime çakarsa mermiyi?

İkisi şaşkın gözlerle birbirlerine bakıp, hemen boşluğu kapattılar...Allah'ım sen aklıma mukayyet ol...Ömer şakadan anlamayan bir insan olduğundan, kaşlarını çatıp azarlamaya koyuldu...

_Bu zengin hayal gücün için sevinsem mi, yoksa sana acısam mı bilemiyorum? Rahat dur Peri kızı...

_Beynime oksijen gitmiyor.. lütfen Ömer açılın biraz ya! Vallahi yangın var diye bağıracağım...

_Tamam şuraya oturalım... siz de biraz açılın, hakikaten çember çok daraldı...

Ne insaflı adam...Çember daralmış mış..

Koridorda ki sıralı sandalyelere oturduğumuzda durum daha iyiye gitmedi..Bu kez Ömer ve Ersin iki yanımda, devle Özgür yeniçeri gibi ayakta teyakkuz halindeler..Ne olacak acaba? Mehmet sis bombası atıp, beni aralarından kaçıracak mı? 

Kimsenin konuşmaması aklımın Mehmet'e  kaymasına neden oluyordu....Bu mahkeme, aramızda bir savaş başladığının kanıtıydı.....Öyle ya! şimdiye kadar her yaptığını sineye çekmiş, ondan korktuğum içinde karanlıklarda yaşamıştım..Beni aradığı zamanlardan gizli bir haz aldığını biliyorum..Ne kadar korktuğumu anladıkça , tatmin olmuştur..Şimdiyse karşısına dikiliyorum ve diyorum ki; yaptıklarının hesabını vereceksin...Öfkeden uyku uyuyamıyordur, biri ona meydan okumaya cesaret ettiyse, Mehmet karşılığında canını ortaya koyar...

Davaya yarım saat kala beklenen adam koridorun ucunda göründü.....Her zamanki gibi görünümü kusursuz..Gri yazlık bir takım elbise, mavi gömlekle erkek modasının temsilcisi gibi..Saçlarını bu hale getirmek için sabah ne kadar çaba harcadığını biliyorum..sürdüğü saç spreyinin ve bilumum bakım malzemelerinin kokusu bilinç altımda hala taptaze....Şu adamla ilgili tek bir anım kalmasa ne güzel olur...Silinse.....Belki o zaman kendimi daha temiz hissederim...Mehmet'le olan hayatım her aklıma geldiğinde olduğu gibi, midemde ani ve şiddetli bir bulantı başladı......

Yanında, dal gibi ince uzun genç bir avukat var..Zavallı çocuk, bir duayenin yanında çalışıyor olmanın ayrıcalığına sahip olduğunu zannediyor, oysa nasıl bir çirkefe bulaştığını zamanla o da öğrenecek...Mehmet hala son hızla bir şeyler anlatırken, avukatın beni arayan gözleri nihayet amacına ulaştı... Göz göze geldiğimizde başımı çevirmek yerine genişçe gülümsedim, Ömer görecek olsa üç gün başımın etini yer ama, Mehmet'in korkmadığımı bilmesini istiyorum...

Avukatın Mehmet'e başıyla "anladım" işareti yapıp, bizim olduğumuz yöne ilerlemesi hiç beklemediğim bir şeydi..Bizimkilerin gerildiğini yalnızca ben anlayabildim, sakin kalma konusunda iyi iş çıkarıyorlardı...

_Peri hanım Merhaba......Ben eşinizin avukatı Fikret Demir...

"Eski eş" diyerek adamın hatasını düzelttim...Yanlış giriş yaptığını fark edip, özür diledi..Ersin bana daha fazla konuşmamam gerektiğini hatırlatan bir bakış attıktan sonra ayağa kalkıp meslektaşını karşıladı...