30.BÖLÜM

14.7K 717 472
                                    

Aşk-ı Ala | 30.Bölüm




Anne olmak neydi?




Evladını kollarının arasına alıp sarıp sarmalamaktı,belki.



Evladın uyuduğunda,senin de uykun olmasına rağmen,onu izlemeye dalıp uykun olduğunu unutmak mıydı yoksa?



Yeri geldiğinde onunla arkadaş olmak,yeri geldiğinde sırdaşı,yeri geldiğinde anne olmak,bazen de oyun arkadaşı...Olabilir miydi?




Annelik,çocuğu doğurmak,çocuğun maddi ihtiyaçlarını gidermek değildi ne de olsa!




Annelik doğurmak,babalık doyurmak olamazdı!



Uykusuz kalmaktı annelik,yorulmaktı,bezmiş hissetmekti belki ama her şeye rağmen bir saniye bile 'of' dememekti.Canıydı sonuçta evlat bir annenin,canından bir parça,ömrüne ömür kattığıydı.Evlatları için göğüs gererdi anneler bütün zorluklara...Evladı için katlanırdı,çoğu şeye.




Peki,annesini erken kaybetmiş bir genç kadın,Neval?




Ne kadar annelik yapabilirdi?Becerebilir miydi,evladına can vermeyi,nefes vermeyi?



"Anlıyorum,size hemen BTHCG testi yaptıralım,Neval hanım.Ben hemşireyi çağırayım." Doktor hanımın tebessüm ederek söylediği cümle ile daldığı düşüncelerden çıktı Neval.Kafasını aşağı yukarı sallayarak doktoru onayladı ve sesli bir şekilde nefes aldı sıkıntıyla.Ardından tam karşısında oturan eltisine baktı korkuyla.Zelal,güven verircesine tebessüm ettiğinde bile içindeki sıkıntı,korku gitmemişti Neval'in.O gün ki konuşmadan sonra Neval önce bir inkar etmiş fakat daha sonra aklına iki aydır regl olmadığı da gelince neler olduğunu öğrenmek amacıyla doktora gitmek istemişti.Zelal ise bu durumu hemen Şivan ağaya uygun bir dille açıklamış,kimsenin haberi olmadan Neval için bir doktordan randevu almasını istemişti.


Sonuç ise, Doktor Buse hanım gebelik testi için hemşire çağırmıştı.


Hemşire geldiğinde gülümseyerek Neval'den kan aldıktan sonra tüpü laboratuvara götürdü.Doktorda sonuçların öğlene doğru çıkacağını söyleyince Neval ve Zelal dışarıda bekleyen Şivan ağanın yanına gittiler.



"Ee ne oldu?" Şivan ağanın heyecanla sorduğu soru üzerine Zelal'in yüzünde buruk bir tebessüm belirdi.Aynı heyecanı kendisini hamile sanıp doktora geldiklerinde de göstermişti...



Neval cevap vermeye çekinirken Zelal konuşmaya başladı. "Sonuçlar öğlene doğru çıkacakmış,meremin." Şivan ağa,kaşlarını çatıp saatine baktı.



"Saat daha on,hadi o zaman bir kahvaltıya gidelim." demesiyle iki genç kadın da onaylanıp aşağıya -arabanın park edildiği yere- indiler.



Arabaya bindiklerinde,hastaneye en yakın bir kafeye girdiler.Çok geçmeden garson da gelmişti.



"Hoşgeldiniz,efendim.Ne alırdınız?" diye sorduğunda,Şivan ağa hafifçe tebessüm edip;



"Kahvaltılık ne varsa,donat." deyince garson kafasını sallayıp yanlarından ayrıldı.Bu esnada Zelal,Neval'in morallerini bir nebze de olsa düzeltmeye çalışıyordu.



"Neval,asma suratını.Kötü bir şey mi sanki anne olmak?" dedi üzgünce Zelal.



Neval,gözünden akan bir damla yaşa engel olamadı,hemen silip Zelal'e döndü.



AŞK-I ÂLA (TÖRE) #wattys2018 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin