Aşk-ı Ala | 13.Bölüm
Gözlerini açtı yeni bir güne Baran ağa.Elinde yine Esme'nin fotoğrafı vardı.Yatağında doğrulup fotoğrafı daha dikkatli bir şekilde tuttu ve uzun uzun baktı.Neval yüzünden Esme'nin fotoğrafına bakacak yüz bulamıyordu kendinde ya neyse...
" Birina dilemın..."diye başladı sözlerine, "Biliyorum bana kızıyorsun.Ama inan ki ben istemedim.Seni seviyorum ben..."
"Ağabey bırak!" duyduğu ses ile sözünü yarıda kesti Baran ağa.Bu ses kız kardeşi Dicle'ye aitti.Ne olmuştu?Sidar mı bir şey yapmıştı?Eğer rahatsız ediyorsa kardeşini , o Sidar'a gününü gösterirdi! Baran ağa,kız kardeşlerine kıyamıyordu.
"Ya ağabey..!"
Sesler gelmeye devam ederken elini yüzünü yıkayan Baran ağa hemen odasından çıkıp kardeşinin odasına doğru yürüdü.Tam içeri girecekti ki babaannesinin sesiyle durdu.
"Ne oluyor içerde oğul?"
Torununun sesini duyunca yukarı gelmişti yaşlı Yade.
"Bilmiyorum Yâde bakacağım şimdi."dedi ve kapıyı çalmadan direk içeriye daldı.
"Ay imdat!Adam öldürüyorlar!"
Baran içeri girdiği anda gördüğü manzarayla kaşları çatıldı. Sidar kız kardeşinin kımıldamaması için tek eliyle ellerini sımsıkı tutuyor bacaklarının üzerine oturuyordu. Diğer eliyle ise Dicle'nin telefonunu karıştırıyordu.
Dicle içeriye giren Baran ağabeyine yalvardı; "Ağabey kurbanın olayım al Sidar ağabeyimi başımdan."
Baran olaya bir el atma zamanının geldiğini anladı. İlk önce Sidar'a ne yaptığını sordu.
"Ulan ne yapıyorsun, bıraksana kızı!"
"Kardeşimin telefonunu gözden geçiriyorum sadece. Aslında sessizce işimi halledip çıkacaktım ama Dicle uyandı."
Dedi Sidar,sırıtarak Baran ağaya dönerken .Bunu yapmasının sebebi Ömer'in Dicle'yi sevdiğini öğrenmiş olmasındandı.Merak ediyordu kız kardeşi de aynı duyguları besliyor muydu acaba Ömer ağa ya karşı, diye.
Dicle kızgın bir şekilde ağabeyine baktı.
"Neden gizlice yapmaya çalışıyorsun ağabey? İstesen verirdim zaten."
Sidar ne diyeceğini bilemedi bir süre. Sidar ve Dicle'nin tartıştığı pek görülmezdi. Fakat tartıştıkları zaman sebep çoğu zaman Dicle'nin rahatlığı,Sidar'ın sertliği yüzünden çıkıyordu.Dicle kurallara bağlı yaşamayı sevmezdi fakat Sidar tam tersiydi.İki zıt karakter...İki zıt kardeş...
Fakat Sidar ağa ilk kez kız kardeşine karşı mahçup olmuştu. Telefonda bir şey bulamamıştı. Ve bulamadığı gibi kardeşinin kalbini kırmış ve üstüne gitmişti.
Yâde Hozan araya girdi.
"Sidar,Oğul kızın bacaklarını kıracaksın. Nalin'in düğünü var yakın zamanda,bak düğün öncesi yapma böyle şeyler bir tarafına bir şey olur kızın."
"Aşk olsun yâde ya,ablamın düğününden sonra istediğini yap diyorsun yani."
Sidar ağa mahçup bir şekilde önce telefonu bıraktı ardından kız kadeşinin bacaklarının üstünden kalktı.
Baran hemen Sidar'a yanına yaklaştı.
"Ne oluyor oğlum! Durduk yere kızın telefonunu karıştırıyorsun, bilmediğimiz bir şey mi var?" diyen ağabeyine baktı bir süre.Biliyordu, kardeşi eninde sonunda evlenecekti ama yine de yediremiyordu Sidar, saçının tek teline kıyamadığı kız kardeşinin kollarının altından sıyrılıp gitmesini...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I ÂLA (TÖRE) #wattys2018
Ficción General| 09.05.2018 -Genel Kurguda 5. | | 11.10.2017 - Genel Kurguda 17. | | 15.09.2017 - Genel Kurguda 21. | "Ne diyorsun sen daye!Ben Neval'le evlenmem!Siz,nasıl benden habersiz bana kız istemeye gidersiniz! " --- "Yemişim kan davasını! Evlenmek istem...